Bence arkadaşlık sadece arkadaşlıktır. Birini görmek size iyi geliyorsa, onu dinlemekten, ona anlatmaktan hoşlanıyorsanız, çirkinliği, aptallıkları onu küçümsemenize yol açmıyorsa, güzelliği zekâsı bir parça sizi kıskandırsa da gurur duymanızı sağlıyorsa, onunla abuk sabuk konular hakkında bile sohbet etmek sizi rahatlatıyorsa, onu arama gereği duyuyorsanız, onu düşündüğünüzde yüzünüze rahat, geniş bir gülümseme yayılıyorsa sorun kalmamıştır, o kişi arkadaşınızdır. Onun zeki, aptal, iyi, yetenekli, kötü, zalim, kaba, nazik, güzel, çirkin, ünlü olmasının hiçbir önemi yoktur. Arkadaşlık bütün bu niteliklerin üstündedir çünkü. Yeter ki masumiyet yok olmasın. Evet, bu meselede masumiyetin önemli olduğunu düşünüyorum; çünkü arkadaşlık iki kişinin birbirini etkileyerek çocuklaşabilme yeteneğidir.
"Bir benden vardır bende benden içeri," der Yunus. O ben dediği, sadece ışık mıdır, iyilik midir sanıyorsun? O ben, aynı zamanda karanlıktır, kötülüktür. Karanlığı tanımazsan, kötülüğü bilemezsen nasıl iyi olursun?