Semavi Dinlerin "Kutsal" Bilinen Kitapları

Kur'an'ın Eleştirisi 1

İlhan Arsel

Öne Çıkan Kur'an'ın Eleştirisi 1 Gönderileri

Öne Çıkan Kur'an'ın Eleştirisi 1 kitaplarını, öne çıkan Kur'an'ın Eleştirisi 1 sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Kur'an'ın Eleştirisi 1 yazarlarını, öne çıkan Kur'an'ın Eleştirisi 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Merhametlilerin en merhametlisi, Rahman ve Rahmin olan Allah buyuruyor ki:"... bana inanmayanları cehennemde cayır cayır yakacağım."
Tanrı, Muhammed’in söylemesine göre, hep Arap gelenekleriyle meşguldür; hani sanki yeryüzünde başka topluluklar ve bu toplulukların düzeltilmesi ya da sürdürülmesi gereken gelenekleri yokmuş gibi!
Reklam
"Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, göğüsleri çıkmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler vardır." (Nebe/31-34)
"...yemin etmek, genellikle yalan söylemeyi gelenek edinmiş kimselerin başvurdukları bir yol değil midir?"
„Sorulan her konuyu akıllı insan anlar ve eleştirmez. Cahil insan ise anlamadan cevaplar ve soru soran kişiyi eleştirir.”
Öte yandan İslamcılar, Kur'an'ın en basit sorunlarla ilgili ayetlerini bile, sanki derin anlamlar ve derin bir felsefeyle doluymuş gibi gösterirler.
Reklam
381 syf.
10/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Enayiyi silkelerler
Müslümanları dost edinmeyin derseniz islamofobi olur.İnsanlık suçu olur ama kafirleri dost edinmeyin derseniz din olur. İlhan arsel kitaplarına özellikle sallayan birilerini görüyorum. Biliyorum ki maddi çıkarları var ellerindeki kitleyi kaybetmek istemiyorlar. Ne de olsa Tanrının kul kertesindeki insanların düşünce gücünden yoksun olduklarını bildikleri için kolay malzeme ediyorlar.Dergi falan satıyorlar, derneklerine para falan topluyorlar. Olur da birisi sorgular ne demek olur mu öyle şey :D Müşterisini kaybetmenin acısı da bir başka. Siz yine de bir kitabınızı okuyun.Görün bakın.
Kur'an'ın Eleştirisi 1
Kur'an'ın Eleştirisi 1İlhan Arsel · Kaynak Yayınları · 1999156 okunma
Malum kitle bunu da görmezden gelir :D
Muhammed, Hatice’nin hediye ettiği Zeyd b. Harise adındaki bir köleyi, daha Mekke dönemindeyken, ilk Müslüman olanlardandır diye kendine evlat edinir. Ve kendi adını ona verir. O zamana gelinceye kadar Zeyd, kendi öz babasına nispetle Zeyd b. Harise olarak çağrılırken, Muhammed tarafından evlat edinildikten sonra, Zeyd İbn Muhammed diye çağrılmaya başlanır. Muhammed, onu halasının kızı Zeyneb ile evlendirir. Medine’ye göçten sonra, günlerden bir gün Muhammed, Zeyd’i ziyaret için evine gittiğinde kapıyı Zeyneb açar. Zeyneb’in görünüşü Muhammed’e hoş görünür. Bunun üzerine Zeyd karısını boşar ve Muhammed Zeyneb’le evlenir. Ancak, geçerli olan Arap geleneği, böyle bir evliliği haram saymaktadır. Çünkü, bu geleneğe göre Zeyd, kendisini evlat edinen Muhammed’in öz oğlu durumundadır. Onun adıyla çağrılmaktadır. Ve işte Muhammed’in Zeyneb’le olan evliliğini sağlayabilmek için Tanrı, bu Arap geleneğini değiştirdiğini bildirmek üzere şöyle bir ayet indirir: “(Evlat edindiklerinizi) babalarına nispet ederek çağırın. Allah yanında en doğrusu budur...” (Ahzab Suresi, ayet 5). Bu ayete dayalı olarak Muhammed, daha önce Zeyd’in adını “Zeyd İbn Muhammed” olarak değiştirmişken, şimdi onu kendi öz babası olan Harise’ye nispetle çağırmaya başlar ve adını eski şekline dönüştürüp “Zeyd b. Harise” yapar. Ayrıca da Zeyd’in babası olmadığına dair Kur’an’a, Tanrı’dan geldi diyerek, “Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir...” (Ahzab Suresi, ayet 40) şeklinde ayet koyar.
Kur’an’ın Araplara özgü bir kitap olduğu ve Araplardan başka milletleri (yani kendilerine kitap verilmemiş olanları) bağlamaması gerektiği kuşkusuzdur! Zira, mademki Tanrı her kavme, o kavmin kendi diliyle kitap göndermeyi uygun bulmuştur ve mademki Arapların kendisine, “(Ey Tanrı) Araba yabancı dilden (kitap) olur mu ?...” (Fussilet Suresi, ayet 44) ya da “...Bizden evvel Yahudilere ve Hıristiyanlara kitap gönderdin, fakat biz onların okuduklarından bir şey anlamıyorduk veya “Bize kitap gönderilseydi, onlardan daha fazla hidayete ererdik” diyememeleri için onlara kendi anlayacakları dilde, yani Arapça olarak kitap vermiştir, o halde Araptan başka milletlerin (örneğin, Türklerin, Acemlerin vd...) “Biz Arapça bilmeyiz; Tanrı bize kendi dilimizden kitap vermedi; vermediğine göre bizi bilmediğimiz, anlamadığımız dilde yazılmış bir kitapla sorumlu kılamaz. Bu itibarla Arapça Kur’an bizi bağlamaz” şeklinde konuşmaları kadar doğal ne olabilir ki!
420 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.