Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cumhuriyetin Gözüyle Kürt Meselesi

Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler

Ziya Gökalp

Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler Gönderileri

Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler kitaplarını, Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler sözleri ve alıntılarını, Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler yazarlarını, Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çeksur bendine mensup bulunan göçebe aşiretler şunlardır: Miran Dudiran Musirişan Şilt Bendine mensup bulunan aşiretler de şunlardır; Batran Keçan, Hırkan, Tayan Bendler siyasal nitelikte olduğu için, bir bendin bazı grupları diğer bende geçebilirler. Mesela Dudiran aşiretinin bir bölümü aşiretlerinden ayrılarak Şilt olmuşlardır. Tayan’ın bir
Buhtîler: Bunlardan Buhti, Botan bölgesinde konuşulan ve eskiden beri Gurmanç şairleri ve alimleri tarafından «edebi dil» kabul edilen, bilinen ve çevresi belli bir lehçedir. Botan, Siirt ve Cizre bölgelerine verilen addır. Botan’dakı aşiretler yerleşik ve göçebe olmak üzere iki kısma ayrılır. Yerleşik bulunanlar da «Hacı Bayram ve Asıl Botan» adları ile iki gruba ayrılır. Fakat Hacı Bayramlar da Botan lehçesi ile konuşurlar. Ayrılıkları yalnız «uruk» yönündendir. Hacı Bayram, Silopi ve Güllügüvan bucakları ile Şırnak yöresindeki bölgedir. Asıl Botan ise; Jilan, Hacıulyan, Bekat, Dirşav, Harnan ve Cezire kasabalarını içine alır. Bu iki grup, adeta iki siyasi parti gibidir. Her grup diğerine karşı düşmanca tavırlar içindedir. Aralarında sürekli mücadeleler vardır. Göçebelere gelince, bunlar da iki siyasal bölüme ayrılmışlardır. Gurmançlar siyasi bölümlere «bend» adını verirler. Botan göçebelerinin bölündükleri iki bendin isimleri «Çeksun» ve «Şilt»tir.
Reklam
Kürtlerin en büyük kısmını Gurmançlar meydana getirir. Soran ve Güran Kürtleri Musul vilayetindedirler. Lur Kürtleri ise İran’dadır. Diğer vilayetlerdeki Kürtler, Gurmançlarla, Zazalardan ibarettir. Yalnız Soranilerden Şeyh Yeznî aşireti her tarafa dağıtılmıştır. Diyarbakır’da, Trabzon’da, Ankara’da bile bu aşiretten gelen boylara rastlanır. Soranilerle Gurmançların bir bölümü yerleşik, bir bölümü ise göçebedir. Zazalardan, Zekdi Koçerler göçebedir. Kürtlerin bu çeşitli kısımları dil bakımından birbirlerinden ayrı oldukları gibi, giyim-kuşam, elbise ve adetleri bakımından da farklıdır. Mesela, Zazalar başka dilleri çabuk öğrenirler. Gurmaçlar ise başka dilleri güç ve geç öğrenirler. Zazaların halk edebiyatı fakirdir. Gurmançların halk edebiyatı ise çok zengindir. Belki de Zazaların yabancı dilleri kolay öğrenmesi milli kültürlerinin zayıf olmasındandır. Gurmançların kolay öğrenememesi ise milli kültürlerinin çok kuvvetli bulunmasındandır. Zazalar şehirlere yerleşince şehirlere özgü teknikleri öğrenmekte büyük bir yetenek gösterirler. Mesela Diyarbakır’a gelen Zazalar fırıncılık, kadayıfçılık gibi meslekleri öğrenebiliyorlar. Bahçıvanlıkta da büyük bir beceri gösteriyorlar. Mühendisler taş kırmak için Zaza amelelerin gelmesini beklerler. Çünkü bu gibi işlerde çok beceriklidirler. Fakat manevi işlerde Gurmançlar daha çok yetenek gösterirler. Gurmanç dilinin kaç lehçeye ayrıldığı henüz ilmî inceleme ile meydana çıkarılmış değildir.
Kürt'leri parçalamaya iyi bir örnek
Zazalara gelince; bunlar kendilerine Arapça kaf (k) harfinin kesri (i ile okutulması) ile «kirt» derler. Gurmanç’lara da «kürdasi» veya «kırdasi» adını verirler. Türkler ise Kürt adını Gurmanç’lara ayırmışlardır. «Filan adam Kürt müdür yoksa Zaza mıdır?» denildiği zaman Kürt’ten maksat «Gurmanç»tır. Dımıli’lere Zaza ismini veren gene Türklerdir. Zaza kelimesini ne bizzat Zazalar kendileri için, ne de Gurmançlar kullanmazlar.
Bu Kürt kavimleri, gerek kendilerine, gerek birbirlerine başka isimler verirler. Mesela kendi kendilerini «kürt» adı vermezler. «Gumancız» derler. Bunlar Zaza’lara Dümbüllü (veya Dımılli) derler. Türklerin «Baban Kürtleri» adını verdikleri güneyli Kürtlere «Soran» adı verirler. Kendilerinin konuştukları dile de «Gurmanci» derler.
