Bugünün durmaksızın pompalanan içeriksiz Osmanlıcılığı tam da böyle işte: Gerçekte ahlaki bir tutumunun, donanım ve bilginin, ilke ve tutarlılığının olması gerekmez. Verili durumu muhafaza et, mümkünse geriye git; bunları yaparken de kendi çıkarını, zenginleşmeni, semirmeni temin et. Rakiplerinin ayağını kaydır, keseni doldur, dilediğin herzeyi ye. Ama illa senden fikir sorulursa, üç beş maddelik bayat reçetelerle Batı'yı nasıl hemencecik dize getireceğini, şanlı mazini ve muhteşem atini anlat, salla gitsin.
Uzun süreli, çoğu zaman acı verici ve tam bir adanmışlık isteyen yoğun çalışmayı, candan bir çabayı göze almaksızın, onurlu bir ulus olmak ve öyle kalmak amacımız hiçbir zaman gerçekleşmeyecek.
"Töre", yalnızca bıyığa, lahmacuna, kadın cinayetlerine ve düğün konvoylarına indirgendi. Gelenek, zor bir doğumun göbek bağı gibi, kanlı ısırıklarla koparıldı."
Yalana inanmakla olmayacak şeye inanmak bambaşka iki şeydir ve bu ikisi birbiriyle kesinlikle çelişir. Olmayacak şeye inanmak insanı çocuk, deli, âşık ve kahraman yapar. Çocuk olmak istiyor. Hepsini.