Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kur'an Işığında Hz. Adem ve İnsanın Yaratılış Serüveni

Abdulbaki Çağatay

Kur'an Işığında Hz. Adem ve İnsanın Yaratılış Serüveni Gönderileri

Kur'an Işığında Hz. Adem ve İnsanın Yaratılış Serüveni kitaplarını, Kur'an Işığında Hz. Adem ve İnsanın Yaratılış Serüveni sözleri ve alıntılarını, Kur'an Işığında Hz. Adem ve İnsanın Yaratılış Serüveni yazarlarını, Kur'an Işığında Hz. Adem ve İnsanın Yaratılış Serüveni yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bizim daha büyük sorunlarımız varken sadece bu tip salt teorik meseleleri konuşan bir ümmet haline geldik. İstanbul fethedilirken meleklerin cinsiyetini tartışan kilise âlimleri gibi... Kanaatimce ümmet için en büyük çöküş de budur.
Sayfa 150 - Çıra yayınlarıKitabı okudu
Şunu iyi kavramalıyız ki Peygamberler hatasız ve günahsız bir toplum, bir dünya inşa etmek için gönderilmediler. Onlar insanlara affı, mağfireti, özür dilemeyi, tevbe, istiğfar etmeyi ve insanlara ıslah etmeyi, düzeltmeyi öğretmek için gönderildiler. Bunun en bariz örneği ilk insan ve ilk peygamber olan babamız Âdem'dir.
Sayfa 108 - Çıra yayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsan hangi makama ulaşırsa ulaşsın, ne kadar zengin olursa olsun yine de diğer insanlara muhtaçtır. Bundan dolayıdır ki "İnsan kendini müstağni gördüğü zaman azgınlık eder."
Elementer yaratılış sürecinin birinci basamağı olan "toprak" vurgusu üzerinden bizlere verilmek istenen ders ise şu olabilir: Ey insanlar! Sizler topraktan yaratıldınız. Sakın kibre ve gurura kapılmayın, mütevazı olun. Şayet yeniden diriliş konusunda her hangi bir şüpheniz varsa ilk yaratılışınıza bakın. "Âdem, alçak gönüllü, örtücü ve bağışlayıcı olsun diye topraktan yaratıldı."
Veyahut "Şeceretu'l-huld" (ebedilik ağacı) ifâdesi ile beraber düşünüldüğünde şeytan onları ebedîlik, ölümsüzlük ağacı ile aldatmıştır. Bu da ancak onlara cinselliği keşfettirip çocuklarının olmaları durumunda daha fazla saltanatlarının devam edebileceğini ima etmesidir. Şöyle bir kuruntu vardır: "İnsanlar yeryüzünde ebedî kalma arzularını genel olarak evlatları aracılığı ile aramışlardır. Evlatlar ise ancak cinsel ilişki sonucu varlık alanına çıkmaktadırlar."110. ¹¹⁰Gürbüz Deniz, Kur'an'a Göre Hz.Âdem'in Serüveni İslâmî Araştırmalar Dergisi, 2012 s.96 .
Sayfa 206Kitabı okudu
Yasak ağacın konu olduğu âyet-i kerimelere dikkatli bir şekilde bakıldığında Âdem ve eşinin söz konusu ağacı çok iyi bildikleri ve tanıdıkları hatta ona karşı bir zaafları ve meyilleri olduğu anlaşılır.
Sayfa 205Kitabı okudu
Reklam
Kâinatın özü insandır, insanın özü rûhtur, rûhun gıdası ibadettir, ibadetin özü namazdır, namazın özü ise secdedir.Kişinin Allah'a en yakın olduğu anı ise secde anıdır."Kulun Allah'a en yakın olduğu anı secdede olduğu anıdır' buyuruyor Allah resulü (sav) ...
Sayfa 190Kitabı okudu
Ey İnsanoğlu! Unutmamalısın ki Muhammed sûresinin 19. âyet-i kerimesinde ise tevhid kelimesinden önce "bil" emrine yer verilmiştir. Çünkü her şeyden önce bileceksin sonra birleyeceksin ki neyi birlediğini bilesin ve bilerek birleyesin. Önce bil! Sonra birle! Sonra inan ve doğrula! Sonra haykır! Sonra yaşa ve eyleme dök!
Sayfa 189Kitabı okudu
Aslında Kur'ân'da zikredilen Âdem ve İblis kissasi muhataplara şu mesajı vermektedir: Kiminlesin? Kime benziyor sun? Eylemlerin ve söylemlerin kime benziyor? Rol modelin kim? Âdem mi yoksa İblis mi? Taraflar ve taraftarlar ilk günden beri belli olmuştur ve kıyamete kadar her iki tarafa da katılanlar var olacaktır. Şeytan'ın Hz. Âdem'e karşı olan tutumuna bu açıdan baktığımızda Ümeyye b. Ebi's-Salt ve benzerlerinin Hz. Peygam bere karşı olan tutumlarıyla benzeştiğini göreceğiz. Günün birinde Ebu Sufyan Ümeyye b. Ebi's-Salt'a şöyle demiştir: "Abdulmuttalip'in yetimi Peygamberliğini ilan etmiş duydun mu?" Bunun üzerine Ümeyye; "Git ona tabi ol. Vallahi doğru söylüyor" dedi. Ebu Süfyan: "Mâdem hak bir peygamberdir sen neden ona tabi olmuyorsun?" dedi. Bunun üzerine Ümeyye: "Daha önce sakifli