Alp Paksoy

Alp PaksoyKök yazarı
Yazar
8.2/10
202 Kişi
677
Okunma
47
Beğeni
3.768
Görüntülenme

Hakkında

Anadolu Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu. Türkiyat Derneği genel başkanıdır.
Unvan:
Yazar

Okurlar

47 okur beğendi.
677 okur okudu.
23 okur okuyor.
352 okur okuyacak.
6 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Bir kimsenin ne söylenmesi gerektiğini bilmesi yeterli değildir, nasıl söyleneceğini de bilmesi gerekir." -Aristoteles
Sayfa 73 - Ötüken Neşriyat
Türkçedeki Yabancı Kelimelere Atamızın Cevabı
“Peki dilimizde, kökeni ne olursa olsun, onlarca kelime varken, yabancı bir kelimeyi doğrudan Türkçenin yapısına ve telaffuzuna uyarlamadan kullanmak, hangi aklın ürünüdür? Derdimiz Türkçede yer alan ve artık bizim olan yabancı kökenli kelimeler değil. Derdimiz, zaten herhangi bir kavramla ilgili onlarca kelimeye sahipken bir topluma özenip o kavramla ilgili bir sözcüğü doğrudan dilimize katmaya çalışmalarıdır. Aslında bununla ilgili sayfalarca, ciltlerce yazılacak mevzuyu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK müthiş bir şekilde özetlemiştir: ‘Kitap, kâtip, mektup’ benimdir. ‘Ketebe, mektep, yektübü ve geri kalanı Arap’ındır!’ Bu şekilde baktığımızda Türkçeleşmiş kelime nedir, ne değildir, daha net anlamaktayız. ‘Birader’ bizimdir, ‘brother’ İngiliz’in, gibi.”
Sayfa 185Kitabı okudu
Reklam
Tarancı, Galatasaray Lisesinde okuduğu yıllarda kendi kendine mektup yazar, postaya verir ve kendine yazdığı mektubu postadan aldığında başkasından gelmiş gibi sevinirmiş. Bu durumun literatüre "Cahit Sıtkı Yalnızlığı" olarak geçmesi gerekmiyor mu sizce de?
Sayfa 26 - Ötüken Neşriyat
Bir fıçının çatlak olup olmadığı nasıl çıkardığı sesten anlaşılırsa insanların da akıllı mı, ahmak mı olduğu ağızlarından çıkan kelimelerle anlaşılır.
Sayfa 71 - Ötüken Neşriyat
Son olarak: Fransızların ve İngilizlerin dilinden bahsedelim
“Fransa’nın İngiltere’yi işgalinde Fransızca, âdeta soyluların, İngilizce ise çoğunlukla halkın konuştuğu dil hâline gelmiştir. Norman istilasını takip eden üç asır boyunca her İngiliz kralı, Fransızca konuşmaktaydı. Sadece krallar değil; mahkemelerde, kiliselerde, devlet memurlarının ağzından Fransızcadan başka bir lisan çıkmıyordu. Böylelikle Yüzyıl Savaşları sonrası 300 sene boyunca İngiltere’de iki dil yan yana yaşadı: Resmî dil Fransızca ve halkın dili İngilizce. İki dilin 300 yıl boyunca böyle iç içe olması, doğal olarak kelime alışverişlerini de beraberinde getirdi. Devletle alakalı hemen hemen her kelime, Fransızcadan İngilizceye armağandır. İngiliz milleti aç, sersefil, biçareyken, Fransızlar öyle değildi. O kadar dertsiz, tasasızlardı ki. Bundan mütevellit her türlü lüks ve zevk eşyası, yüce, soylu ve asil kavramlar Norman (Fransızca) diliyle ifade olunurken, basit şeyler de İngilizce kelimelerle belirtiliyordu.”
Sayfa 205Kitabı okudu
Mart Ayı Okumalarım
Ama en çok da seni sevdim, Cafer Efe…🫶🏻 1.
Cemile
Cemile
2.
Sökeli Cafer Efe
Sökeli Cafer Efe
3.
Deli Kızın Türküsü
Deli Kızın Türküsü
4.
Yalnız Seni Arıyorum
Yalnız Seni Arıyorum
5.
Hatırla
Hatırla
+ Devam etmekte olan
The Noble Quran
The Noble Quran
Arabic / English Translation from Madinah
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
216 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
“HATIRLA, Kelimelerin Serüveni…”
