Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kur'an'ı Kendi Tarihinde Okumak

Mustafa Öztürk

Kur'an'ı Kendi Tarihinde Okumak Gönderileri

Kur'an'ı Kendi Tarihinde Okumak kitaplarını, Kur'an'ı Kendi Tarihinde Okumak sözleri ve alıntılarını, Kur'an'ı Kendi Tarihinde Okumak yazarlarını, Kur'an'ı Kendi Tarihinde Okumak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kur'an'ın asli şekli şifahi bir hitaptır. Bu itibarla onu tarihsel bağlamından kopararak salt metin olarak anlamanın imkânı yoktur.
Bir kitabı ikinci kez okuduğumuzda çoğu zaman metinde daha önce fark etmediğimiz birtakım nüans ve nükteler keşfeder, bu arada bir şeylerin değiştiğini düşünürüz. Oysa metin aynı metin, okuyan göz aynı gözdür. Öyleyse değişen nedir? Değişen şey bizim perspektifimiz yani metne bakış açımızdır. Bu demektir ki biz metni her defasında farklı bir perspektiften okuruz. Dolayısıyla bu tecrübe bize anlamanın otomatik ve problemsiz bir etkinlik değil, bilakis her zaman için metni okuyan öznenin aktif katkısını talep eden bir etkinlik olduğunu gösterir.
Reklam
... Zamanın geçmesi ve değişmesi ile birlikte kelimeler, kavramlar, deyimler ve düşünce tarzlarında ortaya çıkan başkalaşımlar, ilk ortaya çıkışında kendisine aşina olunan metin ile o metnin sonraki muhatapları arasında bir ilişki kopukluğuna yol açar ve böylece metin adeta yabancı ve şüpheli gibi görünebilir.
279 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
32 günde okudu
Bir Öztürk Klasiği
Kitap "Kur'anı Kendi Tarihinde Okumak" olarak adlandırılsa da çağdaş zihinleri o güne dair görüşlerini de yansıtmaktadır. Eser, Kur'anın indiği tarihin ve günümüzle kıyaslanması noktasında okura güzel bir perspektif sunmaktadır. Özellikle popüler konuların çeşitli zavilerden ele alınması okurun kendini dini yorum şöleninde bulmasını sağlamıştır. Keyifli okumalar.
Kur'an'ı Kendi Tarihinde Okumak
Kur'an'ı Kendi Tarihinde OkumakMustafa Öztürk · Ankara Okulu Yayınları · 2013106 okunma
İlk muhataplarının ümmi olmalarından ötürü şeriat da ümmidir. -Şatibî-
Sayfa 74 - AnkaraKitabı okudu
Reklam
Cehennem, dünyada işlenen affedilemez cürümlerin karşılığını görme mahallidir. Bu mahallin ne kadar anlamlı ve faydalı bir işleve sahip olduğunu anlamak için ise, antik firavunların çağdaş mümessilleri olan Sırp kasaplarının Bosnadaki soykırımlarını hatırlamak yeterlidir.
Sayfa 259 - Ankara Okulu Yayınları
"Gönüllerin özleyeceği, gözlerin hoşlanacağı her şey orada mevcuttur." Zuhruf/71
Sayfa 229 - Ankara Okulu Yayınları
Oha abi şaka mı bu?
Osmanlı Şeyhülislamı Ebussuud Efendi, "Cennet hakkında Yunus Emre'nin dediklerini (huri ve seni gerek seni dizeleri) tekrar edenlerin 'küfrü sarihtir katilleri mübahtır' şeklindeki fetvası ile Yunus'un bu beytini okuyanları kafir addederek kanlarının helal olduğunu ilan etmiştir.
Sayfa 229 - Ankara Okulu Yayınları
Kur'an'da, yerel ve tarihsel karakterli cennet tasvirlerinin yanında her çağa hitap eden tasvirler de mevcuttur. Nitekim bir âyette cennet, "Allah mümin erkeklerle mümin kadınlara içlerinde ebedi kalacakları, zeminlerinden ırmaklar akan, adn bahçelerinde güzel meskenler vaat etti. Allah rızası ise hepsinden daha üstündür. İşte en büyük saâdet de budur." şeklinde anlatılmıştır. Buna göre en büyük mutluluk Allah'ın rızasıdır.
Sayfa 228 - Ankara Okulu Yayınları
Reklam
Kur'an'ın cennet tasvirlerine ait dil kurgusunda, tamamen yerel ve tarihsel malzemeler kullanılmış ve bu kullanımda da ilk muhatabı cezbedecek objeler ön plana çıkarılmıştır.
Sayfa 211 - Ankara Okulu Yayınları
Sünni akaid kitaplarının hepsinde Ehli sünnetin dışındaki mezheplerin tamamının batıl olduğuna inanmak, bir anlamda cennete girebilmenin koşullarından biri olarak takdim edilmiştir.
Sayfa 144 - Ankara Okulu Yayınları
Sizce?
Müslüman oluş, gerçekten özgür iradeyi mebni bir tercihin sonucu mu, yoksa dünyaya geliş esnasında istem dışı giydirilen kültürel bir kimlik mi?
Sayfa 177 - Ankara Okulu Yayınları
Ayet gayet açık iken haremlik selamlık kim uydurdu?
Sözgelimi, dostlukları uzun yıllara dayanan veya aynı sokak­ta ya da aynı apartmanda yıllarca komşuluk yapan iki ailenin tüm fertleri, sokakta, çarşıda, pazarda, dolmuşta rahatlıkla gö­rüşüp konuşabilmekte; ancak ziyaretleştiklerinde aynı fertlerin birlikte sohbet etmeleri bir anda harama dönüşmektedir. İşte bu vesileyle, 24. Nur suresi 61. ayetle ilgili bazı tespit ve değerlen­dirmelerde bulunmakta fayda görüyoruz. Söz konusu ayette mealen şöyle denilmektedir: (...) Evlerinizde [ya da çocuklarınızın evlerinde], babalarınızın evlerin­de, analarınızın evlerinde (...) yahut arkadaşlarınızın evlerinde yiyip içmenizde bir beis yoktur. Birlikte yahut ayrı ayrı yemenizde de bir sa­kınca yoktur.
Sayfa 126 - Ankara Okulu Yayınları
Haremlik-Selamlığın Kökeni
Doğrudan doğruya Hz. Peygamberin eşlerinin özel durumla­rıyla ilgili bir nüzul konteksti içerisinde vahyedilen bu ayetteki “perde arkasından talepte bulunmak” ifadesi, mahrem olmayan tüm kadınlara teşmil edilmek suretiyle malum haremlik-selamlık uygulaması Kur’ânîleştirilmiştir.
Sayfa 126 - Ankara Okulu Yayınları
94 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.