kadınlara o beklenen peygamber ben olurum demiştim. Şimdi ona tabi olursam Abdumenaf oğullarının gencine uymuş derler ve benimle alay ederler. Beni ona iman etmekten alıkoyan tek şey bu utançtır"67 Netice itibari ile Ümeyye iman etmemiş, bu şeytanî komplekse kapılıp helak olmuştur; şeytanın temsilcisi ve taklitçisi olmuştur.Bu şeytani zihniyet ve iblisî karakter insanoğlunun duygu ve düşüncesini köreltip, sadece bir "ben"'in kulu ve kölesi yapmaktadır. Nice deneyimli, birikimli ve aklı başında insan vardır ki bu noktada sapmış ve yolun kenarına zelil bir şekilde atılmıştır.Yüce Rabbim akıbetimizi hayır ve istikametimizi muhafaza eylesin. ⁶⁷İbni kesir, el-Bidâye ve'n- Nihâye
Sayfa 187Kitabı okudu
Reklam
Ayeti kerimelerde bu şekilde tutarsız ve isabetsiz yorumlar yapan insanları diyoruz ki "meani =معانئ" ilmini okuyun Kur'an'ı doğru anlamanıza yardımcı olacaktır.Unutmayınız ki "usulsüz vusûl olmaz." Bu işin usulü neyse onunla başlayın bakış açınızda ve algılayışınızda devrimlerin gerçekleştiğini göreceksiniz.
Sayfa 175Kitabı okudu
Adem'in çocuklarının evliliği ise kuvvetli bir ihtimalle Hz. Nuh'un şeriatinden itibaren değişmiştir. Yani bu hususta Âdem'den son peygambere kadar iki şeriat söz konusur. Biz de bu konuda Hz. Nuh'un şeriatını uyguluyoruz. Hz. Nuh'dan sonra gelen bütün peygamberlerin şeriatında bu haram de vam etmiştir. Buna ışık tutan şu
Sayfa 170Kitabı okudu
Hz. Yakub'un şeriatında hırsızlık yapan kişinin cezası esir veya köle kılınmasıdır. Bunu Hz. Yusuf, kardeşi Bünyamin'i yanında tutarken öğreniyoruz. "Kardeşler de: Kimin yükünde çıkarsa, işte o kimse, bunun cezasıdır (köle olarak alınır), biz zalimlere böyle ceza veririz." dediler."31 Oysaki bizim şeriatımızda böyle bir suç işleyen kişinin eli kesilir. "Hırsızlık yapan erkek ve kadının, yaptıklarına karşı lık Allah'tan bir ceza olarak ellerini kesin. Allah Azîz'dir, Hakim'dir." "32 ³¹Yusuf:75 ³²Maide:38
Sayfa 169Kitabı okudu
Adem (a.s)'ın yaradılışında ki hikmetlerden biri
İblis başta olmak üzere bazı cinlerin küfrü ve kibri küstahtahlığı ve münafıklığı gizliydi, melekler bunu bilmiyordu. Allah Teâlâ bunu biliyordu ve meleklere bunu göstermek istiyordu. Onun küfrünü, fiskını, nifakını meleklere göstermek için onun gibi irade sahibi bir varlık yaratmalıydı ve ona secde emri vermeliydi. O zaman sakladığı o gizli küfür ve nifak ortaya çıkacaktı. Âdem yaratılmalıydı. Şeytan iradeyi paylaşmak istemedi. İradeli bir varlığın kendisinden üstün olmasını istemedi... Deşifreoldu... Ey! Âdem sen ne büyük bir varlıksın ki varlığın küfrü ve nifakı deşifre etmiştir. Onun için Yüce Allah "ben yeryüzün de bir halife kılacağım" dediğinde "melekler fesat çıkaran ve kan döken birini mi?" dediler. Bunun üzerine Yüce Allah "benim bildiğimi siz bilemezsiniz" demişti.
Sayfa 160Kitabı okudu
Hz. Âdem'in Kıssasının Geçtiği Âyetler Taha 115-127; İsra: 62-65; Hicr: 26-44; A'raf: 11-24; Kehf: 50-51; Bakara: 30-38. En detaylı bilgi A'raf sûresinde verilmektedir. Bütün bu âyetleri mülahaza ettikten sonra şu sonuca varmak mümkündür: Bakara sûresinde Hz. Âdem'in yaratılışından değil, peygamber ve halife olarak gönderilmesinden ve kendisine yeryüzü iktidarının verilmesinden sözedilmektedir. Böylece şeytandan gelen itiraz, Âdem'in yaratılmasına değil, onun peygamberliğine ve hilafetinedir. Olaya bu pencereden bakıldığında bu kıssadan hemen sonra sözün niçin İsrailoğullarına getirildiği daha net bir şekilde anlaşılmış olur. Bu kıssanın Kur'ân-ı Kerim'de hangi amaç ile zikredildiğini daha açık bir şekilde anlamış oluruz. Sad sûresinin 71. Hicr sûresinin 28. âyet-i kerimelerinde ifâde edilen şey Bakara sûresinin 30. âyet-i kerimesinde ifade edilen şeyden farklıdır. Sad 71. ve Hicr 28. âyet-i kerimelerin de ifade edilen şey Âdem'in yaratılışıdır. Bakara 30. Âyetinde ifâde edilen şey ise Âdem'in seçilmesidir. Yani Adem yaratılmiş ve hayat sürdürmüş daha sonra da kendisine hilafet ve nübüvvet görevi verilmiştir.
Sayfa 148Kitabı okudu
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.