Hayal ile gerçeği kaynaştırmakta usta olan yazar, canlı anlatımıyla öykülerini adeta sinematografik bir algıyla buluşturur.
#zweig onun dünyasını “duman ve düşten biçimlenmiş, kişileri fantastik olan dünya dışı bir dünya' diye tanımlamış.
#dostoyevski kendisini #homeros ile #schiller ile bir anmış.
Edebiyat tarihçilerinin #fantastik edebiyatın olağanüstü anlatıcısı, “modern sürrealistlerin” öncüsü olarak tanıttığı Hoffmann ‘ın eserleri engin bir hayal gücünün ürünü olsalar da dikkatli bir gözlemin sonuçlarıdır.
“Fantastik realizmin romantiği”
Düş ile gerçeği birbirine katarak ve korkunç olanı büyük bir mizah duygusuyla yumuşatarak dünya edebiyatının pek çok yazarını etkileyen Hoffman ‘ı mutlaka #okuyunuz.
Bazı eserleri : Şeytanın İksirleri, Meşum Miras, Kedi Murr ‘un Hayat Görüşleri, Altın Çanak, Prenses Brambilla, Matmazel De Scury, Üstat Pire, Küçük Zaches Namıdiğer Zinnober, Gece Tabloları …Dipçem: 1814’e kadar müzik eleştirmenliği ve tiyatrolarda müzik yönetmenliği yapan Hoffman, 1811’de Arlequin adlı bir bale bestelemiş. Alman Romantizminin ilk yazarlarından olan dostu #friedrichdelamottefouqué “Undine” adlı masalını operalaştırmış.
Hatta isimlerinden biri olan Wilhelm’i Mozart sevgisinden dolayı Amadeus ile değiştirmiş.
Kum AdamE. T. A. Hoffmann · Can Yayınları · 20211,132 okunma
Kısacık hikayeye gizem, doğaüstülük ve karmaşık bir yapıyı sığdırması şaşırtıcı. Olay başta tatlı bir hikaye gibi görünürken giderek karmaşık hâl alarak gerçek mi değil mi anlayamıyorsunuz ve sanırım Hoffman'ı Hoffman yapan buymuş. Okurken çoğu sayfada ne kadar da Zweig'ı andırıyor demekten kendimi alamadım.
Günlük, çerez niyetine okuduğum kitaptan nadiren çok etkilenirim, bu da o nadir kitaplardan.
Kum AdamE. T. A. Hoffmann · Can Yayınları · 20211,132 okunma
1776’da doğan Ernst Theodore Amadeus Hoffmann, hukuk eğitimini bitirmesinin ardından uzun yıllar müzik alanında çalışmıştır. Belirli dönemlerde devlet memurluğu, 1814’e kadar da müzik eleştirmenliği, öğretmenliği ve yönetmenliği yapan E. T. A. Hoffmann’ın “Amadeus” ismi Mozart sevgisinden gelmektedir. “Wilhelm” isminin yerine Amadeus’u ekleten Hoffmann, 1814 yılından itibaren kendisini edebiyata adamıştır. Alman Romantik edebiyatının önde gelen isimlerinden biri olarak anılan yazarın öykülerinden birçoğunun gotik bir atmosferde seyrettiğini söylemek mümkün.
Kum AdamE. T. A. Hoffmann · Can Yayınları · 20211,132 okunma
İçimize böylesine düşmanca ve haince bir ip koyup, bizi o iple tutan ve normalde adımımızı atmayacağımız tehlikeli ve uğursuz yollara çeken karanlık bir güç varsa eğer, içimizde bizim şeklimizi, benliğimizin şeklini alıyor olsa gerek; çünkü ancak bu şekilde ona inanır, gizli işlerini tamamlaması için ihtiyaç duyduğu alanı ona ancak bu şekilde açarız. Eğer böylesi yabancı ve düşmanca etkileri daima tanıyacak, eğilimlerimizin ve meşguliyetlerimizin bizi ittiği yoldan sakin adımlarla ilerlememizi sağlayacak sağlam duyularımız, neşeli bir hayatla keskinleşen duyularımız varsa o uğursuz güç, bizim yansımamız olacak şekli almak için boş yere uğraşırken yok olur gider.
Alman gotik edebiyatının önemli ismi E.T.A Hofmann Kum Adam gibi kısa bir öyküde gerçek ve kabus arasında korkutucu bir eser ortaya çıkarmıştır. Sigmund Freud'un bütünüyle tekinsiz bir öykü dedigi Kum Adam kısacık olmasına karşı içeriği, gizil kişi tahlilleri, insan psikolojisi, felsefe konuları arasında metaforlarla ciddi bir bütün olmuştur.
Herkesin rasyonel olduğu bir dünyada realist sevgili Clara'ya karşın çocukluğunda yaşadığı travmatik korkularla bütünleşen ve zaman zaman gerçekliği yitirerek büyüler dünyasında yaşayan Nathaniel.
Doğa felsefecisi Spalanzani ile simyacı Coppola işbirliği yine şaşırtan insan aklıyla dalga geçen bir bütünlükte işleniyor. Aslında özünde kitapta kişiler, olaylar, bakış açısı sürekli bir çelişki halinde gibi geliyor. Coppelius bir insana olağanüstü benzeyen muhteşem guzellikteki robotu yaparkende var o robotu canlı gösteren gözlüğü satarkende. Yazar batıl inancın zararını biliyor, travma yarattığını anlatmaya çalışıyor ve batıl inanç tüccarlığının ipliğini pazara çıkarıyor ama kendisi de bu inanca sarılıyor.
Hem çocukluğunda kalma büyü diyor, kalırsan gerçekliği göremezsin, görmezsen hayata tahammül edemezsin hem de gerçek hayatın büyüsü yok realite bir yere kadar al şu dürbünü büyülü hayatı gör telkini... Kısacası kısa ama çokça şeyi içine almış bir öykü deneyimi... Okuyakalın
Kum AdamE. T. A. Hoffmann · Can Yayınları · 20211,132 okunma