En Eski Konuşmalar Sözleri ve Alıntıları

En Eski Konuşmalar sözleri ve alıntılarını, en eski Konuşmalar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
. Nasıl İvan Turgenyev, yurttaşlarını, sfenkse dönüşmüş Rus kanı ve iliği olarak görüyorsa, ben de Endülüs yöresel liriğinin pek çok şiirini öyle görüyorum. Ey Endülüslülerin sfenksi! A mi puerta has de llamar, no te he de salir a abrir y me has de sentir llorar. Elbet kapımı çalacaksın açmayacağım göreceksin ama ağladığımı duyacaksın. .
. Halkımız Melchor del Palau’nun, Salvador Rueda’nın, Ventura Ruiz Aguilera’nın, Manuel Machado ve diğerlerinin coplalarını söyler, fakat bu şairlerin dizeleriyle halkın yarattığı öbür dizeler arasındaki farka bakın! Kâğıttan bir gülle gerçek bir gül arasındaki fark! .
Reklam
. Hafız ise şöyle diyor: Sesimin yankısını dinlemeyi bıraktığından beri gömülü yüreğim acıya; ve gönderiyor gözlerime kaynar kan pınarlarını. Bizim şairimizse şöyle: Ne vakit baksam bir zamanlar seninle konuştuğum o yere, zavallı gözlerim başlar kanlı yaşlar dökmeye. Şirazlı, yirmi yedinci gazelinde şöyle diyor: Kemiklerim bir gün elbet toz olacak o çukurda ama silemez ruhum asla böyle güçlü bir tutkuyu. Cante jondo coplalarının sonsuzluk çözümünün aynısı. Ölümden daha güçlü olan, aşktır. .
Hayyam
. Harika Ömer Hayyam’ın da dediği gibi: Arzum dinecek gözyaşlarım dinecek ıstırabım dinecek ve son bulacak her şey. Anın gülden tacını alnına takar ve gözünü nektar dolu sürahiye diktiğinde, dibinde bir yıldızın kaydığını görür... Nişapur’un muhteşem liriği gibi o da hayatı bir satranç tahtası kadar karmaşık algılar. .
. Metafor, doğanın nesneleri ya da ideleri arasındaki kılık, amaç ya da görev değişimidir. Kendi düzlemleri ve yörüngeleri vardır. Metafor, hayal gücünün sağladığı bir binici sıçrayışıyla birbirinin zıddı iki dünyayı birleştirir. Sinemacı ve şiir karşıtı şair Jean Epstein metafor için, “hipotezden sonuca, aracısız atlanılan bir teoremdir,” diyor. Çok doğru. .
. Bir elmanın hayatı, narin bir çiçek oluşundan, dolgun yanaklı meyva oluşundan, ölüp ağaçtan otlara düşüşüne değin, meddücezirin periyodik ritmi kadar gizemli ve sınırsızdır. Ve bir şair de bunu bilmelidir. Bir şiirin büyüklüğü, ne konusunun büyüklüğüne ne ölçülerine ne de duygularına bağlıdır. Damar dallarının mahpusu lökositin sürdürdüğü mücade­leden epik bir şiir yapılabilir; tek bir gülün biçimi ve kokusu bitmez tükenmez bir sonsuzluk etkisi verebilir. .
Reklam
20 öğeden 21 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.