Kur'an-ı Kerim ve Meali sözleri ve alıntılarını, Kur'an-ı Kerim ve Meali kitap alıntılarını, Kur'an-ı Kerim ve Meali en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kur’ân-ı Kerim, bütün halk kesimlerinin, hangi seviyede olursa olsunlar, kendi yetenek ve gayretleri nispetinde kendisinden yararlanabilecekleri açık bir sofradır.
“İnsan ancak düşmanın saldırısına uğradığını ve onun zehirli oklarının kendisini hedef aldığını gördüğünde kendisini korumak için bir yere sığınması gerektiğini hisseder. Fakat düşmanı fark etmez veya onun zehirli oklarını görmezse, korunmak için bir sığınağa girmez. Manevî konularda da insan ancak düşmanın saldırısına uğradığına inandığı takdirde gerçek anlamda Allah’a sığınır.”
"Resulullah (s.a.a) ashabıyla birlikte mescidde oturduğu sırada bir bedevî içeriye girdi ve 'ben inen ayetlerde Allah'ın ipine sarılın diye buyurulduğunu duydum. Sarılmakla emredildiğimiz bu ip nedir?" diye sordu. Peygamber (s.a.a) o adamın elinden tuttu, Ali (a.s)'ın omuzuna bıraktı ve 'Bu, Allah'ın ipidir; ona sarıl.' dedi. Bedevi de Hz. Ali'ye bağlılığını ilan etti. Bunun üzerine Resulullah (s.a.a) onun cennet ehlinden olduğunu bildirdi."
Onlarda sizin için daha nice faydalar var. Onlara binerek gönüllerinizdeki murada ulaşırsınız, onların ve gemilerin üstünde taşınırsınız.
Mü'min Sûresi 80.ayet
İsrail oğullarına kitapta şunu kesin olarak bildirdik ki: " iki defa yeryüzünde fesat çıkaracaksınız ve aşırı bir üstünlük ve tasallut kuracaksınız. "
Onlardan ilkinin vakti gelince, üzerinize savaşçı kullarımızdan çok güçlü ve savaşçı olan bir grubu göndeririz, evlerin içlerine (kadar) girerler. Bu, gerçekleşecek kesin bir vaattir. "
"Sonra onlara karşı sizi tekrar galip getiririz. Sizi mal ve evlatlarla destekleriz ve sayınızı çoğaltırız. "
"İyilik ederseniz, kendinize etmiş olursunuz; kötülük ederseniz de, yine kendinize. Sonuncunun vakti gelince de, (üzerinize yine kullarımızdan bazılarınızı gönderirizde) yüzlerinizde üzüntü ve keder oluştururlar, ilk defa girdikleri gibi yine mescidi aksaya girerler ve ele geçirdikleri her şeyi yok ederler. "
Umulur ki Rabbiniz size merhamet eder. Fakat siz (suç işlemeye) dönerseniz, biz de (cezalandırmaya) döneriz. Biz cehennemi kâfirlere bir zindan yaptık.
Kur'ân-ı Kerim'in insana yol gösterici olabilmesi ve onu çeşitli manevi körlük ve hastalıklardan kurtarabilmesi bu ilahi kitabın doğru bir şekilde tanınmasına, adabını riayet ederek okunmasına, anlaşılmasına ve uyulmasına bağlıdır. Diğer yandan Kur'ân'ın gerçek taşıyıcıları ve öğreticileri bizzat Hz. Muhammed ve onun pâk ehl-i
Kitab ortaya konur.Suçluların onda olan şeylerden dolayı tedirgin olduklarını görürsün.Yazıklar olsun bize! Derler.Bu nasıl kitpmış küçük veya büyük hiçbir şeyi ihmal etmeden saymış! Böylece her yaptıkları işi karşılarında hazır bulurlar.Rabbin kimseye zulmetmez.
(Kehf suresi 49)