Kur'an'ın Yarattığı Mucize Devrimler

Yaşar Nuri Öztürk

Kur'an'ın Yarattığı Mucize Devrimler Gönderileri

Kur'an'ın Yarattığı Mucize Devrimler kitaplarını, Kur'an'ın Yarattığı Mucize Devrimler sözleri ve alıntılarını, Kur'an'ın Yarattığı Mucize Devrimler yazarlarını, Kur'an'ın Yarattığı Mucize Devrimler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1. Hiç kimse bir başkasını Allah'a yaklaştırmaktan söz edemez. Çünkü insana Allah'tan daha yakın hiçbir varlık yoktur. "Ben sizi Allah'a yaklaştırıyorum" sözü, eğer dil sürçmesi değilse küfürdür. Tebliğ ve irşat adamı, insanı Allah'a yaklaştıran değil, Allah'ın insana en yakın varlık olduğunu duyuran ve belleten adamdır. 2. Hiç kimsenin Allah ile kul arasında jandarmalık, bekçilik, vekillik yapma hak ve yetkisi yoktur. Bu zorunluluğu ifade eden birçok emir, Hz. Peygamber'e bile yöneltilmiştir. Kur'an, din hayatının omurga noktalarından biri olan bu inceliği daha ilk buyruklarında gündeme getirerek insanlığı dikkatli olmaya çağırmıştır. Çünkü bu emrin çiğnenmesi, dini saltanat aracı yapan bir sınıf doğurarak engizisyona kapı açar. Engizisyon, Allah ile kul arasına girmeyi meslek edinen ve bunu 'din' diye pazarlayan zihniyetlerin ürünüdür ve insanlığa, tarihin en kanlı zulümlerini musallat etmiştir. Engizisyon, şirkin yani Allah'a ortaklar üretmenin saltanat aracı yapılmasının sonucudur. Bu zehirli saltanat süreci, önce küçük komisyonculuklarla başlar: Birisi için dua etmek, ölülere sevap için mezarda okumak, günah işleyenler için af dilemek, ölülere rahmet aracılığı yapmak, Allah'a yaklaştırma işlevleri üstlenmek. Bu pis kokuların arkasından engizisyonun kanlı suratının çıkacağını bilmek gerekir. Çünkü bu unutkanlık ve umursamazlık insanlığa çok pahalıya mal olmuştur.
Riya, Maun suresinin açık beyanına göre, örtülü bir din inkârı, yanı dinsizliktir. Ve en kötü dinsizliktir. Çünkü riya, sinsi ve kahpe bir tahripçidir. İnkârın en kuduz şubesi münafıklık, münafıklığın en zehirli yanı, riyadır. Bu yüzden riya, son Peygamber tarafından gizli şirk olarak adlandırılmıştır.
Reklam
İslam, Allah'a da teslim olanların dini değildir; sadece Allah'a teslim olanların dinidir.
PEYGAMBERLER KİME VE NEYE KARŞI SAVAŞTI?
Peygamberlerin mücadelesi dinsizlik veya ateizme karşı değil, sahte din olan şirke karşıdır. Hz. Muhammed'in baş düşmanı olan Mekke oligarşisi, Hz. Muhammed'le ateizm veya dinsizlik adına değil, atalarının dini olan şirk adına savaştı. Musa'nın, İsa'nın savaşları da dinsizliğe karşı değil, sahte dine karşıydı. İsa'yı dinsizler, ateistler değil, Yahudi hahamlar çarmıha gerdirdi. Tarihin her döneminde ve bugün, gerçek dindarların savaşları ateizm veya dinsizlige karşı değil sahte dine karşı olmalıdır. Hiçbir peygamberin mesajında ateizme veya dinsizliğe karşı savaş çağrısı yoktur; çağrı zulme, azgınlığa, kodamanlara, tâğutlara, haksızlığa, talana, kısaca, şer ve şirk kodamanlarına karşı savaş çağrısıdır. Başta ibadetler olmak üzere diğer bütün dinsel unsurlar ve motifler, bu esas savaşı verecek olan güçleri donatmak, daha iyi savaşır hale getirmek içindir. Kur'an'ın dini, öncelikleri bakımından, 'ibadetler ve tespihler dini' değil, ‘zulme karşı mücadele dini'dir. Hz. Muhammed de geleneksel Emevi dinciliğinin empoze ettiği gibi bir din adamı, bir ruhban değil, bir özgürlükler ve haklar savaşçısıdır. O halde, geleneğin anlattığı peygamber Kur'an'ın peygamberi olmadığı gibi geleneğin anlattığı Allah da Kur'an'ın Allah'ı değildir. İkbal'in deyişiyle"Kur'an'ın dini başkadır, mollanın dini başka" Sonuç olarak da Kur'an'ın Allah'ı başkadır mollanın Allah'ı başka.
Hz. Peygamber, şirkten Allah'a sığınmayı önerdiği sahabîlerine şu yolda dua etmelerini söylüyor: "Allahım! Sana, bildiğimiz şeylerin herhangi biriyle şirk koşmaktan sana sığınırız. Ve sana, bilmediğimiz şeylerle şirk koşma ihtimalinden de senin affını dileriz." (Heytemî, ez-Zevâcir, 1/66)
Hz. Peygamber, kamu malı çalmış, kamu hakkına tasallutta bulunmuş olanların cenaze namazını kılmamıştır. "Bir harp sonrasında Hz. Peygamber'e: Filanca, filanca, falanca şehit oldu diye tekmil verdiler. O, bunlardan birisi için şöyle dedi: 'Hayır! İşte o dediğiniz kişi şehit olmamıştır. Ben onu cehennemin içinde görüyorum. Sebebi de, kamu mallarından çaldığı bir giysidir.' Hz. Peygamber bunun ardından Hattab oğlu Ömer'i çağırarak şu talimatı verdi: 'Git, ey Hattab oğlu, git de insanlara şunu duyur: Cennete yalnız ve yalnız müminler gidecektir." (Müslim, iman; İbn Hanbel, 1/30, 47; İbnü'l-Kayyım, Zâdü'l-Meâd, 1/515, 3/ 107-108)
Reklam
65 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.