Sara, yıllar içinde yıpranmış olsa da anneliğin sevincini isteyecek denli gençti. İbrahim, saçları ağırmış olsa da, baba olmayı isteyecek denli gençti. İlk bakışta mucize, her şeyin onların arzusuna göre gerçekleşmiş olmasından ibaretti. Oysa daha derin bir bakışla, imanın mucizesi, İbrahim ve Sara'nın arzu duyacak kadar genç olmalarıydı. İmanları, arzularını da gençliklerini de korumuştu.