Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kelimelerin Serüveni

Kök

Alp Paksoy

En Yeni Kök Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Kök sözleri ve alıntılarını, en yeni Kök kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir de "bonfile" var tabii. Bu "bonfile" sözündeki "bon" kelimesi Fransızcada "iyi" anlamındadır. "Fillet" ise "et..." Birleştirdiğimizde "iyi et" manası çıkmaktadır.
Sayfa 118Kitabı okudu
TÜRKÇEDE "dal" kelimesi "ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri, branş, arka, sırt, kol ve "çıplak, yalın" anlamlarına gelmektedir. Bizi şu anda ilgilendiren manası da "çıplak, yalın" manasıdır. Bu kelimenin bir başka kelimeyle birleşip oluşturduğu birçok sözcük vardır. Mesela "dalfes, dalfidan, dalgündüz, dalöğle, dalkılıç, daltaban, daluyku" kelimeleri bu duruma güzel örneklerdendir. Bir de günümüzde "budalalığı yüzünden her zaman densizlik, küstahlık eden kimse" manasında kullanılıp aslında küfür sayılan bir söz daha var. Buraya yazmayayım, muhakkak aklınıza gelmiştir. İşte o söz, ne yazık ki anlam kötüleşmesine uğrayan bir diğer örnektir. Yoksa esasında "dalkılıç"la aynı anlamdaydı.
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
Gözden sürmeyi çekmek: Tersanelerde gemi yapımında kullanılan kerestelerin istiflendikleri depoya "göz" denmiş, kerestelere de "sürme" demişler. Pratik zekâlı biri de "Depodan kereste çaldılar." demek yerine "Gözden sürmeyi çekmişler." demiş ve dilimize harika bir deyim kazandırmış.
Sayfa 112Kitabı okudu
Süpürge: Eski Türkçede "çöp" anlamındaki "süp" kelimesine "-Ür" ve "-gE" ekleriyle oluşmuştur. Süpürge, kir ve tozla birlikte kötülükleri de süpürür. Loğusa bekleme âdetinde yeni annenin yanına Kur'an ve bıçakla birlikte süpürge de konur. Konuğa süpürge değerse tükürmek gerektiği gibi, evden seyahate çıkan olursa hemen evi süpürmeyip gidenin evle ilişkisini kesmemek gerekir. Evde cenaze olduğunda da ölü çıkarılana kadar süpürmemek lazımdır gibi türlü türlü âdetlerimizde süpürge, başrol oynamaktadır.
Sayfa 106-107Kitabı okudu
Gardırop: "Giysi dolabı" anlamındaki "gardırop" sözcüğü dilimize Fransızcada da aynı anlama gelen "garde-robe" sözünden geçmiştir. İngilizcede hâli de "wardrobe" sözüdür. Bu söz Hint-Avrupa dilinde "algılamak, kavramak, dikkat etmek" manasındaki "wer" kökünden türemiştir.
Sayfa 106Kitabı okudu
ARAPÇADA "ışk" hâlinde olan ve "sevme, eğilim duyma, bağlanma, yönelme" gibi anlamlara gelen kelime, dilimizde "aşk" halinde yer bulmuş ve nice gönüller yakmıştır. Türkçe karşılığı "sevmek" kökünden türeyen "sevi" kelimesi olarak verilir. Orta Türkçedeyse sevgiyi ifade eden iki sözcük daha vardır: "Üdig" ve "amrak." "Üdig" daha çok "sevk ve aşk heyecanı, sevgili ve vatan için duyulan aşk"ı açıklar. "Amrak" ise daha sonralan "rahat, sakin" anlamlarında kullanılmıştır. "Amrak gönül" dendiğinde "arı gönül, sıcak gönül" anlamları ortaya çıkmaktadır. "Sevda" kökünün de bazılarının zannettiği gibi "sev-" köküyle alakası yok. Arapçada "kara şey, kara safra, melankoli" gibi anlamlara gelen "savda" sözcüğünden dilimize geçmiştir. Kâbe'de bulunan "kara taş" olan "Hacerü'l-esved"deki "esved" de aynı kökten gelmektedir.
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
