Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

En Eski Koltuk Sözleri ve Alıntıları

En Eski Koltuk sözleri ve alıntılarını, en eski Koltuk kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
-Bu makama gelenler değil, bu makama getirdiklerimiz, diye sözü düzeltti.
Türkler, endüstri alanında bizden ve bütün öbür ileri uluslardan çok daha üstünler. Kendi fabrikalarında çok gizli şekilde, planı ve mekanizması bizce bilinmeyen radyo, otomobil, traktör, kamyon yapmakta ve bu imalatı bütün dünyadan gizlemektedirler. Ötedenberi kuvvetleri dünyaca bilinen Türkler, radyoyu yumrukla, otomobili tekmeyle, traktörü tokat ve itmeyle, otobüsü de işemekle çalıştırmayı başarmaktadırlar. Bu teknik sır, atom sırrından da önemli olduğundan, bu sırrı çalmak üzere hemen buraya teknik bilgisi kuvvetli casuslar göndermeniz fabrikamızın çıkarınadır.
Reklam
Kapıcı olacak adam değildi ama, bu sıra dünyanın şirazesi bozulmuş, altı üstüne gelmişti. Kapıcı bile olamayacakların kapısında birkaç kapıcı vardı. Kapıcılarla, kapıların sahipleri yer değiştirmişti.
Gazetecilik
Gazetecilerin en eskisi. - Siz acemi bir belediye başkanısınız, dedi. Siz bizim söylediklerimize yazdıklarımıza boşverin. Biz gazetelerimizi satmak için muhalefet yapmaya mecburuz. Eh falanı eleştirirsek olmaz, filanı yersek başımız belaya girer. Feşmekanı eleştirirsek mahkemeye verir. Öbürü yalanlama gönderir, beriki kızar. En yumuşağı belediye olduğu için, biz de belediyeye yükleniriz. Biz bitli akasya dediğimiz zaman, falan makamı kastederiz. Yollar dar dediğimiz zaman maksadımız filan yerdir. Çukur deyince, söylemek istediğimiz başka bir şeydir.
Biraz da gülelim:
- Maçı nasıl buldunuz? - Temintenperi pagayrim pagayrim, bişey ağnamayrim. Haçan o topa furtun furtun, mademçi furtun, niye argasından koşaysun? Mademçi arkasından koşacaysun, ne temuye fureysun?...
İlahi Safa bey... Canım mı sıkılacak?... Hay aklınla bin yaşa emi... Yahu , ne söylüyorsun sen Safa Bey?... Otuzdokuz sene , sabah git , akşam gel , sabah git , akşam gel... Yalnız şu odada , şu masada , şu sandalyede sekiz senedir oturuyorum. Memurun hayatını saat rakkasına benzetirler... Yahu , Serkisof marka saat olsa , otuzdokuz senede bozulurdu be!...
Reklam
Darısı başınıza , darısı başınıza!... İnşallah siz de kurtulursunuz... Allah cemi cümleyi kurtarsın!
Tuh Allah kahretsin!...Bitmişim be , ölmüşüm be!... deyip duruyordu.
Reklam
Gözlüklü olanı , - Arkadaşlar , dedi bu birdenbire karar verilecek iş değil. İyice düşünüp taşınmak gerekir. İçlerinden en genci , - Evet , dedi , çok iyi düşünmeliyiz. Kendi elimizle kendi başımıza püsküllü bela almıyalım. Yüzü çilli adam , - Önce şunu düşünelim , dedi biz şimdikinden memnun muyuz? Hep birden , - Değiliz! dediler. O tekrar sordu : - Neden memnun değiliz? Gözlüklüsü , - Deli birader , dedi , herif deli... Öbürleri , - Evet , deli!... Zır deli!... diye tekrarladılar. Çilli adam , - Tamam , dedi , mesele burada işte. Yeniden bir deli seçmiyelim. Şişman göbekli adam. - Bundan önceki de deliydi , dedi. - Daha önce ki de... - Ondan daha önce ki de... - Ben bildim bileli , bunlar hep delidir.
- İster eskiden olsunlar , ister sonradan... Benim bildiğim , bunların hepsi deli çıkıyor , şimdiye kadar bir akıllısını göremedik , dedi.
- Vallahi , billahi istifa ederim! diye bağırdı , çıkın dışarı!...
Padişah Deli İbrahim 'in hayatını yaşayan ağalar , yeni müdürün düzenine kızdılar ama , açıktan açığa da bişey diyemediler. Yalnız insanlık damarları kabarmış olanlar , - Sizde hiç insaf yok mu Bu sabi sübyanın geleni gideni yok. Bizim yanımızda geçinip gidiyorlardı. Şimdi sübyan koğuşunda birbaşlarına perişan olacaklar! diye tektük söylendiler.
Cezaevinde bir hükümlüyü müdürün kollaması , dışarıda bir insanın bir Bakandan torpili olmasından daha önemlidir.
366 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.