Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Koğuş Türkiye Koğuş Dünya

Remzi Çayır

En Yeni Koğuş Türkiye Koğuş Dünya Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Koğuş Türkiye Koğuş Dünya sözleri ve alıntılarını, en yeni Koğuş Türkiye Koğuş Dünya kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İstenilen şeyler hep nazlanır, nazlı olur. İstenmeden umulmadık şeyler gelir ki, insan şaşırtır.
Uzuyor sohbet. Söz dolanıp dolaşıp günlük siyasetin icaplarına geliyor. Salman dertli gibi. Beğenmiyor lideri. Olmadık işler yaptı diyor. İslam onun yüzünden Türkiye'de zedelendi diyor. Hizmet edeyim derken, zaralı oldu diyor. İyi bir insan olmak başka, lider olmak başka diyor. Hülasa memnun olmadığını belirtiyor.
Sayfa 360
Reklam
Hiç öfkelenmiyor. Öfke ile, gazap ile insanlara ulaşılmaz. İnsanlar doyurulmaz. Gönüller fethedilmez. Sabırla azimle sonuca gitmek lazım.
Sayfa 358
O da uyumak istiyordu. O da bir şeyler duymadan, görmeden yaşamak istiyordu. Ama insandı, aklı vardı, muhayyele gücü vardı. Düşünmeden, görmeden, etmeden, yaşamazdı. Olmazdı...
Sayfa 339
Ne duyan, ne gören ne işiten var. Yok kimse. Yok insanlar... Herkes kendi kurduğu dünyasında yaşıyorlar. Bir başkasının mutluluğu, mutsuzluğu kimseyi ırgalamıyor. Ne biçim...
Sayfa 332
İyiliği, merhameti ve şefkati dirhem dirhem kullananlar!
Sayfa 332
Reklam
Artık masum insanlar ölmesin. Analar ağlamasın. Kandırılmış; Ayının, Sam Amca'nın piyonu durumuna sokulmuş, gençlere el atılsın, girdikleri bataklık kurutulsun, yardım edilsin onlara. Daha fazla, yalanlarla avunmasınlar. Yalan binasının ihtişamına kaptırmasınlar kendilerini. Onları bataklıktan çekip alsınlar.
Sayfa 320
Ey gezinen insanlar! Hür olduklarını sanan zavallılar! Ona buna kulluk edenler! Boyunlarında görünmez iplerle başkalarının kıçlarına bağlamışlar! İnsan olmayı unutmuşlar! Sizler!
Sayfa 332
Sokak başında tezgâh kurmuş, kadın eti satan yirminci yüzyıl kasabı. Ne bilsin onları? Her bekleyeni, her bakanı göremez, bilemez. Onlardan uzak yürüyor. Sokakta et kokuyor. Caddelerde, insanlık kurban ediliyor, güya, kurtuluş adına.
Sayfa 318
Vitrinler, vitrinler, vitrinler... İnsanları, insani değerlerden fedakârlığa iten vitrinler....
Sayfa 318
Reklam
Uyumak, düşünceyi kovmak demektir. Bunu istiyor. Arzuluyor uykuyu.
Sayfa 317
İslam başlara taç, gönüllere ilaç, insanlık İslam'a muhtaç. Öyleyse önce Müslüman milletler kurtulun emperyalizmin kirli ellerinden! İstiklalinize uzanan elleri kırın. Şimdi fiziki bir mücadele yok. Şimdi oyunun rengi değişti. Şekiller yeni. Yollar tuhaf. Köroğlu: Silah çıktı, mertlik bozuldu" diyor. Sende, izmler çıktı, Hak unutuldu, insanlık bedbaht oldu de..."
Beşeriyet yine adil Müslüman Türkün elinde mutlu olacak
Sayfa 311
İnsan zor... İnsanlarla bazen yan yana, bazen karşı karşıya yürüyor. Bir arılık göz göze gelmeler ve ayak şıkırtısını duyduğu insanlar...
Sayfa 311
İnsanlar tuhaf. İnsan bilinmez bir dünya. Bile bile yolunmaya, boğazlanmaya gidiyor.
Sayfa 311
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.