Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Köktendincilik Nedir?

Domenico Losurdo

En Yeni Köktendincilik Nedir? Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Köktendincilik Nedir? sözleri ve alıntılarını, en yeni Köktendincilik Nedir? kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Tanrım, beni hatırla ve bana güç ver [...] Ruhum da Filistinlilerle birlikte ölsün!" (Yargıçlar Kitabı 16, 23-31) Bu olayın sahnelendiği yer, bugün radikal İslam adına intihar eylemleri gerçekleşti­ren grupların yaşadığı bölgeyle aynıdır. Tek farkla; o zamanlar Samson Filistinlilere karşı bir ulusal bağımsızlık savaşı içindeydi, şimdi ise Filistinliler ulusal bağımsızlıkları için İsrail'e karşı savaşıyorlar. * * * intihar eylemlerinin islama has bir şey olduğu iddiası, maalesef Batı köktendinciliği­nin uydurduğu bir efsanedir. Bugün, "uluslararası kamuoyunun" duyarsızlığıyla on yıllardır bir traje­di yaşayan Filistinliler kadar çaresiz bırakılmış bir halk yoktur.
göçmen akınına karşı ari amerikan bir hristiyan ulus kurarak mücadele
"Birleşik Devletler anayasası, İncil ve Hristiyan inanışı üzerine kuruludur ve birine yapılan saldırı, ötekine de yapılmış sayılır"dı. Amerika'nın bu krizi aşabilmesi ve Hristiyan bir ulus ve bir uygarlık olarak kendi kökensel kimliğini geri kazanabilmesi için her okulda "bir bayrak ve bir İncil bulundurul­ması" şarttı.
Reklam
Fransa-karşıtı cephenin diğer mensupları da ileri gidiyorlardı: Fransa’nın liberal ya da hafifmeşrep cinsel ahlakının karşısına, kadınlar için elzem olan örf ve adetlere itaati ve beraberinde “Alman töresi”ni, “Alman sadakati”ni, hatta “Alman giyim kuşamı”nı koyuyorlardı. Bu noktada, günümüz İslami köktendinciliğiyle açık benzerlikler bulunmaktadır. Din, kültürün millileşmesinden yakasını kurtaramıyordu. Kararlı yurtseverler için “bizim Alman Tanrımız” bir kült nesnesi olarak görülüyordu. Söz konusu olan Luther’in Hristiyan tanrısı mıydı, yoksa daha da eskilerden pagan Alman tanrısı mı? Alman-severler için asıl önemli olan bu değildi; önemli olan, Fransızlardan dinsel olarak da ayrıştırmaktı.
İslami köktendinciliğin Yakın ve Ortadoğu'da böylesine yayılabilmesi için ön­ cesinde Marksist ya da komünist eğilimli hareketleri temizlernesi gerekmiştir. Ve bu da yine Batı'nın yardı­mıyla mümkün olmuştur.
İki kültür arasındaki fark ne kadar büyük ve itme ne kadar şiddetliyse, köktendinci bir tutumun ortaya çıkması da o kadar kolay olur. Batı ile dünyanın di­ ğer bölgeleri arasındaki ilişkide söz konusu olan tam da budur.
“Seküler” ve “uygar” Batı’nın “barbar” ve “ruhban” İslam’a karşı Haçlı seferine şu ya da bu şekilde suç ortağı olan tüm köktendincilik analizleri, hem mantıksal hem tarihsel olarak anlamsızdır ve siyasi olarak yıkıcıdır!
Reklam
Bugün, “uluslararası kamuoyunun” duyarsızlığıyla on yıllardır bir trajedi yaşayan Filistinliler kadar çaresiz bırakılmış bir halk yoktur. Belli davranış biçimlerini ve eylemleri değerlendirirken elbette kültürel ve dinsel geleneklerin rolünü göz ardı edemeyiz; ama öncelikle nesnel koşullardan hareket etmek zorundayız.
(...) köktendincilik, bir kural olarak, birbiriyle hiçbir ilişkisi olmayan, tamamen karşıt basmakalıp gelenekler icat eder. İslamın uluslararası ilişkilerde de din ile siyaseti ayrı tutmayı beceremediği söylenir –sanki Kuran kutsal savaş temasını Eski Ahit’ten, yani tarihte olduğu gibi bugün de Batı’da önemli bir rol oynayan bu kutsal metinden miras almamış gibi.
Arnold Tonybee
Avrupa ırkının, Avrupalı-olmayan denizaşırı halklar arasına yerleşmiş olan “İncil’deki İsa’sı”, kaçınılmaz olarak İsrail ile özdeşleşir. İsrail, vaat edilmiş toprakları ele geçirerek, Yehova’nın isteğine kulak vermiş ve Efendi’nin eserini tamamlamış olur. Öte yandan aynı İsa, yoluna çıkan Avrupalı-olmayanları, Efendi’nin yok edilsin ya da tahakküm altına alınsınlar diye seçilmiş halkın insafına bıraktığı Filistinlilerle özdeşleştirir. Yeni Dünya’nın İngilizce konuşan Protestan yerleşimcileri, bunun etkisi altında, kıtanın bir kıyısından öte kıyısına Kuzey Amerikalı Kızılderilileri bizon avlar gibi avlamışlardır.
Köktendinciliğin her biçimini sertçe eleştirmek, onun kimi örneklerde –çarpıtılmış da olsa– dışavurduğu meşru talepleri göz ardı etmek anlamına gelmez. Ya da somut köktendinciliğin somut tahlilinden önsel olarak kaçınmak anlamına da gelmez. İslama karşı Haçlı seferinin önderleri, somut köktendinciliğin somut tahlilinden bir an olsun kaçınmıyor. En azından şunu belirtmek gerekir ki; ABD Afganistan’da Taliban’ın, yani tümüyle obsküranist ama ABD ve Batı hegemonyasını kabul etmeye eğilimli bir hareketin yükselişini sempatiyle izlemişti.
154 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.