Kitabı yarıladıktan sonra youtube da tiyatro gösterisini de izledim, hatta gösteriyi kitaptan önce tamamladım. Kitaba devam ederken de gözümde canlandı bütün sahneler... Kral, Kent ve Edgar'ın cümlələri anlam doluydu.. Bunun yanında ən çok sevdiğim karakter "soytarı" oldu. Kralın tüm hatalarına, doğru sandıkların bunların yanında bahtsızlıklarına bir ayna görevi üstlenmişti. Bütün olan bitenin içinde okurun da varlığına ve hislerine tercüman olsun diyeydi sanıyorum. Gülümseyerek "ne de doğru söyledin be soytarı! " dediğim anlar az değil.. :)
Hiç aklımda yokken okuduğum bir tür oldu. Ama daha sık okumalıyım. Daha önce Othello ve Hamlet okumuştum ama bu kadar etkili olmamıştı, belki de zamansız okuduğum içindir.. Tekrar okumak istiyorum. Zaten bu kitaptan sonra Shakespeare için de kitaplığımda bir yer açmanın vakti geldiğini hissediyorum.
Okuyanı, anlayanı, hissedeni bol olsun ve tabi toprağı da! :)