Bir etimoloji kitabı ne kadar güldürebilir ki? Yazar bu 2. kitabında da bunu başarmış, aralara sohbet havasında kendi yorumunu katmış, kendi düşüncelerini samimiyetle aktarmış. Okurken yüzümde tebessüm oluşurken, elime kalem alıp, ‘dur şu da güzelmiş, unutmayayım’ diye diye kendimi birçok not alırken buldum.. Gün içerisinde o kadar çok kelime kullanıyoruz ki. Hiç düşündünüz mü, seçtiğiniz kelimenin nereden geldiğini, biz onu neden öyle dediğimizi? Dil denen şey uçsuz bucaksız bir deniz gibi. Derinlerine indikçe daha çok hayrete düşürüyor insanı. Hint-Avrupa dilinden evrilip, çevirilerek başkalaşan çok fazla kelimemiz var gerçekten. Örn. Yediğimiz bir meyvenin aslında bir ülke adından alındığını, daha önce güzel bir anlamı olan bir kelimenin şu an argo olarak kullanılması, veya bunun tam tersi. Okurken hayret etmeden yapamadım.. Bir de hazır yeri gelmişken; biliyoruz ki Türk dili pek çok yabancı dillerle alışveriş içinde olmuş, Arap ve Fars etkisini derinden yaşamış. Yüzyıllar boyu belleğimize yer etmiş kelimeleri bir anda ‘bunlar yabancı’ diyerek kenara atmak elbette olmayacağı gibi, neyin ne olduğunu, nereden geldiğini, ama Türkçe alternatiflerinin de olup olmadığını bilmek durumundayız. Çünkü DİLİMİZ KİMLİĞİMİZDİR. Sıkılmadan okuyabileceğiniz bir kitap. Alanımda okumayı severim. Siz de Kelimelerin Serüvenini merak ediyorsanız, bu yolculuğa mutlaka çıkmalısınız…
Hatırla
HatırlaAlp Paksoy · Ötüken Kitap · 2020128 okunma
126 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
“KÖK, Kelimelerin Serüveni…”
Başta etimoloji meraklıları olmak üzere, Türkçemizin güzelliğine bir kez daha hayran olmak isteyenler için bu bir başucu kitabı. Bizim sanıp başka dillerden alıp dilimize yerleştirdiğimiz bir sürü kelimenin kökeniyle birlikte hikâyesi de anlatılıyor. Dillerle uğraşan biri olarak bildiklerim çoğunluktaydı, ama bilmeyip şaşırdıklarım da oldu. Özellikle doğru bildiğimiz yanlışlar konusunda oldukça faydalı. Kitabın bir güzel yeri de, şüphesiz dilimizle ilgili ara ara siyah sayfalara kondurulmuş özlü sözlerdi.. Günlük hayatta sıkça kullandığımız kelimeler, eski Türkçe olup artık kullan(a)madığımız kelimeler, tabirler, deyimler, ev aletleri, şehir adları, organ-uzuv adları, aylar ve günlerin anlamları, vs. Hacmine nazaran ziyadesiyle bilgi yüklü ve eğlenceli bir dile sahip bir kitap. Böyle keyifli bir kitap okumamıştım, yazar yer yer esprilerle kitaba renk kattığı için de beğendim. Kelimelerin serüvenini merak edip, kitapla bu yolculuğa çıkmak isteyen herkese tavsiye ederim. Yazarın yakın zamanda ‘
Hatırla
Hatırla
’ isminde bir etimoloji kitabı daha çıkmış, onu da listemize alalım.. Son olarak kitaptan bir alıntı bırakalım: “Türkçe, tek bir ekle yalnızca bir kelime türeterek ‘Benden bu kadar der mi?” (demez tabii ki). Zengin Türkçemizin kıymetini her geçen gün daha da anlamak dileğiyle…
Kök
KökAlp Paksoy · Ötüken Neşriyat · 2019543 okunma
126 syf.
·
Puan vermedi
Alp Paksoy - KÖK
Daha önce Prof. Doğan Aksan'ın "Türkçe'nin Gücü" kitabını okumuştum(alıntı yapmadığım ama yakında yapmak istediğim bir kitap). O günden beri Türkçe'ye hassasiyetim, Türkçe sözcüklerin yapısına ve kökenine olan merakım giderek arttı. Bu kitapla yani Alp Paksoy'un "Kök" kitabıyla da edebi bilgisine güvendiğim bir arkadaşım sayesinde tanıştım. Çok çabuk bitirilebilecek, çok zevkli, doyurucu bir kitap. Tıpkı bazı yemeklerin az porsiyon olup da yine de doyurucu olması gibi. Bazı Türkçe sözcüklerin kök yapısı ve tarihi gelişimi hakkında aradığınızı bulabilirsiniz. Lisedeyken Türk Dili ve Edebiyatı dersinde dilin canlı bir varlık olduğunu, sürekli değişip geliştiğini ve diğer dillerle etkileşim içinde bulunduğunu öğrenmiştim. Hal böyleyken; bu değerli kitapta da bazı sözcüklerin, diğer bazı dillerin sözcükleriyle olan kök ilişkisini de öğrenmiş olacaksınız. Sözcüklerin kökenine ilgi duyan okurların kesinlikle yararlanabileceği önemli bir eser.
Kök
KökAlp Paksoy · Ötüken Neşriyat · 2019543 okunma