Kucaklaşmanın Kitabı
Eduardo GaleanoEn Eski Kucaklaşmanın Kitabı Sözleri ve Alıntıları
En Eski Kucaklaşmanın Kitabı sözleri ve alıntılarını, en eski Kucaklaşmanın Kitabı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bukalemun çağındayız: İnsan soyuna en büyük dersi bu kendi halinde küçücük yaratık öğretmiştir."
Kültür ve politika, tüketim maddesi olup çıkmış.
Başkanlar, sabun gibi, televizyonda seçiliyor, şairler süs eşyası olarak kullanılıyor. Yalnızca serbest pazar düzeninde büyü var ve tek kahraman, bankacılar.
“Dünya bir insanlar yığını, bir minik alevler denizidir.”
Herkes kendi ışığıyla ışıldar.
“Üzüm şaraptan yapılmışsa belki bizler de kim olduğumuzu söyleyen sözcüklerimizdir.”
Yürekten geliyorsa konuşmak gereksinmesinden kaynaklanıyorsan insan sesini kimse susturamaz. Ağız bulamazsa eller ve gözlerle, gözeneklerle, ne bulursa onunla konuşur. Çünkü her birimizin ötekine söyleyecek bir şeyleri vardır başkalarınca kutlanması ya da bağışlanması gereken bir şeyler.
“Sanat ya sanattır ya da boktur.”
İnsanlar şu “kişi başına düşen geliri” nerede kazanırlar acaba?
Ahette, tensel günahlara kötü gözle bakıldığının farkındayım, ama gene de, Tanrı bilmediği şeyleri lanetliyormuş gibi geliyor bana.
Günün birinde sabahleyin bize bir kobay verdiler. Sobayı kafesi içinde getirdiler eve. Öğleyin kafesinin kapısını açtım. Eve geceleyin döndüğümde kobayı aynen bıraktığım gibi buldum: Kafesin içinde, parmakla yumulmuş, özgürlük korkusuyla titriyordu.
“Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar av tarihleri avcıyı övecektir.”
Para, insanlardan özgürdür.
“İnsan hakları evde başlamalı,” demişti bana
Bukalemun çağındayız: İnsan soyuna en büyük dersi kendi halinde küçücük yaratık öğretmiştir.
İş, iş yerinde kalır, söz, mitinglerde düşünce de yastıkta.”
“Yıldızlar neden düşer, biliyor musunuz? Suç Tanrı’da. Sonra onları iyi yapıştırmıyor. Nişastayla yapıştırıyor onları”