Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Koş Melos!
Osamu DazaiYüksek Puanlı Koş Melos! Yorumları ve İncelemeleri
Yüksek Puanlı Koş Melos! sözleri ve alıntılarını, yüksek puanlı Koş Melos! kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
7.310 üzerinden
Birbirinden güzel, aksiyon dolu, Japonya tarihinden anekdotlarla bezeli, 3 hikayeyi bir solukta okuyacaksınız arkadaşlar... Ben çok beğendim 3 hikayeyi de, mutlaka okuyun derim...
İlk hikayede Melos adında gururlu bir delikanlının zalim bir krala meydan okuması sonrası hayatta kalma mücadelesi ve arkadaşını koruyup kurtarma hikayesini ele alıyor,
Haşire Merosu! | Koş Melos!
Goodreads: 3,9/5
1000kitap: 7,4/10
5/5
“Bana bahşettiği güvenin karşılığını vermem gerek. Şu an tek önemli şey bu. Koş Melos!”
Beni tanıyanlar Japon klasiklerini genel olarak sevdiğimi biliyorlar. Aralarında henüz kötü diyebileceğim ya da okumakta zorlandığım bir esere rastlamadım. Bu esere gelince kendisi japon klasiklerinde favorilerim arasında yerini aldı. Kitap üç hikayeden oluşuyor ve ilk öyküde Melos’u okuyoruz. Öykünün başlarında sürecin nasıl ilerleyeceğini merak ederken bir yandan da Melos’a olan güvenimi korudum. Beni duygulandıran bir öyküydü; özellikle Melos’un Selinintius’a “Vur bana. Bana vurmazsan sana sarılmaya hakkım yok.” ifadesi ve bu ifadeyi kullanmasındaki ince düşüncesi sevgimi kazandı. İletişimlerindeki açık sözlülük sevgimin yanında saygımı da kazandı. Kitapta birinci ve üçüncü öyküyü daha çok sevdim; ikinci öykü de güzeldi ama benim için ön plana çıkan birinci ve üçüncü öykü oldu. Kahvenizi yudumlarken tatlı tatlı okuyarak keyifli bir yolculuk yapacağınız bir eser. Sadece Melos gibi insanlarla çevrelendiğiniz bir hayat, keyifli okumalar dilerim.
İthaki'nin Japon Klasikleri serisinin bana kattığı en değerli yazar olan Osamu Dazai'den üç öykünün yer aldığı ve birinin kitaba ismini verdiği Koş Melos! benim genel olarak sevdiğim bir kitap oldu.
Bu klasikler dizisinde güncel olarak yanılmıyorsam 32 kitap yer almakta. Ben henüz 15 tanesini okudum. Cüretkar bir genelleme olabilir ama okuduklarımdan yola çıkarak Japon hikaye kültüründe hikayelerin bize bir şey vaat ederek yazılmadığını düşünüyorum. Genel olarak ne herhangi bir sonuca bağlanıyorlar ne de bizim alıştığımız gibi çıkarmamız gereken bir ders içeriyorlar. Ya da ben inanılmaz derecede yanılıyor ve kendim okuduğumu anlamıyorum :D. O yüzden bu klasikler setinde herhangi bir tek parça değil de öykülerden oluşan kitabı okuduğumda tek beklentim okuma zevki vermesi oluyor. Dazai de bu zevki verdi. Gene de kendisini ilk kez okuyacakların öykü kitaplarına değil romanlarına yönelmesini öneririm.
Koş Melos! öyküsününse bende farklı bir yeri oldu. Çocukken (ve hala) en sevdiğim film olan Sinbad: Yedi Denizler Efsanesi de benzer bir şekilde Siraküza'da geçiyor ve kaos tanrıçası Eris'in oyunlarıyla haksız yere yargılanan Sinbad yerine, Sinbad belirli bir gün içinde 'Barış Kitabı' ile dönmezse eski en yakın arkadaşı Proteus'un idam edileceği muhteşem bir öyküyü anlatıyor. Bu filmi henüz izlemeyen ve animasyon seven herkese tavsiye ederim.
Beşer şaşar ...
Osamu Dazai 'yi okumayı seviyorum. Beni rahatlatan , dinlendiren bir üslubu, bir tarzı var. Kitaplarını elime aldığımda sanki bana ait , benim bildiğim bir yere giriyormuşum gibi hissediyorum. Neden böyle hissettiğimi düşündüm ve şu kanıya vardım: Dazai 'nin kitaplarında idealist tipler yok. Hata yapan , hayatı ıskalamış , bizlere öğüt verme amacı olmayan ya da bizi bir düşünceye sevk etmeye çalışmayan karakterler var. Bana kitaplarını zevkle okutan da bu saydıklarım... İnsanın doğası gereği hata yapmaya meyilli bir varlık olduğunu görmek, mükemmelliyetçilikten uzak olmak...
