Herkesin ruhu kendinindir. Kimse ruhunu başka bir ruhla karıştıramaz. İki kişi buluşabilir, birbiriyle konuşabilir, birlikte olabilir; ama ruhları çiçekler gibidir, her biri kendi bulunduğu yere kök salmıştır, hiçbiri öbürüne varamaz; varmak isterse kökünden kopması gerekir. Bunu da yapamaz.
“İki insan arasında, bunlar birbirlerine sıkı sıkıya bağlı da olsa, hep bir uçurumun açık olduğunu ve bu uçuruma ancak sevginin, o da zaman zaman, bir köprü kurabileceğini daha bilmiyordum.”
“Bütün uzun, sıkıntılı, yararsız yollar boyunca, sert bir dikenliğin içine düşmüş gibi, hep ziyan olmuş ömrünün kargaşası içine, hiçbir anlam ve avuntu bulamadan, gittikçe daha derinden saplanmıştı.”