Bu dillerle bazı edebî eserler yazılmıştır. Güran dilinde, Mevlana Halid’in şiirleri vardır. Bu şiirler, sözü geçen şairin «Farsça Divan»ının sonunda yayınlanmıştır. Güranilere «Uraman» adı da verilir. Bunlar «Gülgür» kazasında otururlardı. Mevlana Halid bu gruba mensuptur. İsminin tanıklığı ile Molla Gürani’yi de bu gruptan sayabiliriz. Güran’lılar, Gevran ve Güran aşiretlerinden ayırdedilmelidir. Güran’ın (G)’si «Behram Gür» terimindeki «Gün» gibi söylenir. Gevran’ın (G)’si Farsça (e) ile okunur. Güran’ın (G)si ise Arapçanın (u,ü) sesi ile telaffuz edilir. Lürre (Lebr) dilinde; Baba Tahir Ureban’ın «Kıtast»ı vardır ki, Bombayda basıları Ömer Hayyam Rubaileri’nin sonuna eklenmiştir. Soran dilinde; Şeyh Rıza-ı Talabanî’nin şiirleri ünlüdür. Zaza dilinde; Efendi’nin Tevellutnamesi basılmıştır. Germanç (Gurmanç) dilinde de; Molla’yı Cezayir (Cezirî)’nin divaniyle, Ahmede Xani’nin Mem-ü Zin adlı manzum hikayesi ve Ahmet Batınî’nin Mevludi Şerifi meşhurdur.
Reklam
Daha sonra Güran dili ile Zaza dilinin birbirine yakın olduğunu gördüm. Gerçi Güranilerle Zazalar birbirlerinin dillerini anlarlar mı, birbirleriyle konuşabilirler mi? Henüz burasını tetkik etmedim. Bunlardan başka, bazılarına göre Bahtiyari ve Gelhur dilinin Soraniceye, Güran dilinin Güraniceye katılması mümkündür. Fakat bu konuda karar verebilmek için, bu aşiretlerin içine girerek inceleme yapmak gerekir. Güran, Bahtiyari, Gelhur dillerini ayırırsak, elimizde bağımsız varlıkları bilinen dört dil kalır: Gurmanç, Zaza, Soran, Lebr. Bu dört dilin sahipleri birbirlerinin konuşmasını anlamazlar. Gramer, sözdizini ve sözlük açısından aralarında büyük farklar vardır. Aralarındaki bu farklar lehçe farkları değil, dil farklarıdır. Bu dört dilin her biri, dilbilim açısından birbirlerinden bağımsızdır. Herbiri birer dildir ve hepsi çeşitli lehçelerden oluşur. Bununla beraber bu dört dil birbirine tamamiyle yabancı değildir. Hepsi “Kadim Kürtçe” adı verilen eski bir Kürtçeden türemişlerdir. Neo-Latin dilleriyle Latince arasında ne gibi bağlar varsa. Kadim Kürtçe ile bu yeni Kürtçeler arasında da o bağlar vardır.
Kurmanc, Zaza, Goran, Lor, Soran.
Eskiden Kürtlerin edebi eserlerini tetkik ederek onları beş kavme ayırmıştım. Bu beş kavim şunlardı: l. Gurmanç 2. Zaza 3. Güran 4. Lebr (lürre) 5. Soran.
Mesela «Meyilli» ismi önce büyük bir «şuub»un ismidir. Bu «Şuub»tan doğmuş bir çok kabileler vardır. Van ilinin «Saray» kazasında «Zilan» adlı bir kabile bu ismi taşıdığı gibi, «Mardin Milli»si ve «Viranşehir Milll»si de bu ismi taşımaktadır. Aynı zamanda Kastamonu ilindeki «Zebun» kabilesinin bir amarersi de «Millan» adını taşımaktadır. Türklerde «uruk» ismiyle «boy» ismi, kavimsel isim-lerdir. Kürtlerde de «şuub» ismiyle «amare» ismi kavim-sel isimdir. İl, kabüe. bent ise siyasal unvanlardır. Bir kabile, boy ve amare niteliğiyle bir il’e yahut kabileye dahil olunca, siyasal topluluk olmaktan çıkarak, ka-vimsel bir topluluk haline geçer. Mesela «Şencan» ka-bilesi «Karakeçi» ili’ne girmekle onun içinde bir «boy» yahut «amare» olmuştur. Etnograf , bu örgütler arasındaki farkları ayırabilmek için, aşiretlerin sosyolojisi ile ilgili yeterli bilgiye sahip bulunmalıdır. Bundan başka dinî, ahlakî, hukukî, estetik, iktisadî kuruluşların konuştukları dillerdeki özellikleri anlayabilmek için de, sosyolojinin özellikle aşiretlere alt olan bu gibi kurumları hakkında bilgi edinmiş olmalıdır. Bu zamanda sosyoloji bilmeyenler, tarihçi ve istatistikçi olamadıkları gibi etnograf da olamazlar. Sosyolojiye ham madde hazırlayanlar yardım edecekleri ilmin, ne gibi bilgilere ihtiyaç duyduğunu ve şimdiye kadar ne gibi bilgiler elde edildiğini bilmelidirler,
Mesela Meyilli kabilesi içinde Advan, Bekare, Haidî gibi Arap aşiretleri, Türkan gibi esasen «Begdili» boyuna mensup Türk oiduğunu bilen, fakat Kürtçe konuşan bir Türk aşireti; Dennan. Şaikıyan, gibi yezidi mezhebinde Kürt aşiretleri vardır. Bazen bir isim hem «şuub»2 ismi, hem «kabile» ismi, hem de «Amare» ismi olabilir.
206 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.