Sayfa Sayısına Göre Küçük Prens Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Küçük Prens sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Küçük Prens kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşam, bize bütün kitapların öğrettiğinden daha çoğunu öğretir. Çünkü yaşam, bize karşı direnir. İnsan, ancak engellerle karşılaşıp onları aşmaya çalıştıkça kendini tanıyabilir.
"yaşam, bize bütün kitapların öğrettiğinden daha çoğunu öğretir. çünkü yaşam, bize karşı direnir. insan, ancak engellerle karşılaşıp onları aşmaya çalıştıkça kendini tanıyabilir," der.
Ünlü Fransız romancısı Antoine de Saint-Exupéry, 1900 yılında
Fransa’da doğdu. Bir kontun
oğluydu. Dört yaşındayken
babasını yitirdi. Öğrenimini
tamamladıktan sonra pilot oldu.İkinci Dünya Savaşı’na havacı olarak katıldı. 1944 yılında
görevli olarak, bir keşif uçağıyla
Korsika’dan havalandı, bir daha
da dönmedi. Ölümü böyle oldu.
Yaşadığı hızlı, yoğun yaşam,
romanlarına yansımıştır.
“Yaşam, bize bütün kitapların
öğrettiğinden daha çoğunu
öğretir. Çünkü yaşam, bize karşı
direnir. İnsan, ancak engellerle karşılaşıp onları aşmaya
çalıştıkça kendini tanıyabilir,” der. En önemli yapıtları arasında Gece Uçuşu, Savaş Pilotu, İnsanların Dünyası sayılabilir.
Ama Saint-Exupéry’nin en ünlü,
en sevilen yapıtı Küçük
Prens’tir. Yazar, bu kitabında
çocukluğu anlatır, çocuk duyarlığı ile yaşam sorunları
arasında sıkı ve ilginç bağlar
kurar. İki usta yazar, Cemal
Süreya ile Tomris Uyar’ın büyük bir özenle Türkçeye çevirdiği
Küçük Prens, gerek taşıdığı
özle, gerek anlatımdaki
ustalığıyla, dünyanın en beğenilen çocuk klasiklerinden
biri olmuştur. İlkokul, ortaokul
çağlarındaki çocuklar kadar,
büyüklerin de ellerinden
düşürmeyeceği bir başucu kitabı. Saint-Exupéry’nin kendi çizdiği resimlerle süslediği bu
güzel kitabı kıvançla sunuyoruz.
ben de
kitabımı onun bir zamanki çocukluğuna
adarım tabii. Bütün koca adamlar bir zamanlar
çocuktular (gerçi aralarında bunu
hatırlayanlara az rastlanır ya.)
Bu kitabı, koskoca bir adama adadığım için
küçüklerden beni bağışlamalarını dilerim. Ama
önemli bir özürüm var: Şimdiye kadar bu
adamdan daha iyi bir başka dostum olmadı.
İkinci özürüm de şu: Bu adam, her şeyi
değerlendirebilir. Çocuklar için yazılmış
kitapları bile. Sonra üçüncü bir özürüm daha
var: Bu adam Fransa’da oturuyor şimdi, aç,
üstelik açıkta. Avutulmak ister. Bütün bu
sayıp döktüğüm özürler yetmezse ben de
kitabımı onun bir zamanki çocukluğuna
adarım tabii. Bütün koca adamlar bir zamanlar
çocuktular (gerçi aralarında bunu
hatırlayanlara az rastlanır ya.)
İşte gerekli değişikliği yapıyorum:
Çocukluk günlerindeki Léon Werth için
Altı yaşındayken bir gün, balta girmemiş
ormanlar üstüne yazılmış “Yaşanmış Öyküler” adlı bir kitapta müthiş bir resim görmüştüm. Bir hayvanı yutmakta olan bir boa yılanını gösteriyordu. Resmin kopyası işte yukarıda.
Kitapta şöyle deniyordu: “Boa yılanları
avlarını çiğnemeden olduğu gibi yutuverirler.
Sonra da yerlerinden kımıldayamaz, sindirimleri için gerekli altı ayı uyumakla
geçirirler.”
Orman serüvenleri üstüne derin derin
düşünmeye başladım. Biraz uğraştıktan sonra
ben de renkli bir kalemle ilk resmimi yapmayı
başardım.
Resim No.1
Aşağıdaki gibiydi:
Yapıtımı büyüklere göstererek resimden
korktular mı diye sordum.
Dediler ki, “Şapkadan da korkulur mu
hiç?”
Oysa ben şapka değil, bir fili sindirmekte
olan bir boa yılanı çizmiştim. Büyükler
anlayabilsin diye bu kez ikinci bir resimde boa yılanının içini de çizdim. Büyüklere bir şeyi açıklamazsanız olmaz.
Resim