Klasik Stefan Zweig kitaplarından... Akıcı ve sade bir dili var.
Kocasına ihanet eden bir kadının yakalanma korkusunu psikolojik etkileriyle ele alan bir kitaptır. İtirafta bulunmadıkça korkunun zamanla çekilmez bir işkenceye dönmesini fiziksel ve psikolojik yanlarıyla anlatıyor.
Hataların verdiği o utanç ve korkuyu yoğun his ile anlatırken bir anda herşeyin sevgi için yapılmış olduğunu yansıtması bakımından etkileyici olmuş
Ve
Fritz'in Irene duyduğu sevgi bence dayanılması güç ama bir okadar da vazgeçilmesi zor bir sevgidi...
Merhabalar... Stefan Zweig felsefe eğitimi aldığı ve özellikle de Freud’a acayip sempati duyduğu İçin insan psikolojisi üzerine yaptığı tahlillere bayılıyorum. Kitap iç benlikte hissedilen korkunun kişinin en değerli şeylerini hatta canını Bile feda edeceği öngörüsü üzerine kurulu. Alıntı yapılacak o kadar çok yer vardı ki cümleler çok uzun diye yazmaya erindim. Özellikle kadın erkek ilişkileri ve evlilik tahlili üzerine şahane bir eser bence. Okunmalı...
Yanlis bir sey ya da yapilmamasi gereken bir sey yaptigimizda bizi ele geciren korkuyu ve evrelerini öyle ustaca aktariyor ki yazar siz de kendinizi köşeye sıkışmış hissediyorsunuz. Sadece konusundan cok hoslanmadim. Ama genel olarak insan tahlillerinde cok basarili olan Zweig bu kitabinda da ayni basariyi sürdürüyor.
"İnsan zamanın bağışladığı bir suça ceza biçebilir miydi?" Stefan Zweig
Birkaç saatte bitirilebilecek bir kitap. Sürprizli son sevenler için güzel. Psikoloji kapsamında çok iyi betimleme yapan bir yazarın yine aynı tarzda bir kitabı.
Bir insanın kuruntusunu, bunu içinde büyütüşünü an be an görüyorsunuz. Onunla birlikte siz de korkuyor, endişeleniyorsunuz. Kısa ve sürükleyici bir kitap.
Kitap bir kadının piyaniste olan sevgisi ile başlıyor. Dönemin bakış açısında konu alan kitabın ilk sayfalarında ne olcak sorusunu çok fazla sordum kendime. Kadın bir gün piyanistin evinden çıkarken onu gören kadın ile içindeki korku başlar. Kadının sürekli şantaj etmesi ile giderek içindeki korkunun yanında endişe duygusu da esir alıyor. Özellikle sonlara doğru böyle olacak dediğim şeylerin hiç birinin olmaması beni çok şaşırttı.
Korku - Stefan Zweig #kitapyorumu
.....
-Zweig insan psikolojisini inanılmaz güzel çözümleyen ve anlatan bir yazardır. Bu kitabında da bu yönünü çok net görüyoruz.
-Kocasını aldatan bir kadının yaşadığı vicdan azabı ve sürekli tehdit altında olması giderek psikolojisini darmadağın ediyor.
Yazar bunu o kadar güzel yansıtmış siz de o korkuyu hissediyorsunuz.
-Korkularımız bizi etkisi altına alan ve başka bir şey düşünmeye dahi imkan vermeyen büyük bir güçtür. İşte o korkuyu kitap boyunca hissediyoruz.
-Yazarın da dediği gibi: “Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir."
-Korkularımızla yüzleşmemiz ve kaçmamamız gerekir. Bu zor olsada bizi güçlü kılar çünkü kaçtıkça kendimizden uzaklaşır ve kendimiz olmayı unuturuz.
Vicdan azabıyla yaşanır mı bilmem ama korkuyla yaşanmaz. Korkunun insan üzerindeki etkileri, insanın yaşamını etkilediği hikayenin içinde mevcut.
Korku, bir belirsizlik karşısında tehdit algısı ile tetiklenen, rahatsız edici ve olumsuz bir his. İşte bu belirsizlik nedeniyle korku duygusunun kişiye verilecek cezadan çok daha beter olduğunu ifade ediyor kitap. Benim için verdiği en güzel mesaj ise sevdiklerimizin, sahip olduğumuz her şeyin; değerini kaybetmeden önce,kaybetme tehlikesi yaşamadan önce bilmemizin kıymetini anlatması. Bazen hayatınıza dışarıdan bakmayı deneyin ve bu kitabı bence okuyun !
Duygusal yoğunlukla doğru orantılı olarak yoğun bir anlatıma sahip bir kitap. Duygular ,acı ,korku ve arafta olmanın verdiği çaresizlik çok iyi işlenmiş ruhsal çözümle içerikli kitaplar seven herkese tavsiye ederim.
Sırf sonu için bile okunabilecek bir kitap.Okurken o korkuyu,endişeyi,kapana kısılmış ruh halini sizde hissediyorsunuz.Son ana kadar heyecanla okunan,insanı içine çeken harika bir kitap.
Bir kitap seç ki, o anlattığı duygunun aynısını hatta daha fazlasını sana da hissettirsin, yaşatsın... Kesinlikle bu eser seçeceklerim arasında olurdu.
Özetle, esas karakterimiz Irene, tüm herkesin sahip olmak istediği her şeye sahip, mutlu - huzurlu bir evlilik, statüsü olan ve sorumluluklarını bilen iyi bir eş, iki küçük tatlı çocuk, para,
#kitapyorumu #okudumbitti
Herkese merhabalarr Bugün karşınıza çok merak ettiğim yazarın kitabıyla geldim. Kitabı okuyunca anladım ki Zweig sevdiğim yazarlar arasında olacak gibi görünüyor. Kitapta düşünceler, karakterler uyumlu ve güzel anlatıyor. Kitabın dili akıcı ve sade. Kitabı elinize alınca bırakmak istemiyorsunuz. Hayatın durağanlığından sıkılan kahramanımız bi gün bir partide piyanist ile tanışır ve durağan olan hayatına heyecan katmak ister. Bir gün Irene'nin karşısına bir kadın çıkar ve şantaj yapar. Irene bu durum yüzünden çaresiz kalmaktadır ve hergün korku ile geçmektedir. Avukat olan eşi bu konu böyle ilerledikçe hem merak eder hemdee çaresiz kalır.
Onlar bu durumu yaşarken okuyan bizlerde hem heyecanlanıyoruz hemde merak ediyoruz. Kitabın sonu sizlere kalmıştır siz nasıl şekil verirseniz o şekli alır.
Bence bir kitapçıya gidin ve Zweig kitabı alın pişman olmayacaksınız.
#alıntı
"Ve bir şeyi saklamak, söylemekten daha ağır gelir insana..."
"Şimdi her şeyin sonuna yaklaştığı sırada ilk kez bir başlangıç hissediyordu."
"Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir,ağır olsa da hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir."
Kitabın dünyasına girdiğimizde o karakterle aynı duyguları paylaşmak her zaman mümkün olamayabiliyor fakat bu kitabın bende yarattığı etki bambaşkaydı neden diye soracak olursanız kendi içsel dünyamda asla kabul edemeyeceğim bir hatayı yazar empati tekniği yoluyla karakterin iç dünyasında korkuya dayalı olarak yaşadığı sıkıntıyı içimde hissetirebilmesine çok şaşırdım daha önce hiç tatmadığım bu duygu karmaşını tatmak gerçekten farklı bir deneyimdi yazarın bu açıdan en sevdiğim eseri oldu kesinlikle okunması gereken bir kitap