Koş Melos kitabı da bunlardan biri... Kitap 3 öyküden oluşuyor. Birinci öykü kitaba adını veren "Koş Melos". Hikayede insanın tutkuyla savunduğu bir şeyde gün gelip şüpheye düşebileceğini anlatıyor.Şüphe en dürüst insanın bile içini kemirir...
Günün İlk Işıkları öyküsünde; savaşın acımasız gölgesinde kalan anne, baba ve iki çocuktan oluşan bir ailenin hayata tutunmasını anlatıyor. Alkolik olan babanın ise hem kendi içinde hem de ailesini korumaya karşı verdiği savaşı görüyoruz.
Son öykü "Villon ' un Karısı "nda ise bir yazar ve karısının kendi aralarında ve çevreleriyle olan çarpık ilişkilerine şahit oluyoruz. Dürüstlük ve güven kavramının önemini sorgular nitelikte...
Daha önce japon klasiğine ilgi duymuş ama bir türlü okumaya başlayamamıştım.Bunu,Koş Melos kitabını okuyarak kırmayı başardım.İçinde 3 farklı hikaye barındıran ve her birinin altında farklı anlamlar yatan bir kitaptı.Bazen garipsediğim,sıkılıyor gibi hissettiğim yerler oldu ama bunu arada giden odak eksikliğime yorumluyorum.Gayet akıcı,güzel ve hemencecik bitebilecek bir kitap.Sonucunda beğendiğim bir eser oldu.
Birbirinde güzel 3 hikaye okudum. Hepsi de güzeldi.
Birinci hikaye Melos'un kralla inatlaşması, hakkında çıkan hüküm ve son isteği uğruna dostu Selinintius'un hayatını riske atması ve sonrasında yaşanan sürpriz olaylar, dostluk bağları ve kralın zalimliğinin ardında yatan durum anlatılıyor.
2. ve 3. hikayelerde 2. Dünya Savaşı döneminde Japonya'da yaşanan hayat mücadelesi, gündelik yaşamlar, çaresizlik, umut ile umutsuzluk temaları ve alkolün, hırsızlığın getirdiği sonuçlar anlatılıyor.
Dostluk, Sadakat, Hayata tutunma, Dürüstlük
Osamu Dazai'yi okumak bana zevk veriyor. Her seferinde her bir kitabında acaba bunda da zevk alacak mıyım yoksa yanılıp beğenmeyecek miyim diyorum ama yine bakıyorum ki Dazai'ye tekrar tekrar hayran kalmışım.
Kitaba başlamadan bu sefer bir kaç yorum okudum ve beğenmeyen kesim vardı bu yüzden beğenmicem korkusu oluştu, fakat okuduğum da
Kitap üç ayrı öyküden oluşuyor. İlk öykü en güzeli bana göre. Bir kralın yaptıklarına karşı gelen bir adam idama mahkum edilir. Bir şartla kurtulma ihtimali vardır. Kız kardeşinin düğününe gitmek istediği için kralla konuşan adama eğer üç gün içinde koşarak gidip gelebilebilecekse onun yerine koydukları en yakın arkadaşını ve kendini kurtarma imkanı verilir. Yoksa hem kendi hem de en yakın arkadaşı ölecektir. Diğer öyküde bir ailenin yaşam mücadelesi anlatılır. Son öyküde ise bir kadının tecavüze uğradıktan sonraki dönemde eşiyle birlikte yaşamına devam etmeye çalışması anlatılır.
•
Üç ayrı öyküden oluşan eser yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Üç öyküyü de sevdim. Yazarın anlatımı da güzeldi. Öykü severlere tavsiyemdir, keyifli okumalar
Yazarın ne kadar karamsar ve dünya yaşamına karşı olduğu yazı dilinden çok net anlaşılıyor.Bu kitapta üç hikaye var,üçünün de teması yazarın kendinde gördüğü özelliklermiş gibi hissettirdi bana.İnsanlığımı Yitirirken kitabını beğenmiştim.Bu da güzeldi.Yaşasaydı daha neler ortaya koyardı diye düşündürüyor beni.Tavsiye ederim listelerinize alabilirsiniz.
Kitap 3 adet öyküden oluşuyor. İlk öykü aynı zamanda kitaba da adını veren öykü olup masal olarak da adlandırılabilir. Bu yazarın masallardan oluşan bir dizi kitabı olsaydı tadından yenmezdi herhalde. Klasik bir öykü gibi zalim bir kral var ve kahramanımız kralın yaptıklarına karşı geliyor. İkinci öyküsünde, ise ve üçüncü öyküsünde ise daha hayat mücadelesi veren bireylerin dramatik hayatlarını ve duygularını inanılmaz başarılı ve akıcı bir halde anlatarak sizi öykülere bağlıyor. İkinci ve üçüncü öyküler, yazarın betimlediği karakterlerinin içinde bulunduğu zorlu ve duygu içerikli yazılarından olduğunu belirtebilirim. Öyküseverlerin beğeneceğini düşünüyorum.