"Ölmek" anlamındaki "gebermek" fiilinin de kökü "gebe"dir. Cenazenin şişmesinden mütevellit bu kökten türemiş olduğu düşünülmektedir. Bir yanda "doğum"la ilgili bir yanda "ölüm"le ilgili bir kavrama ad olan bir kök... Ne ironi ama!
"Bir kimsenin oturduğu yer, bulunak" anlamındaki "adres" sözü, "kalın bağırsağın son bölümü" olan "rektum" kelimesi, "sertleşme" manasındaki "ereksiyon" sözcüğü ve "yönetmen" demek olan "rejisör" aynı köke aittir.
TÜRKÇEDE "üniversitelerde bir fakültenin yönetiminden sorumlu profesör" anlamındaki "dekan" sözü, dilimize Almancadan geçmiştir. Bu kelimenin İngilizcedeki hâli de "dean" şeklindedir. Bu söz, "onbaşı, manastırdaki on keşişin başı” gibi anlamlardan sonra "en kıdemli üye, dekan" anlamını kazanmıştır. Kökeni ise Hint-Avrupa dilinde "on" anlamına gelen "dekm" sözüne dayanmaktadır. Daha önce bahsettiğimiz “aralık" ayının İngilizcedeki hâli olan "december" sözü de bu kökten türemiştir.
Bıçak: Çok üzücü ya da gurur kırıcı olup toplumu yakından ilgilendiren olaylarda kemiğe dayanmasıyla ünlü olan bu alet, Eski Türkçede yer alan " bıç -/biç-" kökünden gelmektedir. Oluşturduğu birçok birleşik kelime içinden belki de en az duyulanı "algı bıçağı"dır. Aklınıza hemen siyasi bir şey gelmesin. "Algı bıçağı," "haşhaş kozasını çizmeye yarayan alet"e verilen addır.
Reklam
Tuhafiye
Arapçada "hediye" manasındaki "tuhfa" sözü "tuhaf" biçimine girerek çoğul oluyor ve "hediyeler" anlamını kazanıyor. Daha sonra da "adliye, belediye, battaniye" gibi kelimelerde yer alan "-İyE" ekinin gelmesiyle “çorap, mendil, eldiven gibi giyim ile kurdele, dantel gibi giysi süsüne yarar şeyler" anlamındaki "tuhafiye" ortaya çıkıyor. Özünde "hediye" demek olan bir sözün, dilimizde “acayip, garip" anlamlarını kazanması takdire şayandır.
Kök, anlamı olan en küçük parçadır. "Götürmek" kelimesinde de anlamlı en küçük parça Eski Türkçedeki hâliyle "arka" demek olan "köt"tür. "Kötürüm” sözcüğü de "köt (arka) - rü (kaldırmak) - m (götürülen kişi)" biçiminde tahlil edilmektedir. Fakat günümüzde "götürmek" fiilinin kökünü, doğrudan "götür" olarak vermekte fayda var. Maazallah...
"Ceylan" sözü de Moğolcada "cegeren" hâlinde görünmüş daha sonra "ceyran" biçimine bürünmüş ve dilimizde "ceylan" şeklinde kalmış, halk ağzında da gözlerinin güzelliği ile tanınan bir ahu olan "ceren"e dönüşmüştür.
İngilizcede "kanun" manasına gelen "law" sözcüğüne değinmeden geçmeyelim çünkü bunun etimolojik serüvenini seyretmeyi çok seviyorum. Hint-Avrupa dillerinde "legh" diye bir kök var. Bu kök "yalan" anlamına gelmektedir. Daha sonra nasıl olduysa "kanun" anlamına gelip orada sabitlenmiş. "Yalan" anlamındaki bir kökten "kanun" anlamında bir kelime türetmek oldukça düşündürücüdür elbette. "Avukat" anlamındaki "lawyer" sözüne "yalancı" dendiğini düşünsenize... Neyse ki "lawyer"in yanı sıra "advocate" sözünü kullanıyorlar da kafalar karışmıyor.
"Ayrılanın kalan veya kalanlara söylediği bir iyi dilek sözü" olan ve günümüzde yerini daha başka veda sözlerine bırakan "Allah'a ısmarladık." cümlesini hepimiz biliriz. Bu cümlenin İngilizcedeki tam karşılığı "Goodbye!" sözüdür. Evet, bildiğiniz "Goodbye!" Bu sözün aslı "God be with you!" cümlesidir. "Tanrı seninle olsun." manasında... "God be with you!" cümlesi zamanla "God b'uy, God buoye" şekilleriyle evrilmiş, çevrilmiş ve nihayetinde "Goodbye!" kılığında mevcudiyetini sürdürmüştür.
683 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.