Küçük şeyler
Metin KarabaşoğluKüçük şeyler Sözleri ve Alıntıları
Küçük şeyler sözleri ve alıntılarını, Küçük şeyler kitap alıntılarını, Küçük şeyler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
'Güncel' konular yarın 'eski'yor, ama ezelî sorular ve konular her zaman güncel kalıyor...
Kalbim temiz(!)
Aynı şekilde, birçok insan, 'kalbi temiz' olduğu için Rabbinin emirlerine uymaksızın yaşamaktadır. Üstelik, Rabbinin emrine uyma çabası içinde olanları 'ikiyüzlülük'le suçlayacak kadar 'temiz' bir kalbdir bu.Bu kalbin sahibi, sadece şu soruyu sorsa, kendisini gerçek kalb temizliğinden alıkoyan hazr cevaptan kolayca kurtulacaktır: En küçük bir âmirin isteğini yerine getirdiği halde, şu kâinatı ve kendisini yaratan bir Rabbin emrine ayak direyen bir kalb ne kadar temiz olabilir?Bu düşünce, kalbe ilişen bir leke olmasın?
Acziyetini bilene, mükafat çok...
Ve O, kulluğun edebine yakışır biçimde acziyetini gerçekten bilerek O'ndan isteyen elleri asla boş çevirmemiştir. O'nun verdiği kudreti kendi malı sanan nice kralı perişan ettigi gibi, aczini bilen nice insanı da acziyeti içinde sultan kılmıştir. Aciz bir bebeğin hizmetine her an hazır halde bekleyen 'anne' adlı hizmetkârı göndermiş; aciz bir kökün hayat duasına karşı koca kayaları ona musahhar etmiş; suyun içindeki aciz balıkları zekâsına güvenen tilkiler ve insanlardan çok daha iyi beslemiştir
Kendine tapan ateistler!..
Nitekim, meselâ 'insanın özgürlüğü''nden dem vurup Allaha isyan eden 'büyük' filozofların kendi nefislerinin isteklerine karşı özgür olmaya çalıştıklarını hiç gördünüz mü? Felsefe tarihi, vaktinin önemli kısmını zevk ve sefahet peşinde geçiren, pantolon değiştirir gibi metres değiştiren bir dizi filozofu kaydeder. Yine felsefe tarihi, böyle şeylerle meşgul olmayıp tam bir riyazete girişen, ama bundan hareketle kendisinin 'kusursuz'luk ve 'mükemmel'liğinden dem vurma gibi basit bir 'gurur sarhoşluğu' sergileyen filozoflar da barındırır. "Tanrı öldü " diyen Nietzsche'nin "Üstün İnsan " ideologu olması rastlantı mıdır?
Sözün kisası, hiçbir ateist, gerçekten ateist degildir. Ateist demek, kelimenin iddia ettiği üzere, 'tanrısız' veya 'tanrı-tanımaz' demek değildir. Ateistler, yalnızca Tek bir Tanrı'yı tanımazlar. Buna karşılık, çağ, toplum, alışkanlık, zevk, devlet, ırk kadın, para, şöhret, sebepler, tabiat, tesadüf gibi çok sayıda tanrıları vardir ve tüm bunların da başında kendi nefisleri gelmektedir.
Velhasıl, ateizm, "Ben esasen kendime tapıyorum' sözünün usturuplu bir ifadesinden ibarettir.
Her 'olağan' olağanüstüdür.
Sayfa 19
"Mazlumun ahı yerde kalmaz." demişti bir dostu. "Ama bakıyoruz ki, ahlar yerde kalıyor. Arşa çıkmıyor. Demek ki mazlum kalmadı aramızda; hepimiz zulüm işliyoruz."
BİR ROMANCI OLSAYDIM, kahramanın yarı yolda öldüğü romanlar yazardım. Bir film yönetmeni, '5 dakika ara' bekledikleri bir anda karşılarına çıkacak bir 'SON' yazısı ile izleyicileri şaşırtırdım...
Evi olan evsizler...
Fıtraten İslam üzere doğsa bile şuursuz ana-babaların, 'egitim'in, medyanın, çağın ve mimsiz medeniyetin fırtınaları karşısında medetsiz ve sığınaksız kalan; O yüzden bu dünyada karnı tok sırtı pek olsa bile öte dünyada sonsuza dek aç ve açıkta kalmaya aday hale getirilen çocuklar ne kadar da fazlaydı.
Nesil yayınlarıKitabı okudu
Kimilerinin Güneşi veya Ayı ilah edinmesinin, kimilerinin nemrutlara veya firavunlara tapmasının ardında, Tek bir İlahı reddetmenin getirdiği bu çelişki yer alıyor muhakkak.
Aynı şekilde, "hayatımı istediğim gibi yaşarım" diyenlere sorun: Nedir şu hayat? Alacağınız cevap, çoğu kez, "Hayat hayattır," "Hayat yaşamaktır" gibi mantıksız totolojilerin ötesine geçmeyecektir.
ACZ...
Kendinden bir kudret olmadığını teslim edişin ifadesidir acziyet. O yüzden, insanı 'verilmiş' ve dolayısıyla 'sınırlı' kudretine aldanmak yerine, bir Kadîr-i Rahîm'in kapısına yöneltir. Acziyeti içinde, O'na müracaat eder ve O'ndan ister insan...
Sorular, bilmenin ve öğrenmenin ilk ve en kaçınılmaz adımıdır.
Zamansız(!) ölüm...
Her gün kimi bebek, kimi yaşlı, kimi yirmisinde, kimi kırkbeşinde yüz binlerce insanın ölümü ile, Rabb-i Rahîm'in verdiği bir mesaj vardır: Ölümün ne belirli bir yaşı vardır, ne de belirli bir zamanı. Ölüm asla randevu vermez; ama bir gün muhakkak gelir ve bazan geliverir.
Geldiğinde onu tebessümle ve tevekkülle karşılamak ise, zaten ona unutmadan yaşayan ve 'ölümün ötesi'ne hazırlanan insanların işidir.
Aczini itiraf edenler ve Zalimler!...
Hayatını 'kudret' üzerine kurmak değildir aslolan. Hayatını Rabbi karşısında aczini itiraf üzerine kurmaktır. Ki, âcizlerin en büyük zaferi de işte buradadır. Zalimleri ve zorbaları bir Mahkeme-i Kübra beklerken, Rabbi karşısında aczini itiraf edenlerin hayat yolculuğu ebedî bir cennete uzanmaktadır.
Ataist demek, kelimenin iddia ettiği üzere, 'tanrısız' veya 'tanrı-tanımaz' demek değildir. Ataistler, yanlızca tek bir tanrıyı tanımazlar. Buna karşılık, çağ, toplum, alışkanlık, zevk, devlet, ırk, kadın, para, şöhret, sebepler, tabiat, tesadüf gibi çok sayıda tanrıları vardır ve tüm bunların da başında kendi nefisleri gelmektedir.
Sayfa 48