Kürt-İslam Ayaklanması
Uğur MumcuKürt-İslam Ayaklanması Gönderileri
Kürt-İslam Ayaklanması kitaplarını, Kürt-İslam Ayaklanması sözleri ve alıntılarını, Kürt-İslam Ayaklanması yazarlarını, Kürt-İslam Ayaklanması yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.:D
Ali Galip, Mustafa Kemal'in kendisini tutuklatmak istediğini öğrenir. Öğrenince de Malatya Mutasarrıfı Halil Rami ve Hacı Kadir Ağa'yı alarak Urfa üzerinden Halep'e kaçar.
Binbaşı Noel de kurtuluşu kaçmakta bulur. 10 Eylül günü Malatya'dan ayrılıp Rişvan Aşireti'ne sığınır. Noel ve Ali Galip, kaçarlarken de mektuplaşırlar.³⁸
Sayfa 11 - 29. Baskı: Şubat 2014
Ööle bir geçti ki içinizden...
8 Aralık 1919 günü Seyit Abdülkadir, İngiliz Yüksek Komiserliği memurlarından Hohler ile görüşmektedir. Konu, Kürtler'le Ermeniler'in çıkarlarını bağdaştırmaktır. Abdülkadir, Hohler'e yakınır:
"Kürtler güç durumdadır. Kişisel görüşüm durumun tehlikeli olduğudur... Mustafa Kemal gittikçe tehlikeli oluyor."¹⁵
Sayfa 5 - 29. Baskı: Şubat 2014
=D
Amiral Calthorp'un yardımcısı Amiral Weeb'in Londra'ya gönderdiği raporda Abdülkadir ile ilgili yargısı ilginçtir. "Satın alındığı takdirde güçlük çıkarmaz."¹⁴
Sayfa 5 - 29. Baskı: Şubat 2014
Emperyalizme, ırkçılığa, baskıya, sömürüye ve teröre karşı olan herkese!
29. Baskı: Şubat 2014
Yakın tarihi bilmeden bugün olup bitenleri anlamaya olanak yoktur.
29. Baskı: Şubat 2014
“ALINTI DEĞİL, KENDİ NOTLARIMDIR:
- Varto'da Xormek aşireti Hamidiye alaylarına karşı çıkıyor ve sebep olarak kendi aşiretinin (Alevilerin) "Kürt olmadığını" belirtiyor. Burada Kürt kelimesi tamamen İslamı kapsıyor, o zamanın algısında Kürt, Zaza ve Türk kavramları Aleviler için Müslümanlığı işaret ediyordu. Türkçe konuşan Aleviler Türkmendi, Kırmançki-Kurmanci konuşanlar ise Kırmanç. Ek olarak, Hamidiye Alaylarının da Şeyh Sait ayaklanmasının da vurgusu Kürt-Nakşibendi hareketleri olması. Bu saklanmaz bir gerçek.
- Şeyh Sait, Varto'daki Xormek aşiretine mektup göndererek ayaklanmasına destek istiyor. Mektup içeriği tamamen şeriate yönelik. Xormekliler ise bu meseleyi Mustafa Kemal'e ve devlet yetkililerine bildiriyorlar. O dönem Xormek aşiretinin Mustafa Kemal ile arası iyi, cumhuriyet rejimini destekliyorlar. Başta Xormek, Lolan, Haydaran aşiretleri olmak üzere Alevi aşiretleri Şeyh Sait'e karşı savaşıyorlar.
- Koçgiri'de yaşananlar için milletvekili Emin Bey'in "Bu facia Ermenilere bile yapılmamıştır" cümlesi pek çok şey söylüyor, dikkat çekici.”
"Benim, o eski bütün emellerim ve hayallerim, inançlarım hep boş, yersiz bir kuruntudan başka bir şey değilmiş."
Sayfa 96Kitabı okudu
"Hepinize selam ve saygılar."
Sayfa 60Kitabı okudu
Şeyh Abdullah: Biz Hainlere Uyduk...
Merkez Hastanesinden Dr. Yüzbaşı Cemil Bey, Muhafız bölüğü komutanı Yüzbaşı Nafiz Bey ile, koğuşlardaki öteki idam mahkumlarının son muayenelerini yaptılar.
Gazeteciler de koğuştaydılar. Şeyh Sait’in damadı Melikanlı Şeyh Abdullah, gazetecilere “Yazın” dedi, “Yazın, biz bu hainlere uyduk, başkası uymasın.”
Sayfa 134 - Umag Yayınları - Aralık 2012
Şeyh Sait: "Amacım şeriat...
... Ama siz böyle yapmadınız; onların başına geçtiniz. Emir-ül Mücahidin ünvanı aldınız; onlara emir ve komutan oldunuz demek?
Yoh yoh, onlar beni zorladılar. Ben de kaderim olarak, onların içinde oldum. Ben bu işin ne önündeyim, ne arkasındayım. Herkes gibi içindeyim Savcı Bey!”
Sayfa 103 - Umag Yayınları - Aralık 2012
Bu rapordan sonra Milletler Cemiyeti Meclisi 16 Aralık günü kararını verdi. Musul, İngiltere mandasındaki Irak’a bırakılmıştı.
Türkiye bu karara karşı direndi. Ancak, Hükümet, o günlerde birbiri ardına başlayan ayaklanmalarla boğuşuyordu. Nasturi ayaklanmasından sonra Şeyh Sait ayaklanması başlamıştı. Şey Sait ayaklanmasını Reçkotan ve Raman ayaklanmaları izlemişti. 1925’de Sason ayaklanması patlak veriyordu. Reçkotan ayaklanmasından sonra 16 Mayıs 1926 günü 1. Ağrı ayaklanması, 26 Mayıs 1927’de Mutki ayaklanması baş göstermişti.
Sayfa 144 - um:ag vakfı yayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal, Ocak ayında çıktığı yurt gezisinde, İzmit’te, Musul sorununu gazetecilere şöyle anlatmıştı:
Musul sorununa gelince… Biz bu ili eski sınırı ile ulusal sınırlarınız içine almıştık. Bu sorunda İsmet Paşa, Lord Curzon ile karşı karşıya geldi. Curzon diyor ki; “Musul, Irak’ın ayrılmaz parçasıdır. Musul, Irak için gereklidir. Bunu vermeyeceğiz. İsterseniz sizi petrollere ortak edelim.”
Oysa Musul, bizim için petrol değil memleket sorunudur. En son aşama budur. Ve Musul sorununun Boğazlarla Adalar sorunu görüşüleceği zaman halledileceğini söyledi. Sorun da bu noktada kaldı.
Musul sorunu nasıl çözülecekti? Gazi Paşa, ne gibi bir çözüm düşünüyordu? Önce İngilizlerle görüşmelerde bir çözüm yolu aranacaktı. Olmazsa?
Olmazsa savaş!
Musul’u alacak komutan bile kafasında hazırdı: Kazım Karabekir!
Sayfa 140 - um:ag vakfı yayınlarıKitabı okudu
“Siz de döktüğünüz kanların, söndürdüğünüz ocakların cezasını, adalet sehpasında hayatınızla ödeyerek hesap vereceksiniz.”
“İşte cumhuriyetin sert fakat adil yasalaranın hükmü budur”
Sayfa 132 - um:ag vakfı yayınlarıKitabı okudu