Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ya Tam Kardeşlik Ya Hep Birlikte Kölelik

Kürt Sorunu

Altan Tan

En Eski Kürt Sorunu Gönderileri

En Eski Kürt Sorunu kitaplarını, en eski Kürt Sorunu sözleri ve alıntılarını, en eski Kürt Sorunu yazarlarını, en eski Kürt Sorunu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu durum birçokları tarafından ilkokul matematik kitaplarındaki havuz problemlerine benzetilmektedir.Havuza üstündeki bir musluktan 'siyasi Kürtlük bilinci' doldurulurken, altındaki asimilasyon ve entegrasyon deliğinden 'Kürtlük' boşaltılmaktadır. Doldurulan suyun mu, yoksa boşaltılan suyun mu daha fazla olduğu ve PKK eylemlerinin sonuçlarının bu ikisinden hangisine daha fazla hizmet ettiği ciddi olarak tartışılmaktadır.
Sayfa 376Kitabı okudu
Evet! Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkaslar'da ya kardeşçe ve el ele verilerek 'yeni bir düzen' kurulacak veya halen yaşamakta olduğumuz felaket ve acılarla dolu zelil durum devam edecektir. Ya hep birlikte kazanılacak veya, Allah korusun, hep birlikte kaybedilecektir.
Sayfa 596Kitabı okudu
Reklam
600 syf.
3/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yazarın kürt oluşuna kürtlüğüne ve meseleyi tesbit etmesine diyecek bir şey yok... fakat kitap çok sığ... çok yavan... çok basit.. bugünün türkiyesin de devlet ağzı jargonu ile yazılmış... baskısı olan daha iyi metinler mevcut
Kürt Sorunu
Kürt SorunuAltan Tan · Timaş · 2009438 okunma
Bir sorunun çözülebilmesi için öncelikle iyi anlaşılması ve doğru bir şekilde tanımlanması gerekir. Teşhiste anlaşmadan tedaviye geçmek ve başarılı olmak mümkün değildir.
"Bu eser Doğu Anadolu'da oturan, Türkçeye benzemeyen bir dil konuştukları için kendilerini Türk'ten ayrı sayan; bilgisizliğimiz yüzünden bizim de öyle saydığımız vatandaşlarımızın su katılmamış Türk olduklarını bir defa daha ispat etmektedir. Hem de inkarına imkan bırakmayan ilmi deliller ile ... Dünya üzerinde 'Kürt' diye adlandırılabilecek müstakil hüviyetli bir ırk yoktur."
1876 yılında ilan edilen I. Meşrutiyet Anayasası'nın 8. maddesindeki 'Bütün vatandaşlar hangi din ve mezhepten olursa olsun istisnasız Osmanlı tabir olunur' ifadesi yerine Türkiye Cumhuriyeti 'Türk ıtlak olunur' (Türk kabul edilir) anlayışını benimsedi.Cumhuriyet anlayışına göre bunun aksini iddia etmek Türkiye'ye ihanet etmek demekti.
Reklam
Türkiye' de Kürtlükle ilgili en masumane talepler yıllar boyu bölücülükle itham edilmiş, Kürt kelimesini ağza almak bile suç sayılmış, zamanın Bayındırlık Bakanı, Mardin Milletvekili Şerafettin Elçi 'Türkiye' de Kürtler vardır, ben de Kürdüm' dediği için 12 Eylül 1980 sonrası tutuklanarak cezaevine konmuş ve onbeş ay ağır hapis cezasına çarptırılmıştır. Bölücülük suçlamasıyla gözaltına alınan ve tutuklanan on binlerce Kürdün dava dosyaları incelendiğinde sırf Kürt olduklarını söyledikleri ve dillerini serbestçe kullanmak istediklerinden dolayı bölücülükle suçlandıkları görülecektir. Bu konuyla ilgili en trajikomik örnek, yazar Musa Anter'in geçlik yıllarında Kürtçe ıslık çaldığı gerekçesiyle gözaltına alınmasıdır.
Bir diğer yaklaşım da Kürt sorunu ile terör sorununu aynı görmektir. Kürt sorunu = PKK; PKK = Terör, anlayışı çok yaygın bir kanaattir. Bu yaygın anlayışa göre 'Türkiye'yi bölüp parçalamak isteyen dış güçlerin maşası bölücü örgüt PKK var olduğu için Kürt sorunu vardır. PKK olmasa aslında böyle bir sorun da olmayacaktır.' PKK'nin ortaya çıktığı son otuz yıllık dönemde resmi söylem bu şekildedir. Meseleyi bu şekilde ortaya koyanlar çözüm noktasında da askeri yöntemlerden başka bir yol bilmemektedir. Bu çevrelere göre sorun kısaca dış kaynaklı bir bölücü terör sorunu ve vatan bölme hareketidir. Dolayısıyla bastırılmalı ve imha edilmelidir. Halbuki bizzat eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel sorunun PKK ile ortaya çıkmadığını ve PKK'nin ilk değil, 29. Kürt isyanı olduğunu söylemiştir. PKK olduğu için Kürt sorunu var değildir, Kürt sorunu olduğu için PKK vardır. PKK Kürt sorununun sebebi değil, sonucudur.
Günümüzde de birçok siyasetçiye göre doğu ve güneydoğu, ekonomik yönden kalkınır ve Kürtlerin refah düzeyi yükselirse teröre destek azalır, insanlar refahı bırakıp dağa gitmez ve PKK biter, PKK biterse Kürt sorunu biter. Karınları doyarsa Kürtlerin etnik talepleri sona erer. Bir başka ifade ile Kürtler, karınları doymadığı için sıkıntılarını yanlış bir şekilde, etnik bir kimlik sorunu olarak ortaya koymakta ve şiddete başvurmaktadırlar.
"Bugün gelinen noktada artık Kürt sorununu, uzun süre söylendiği gibi 'dış mihrakların' kumpaslarına indirgemek pek mümkün değildir. Bu sorunu kışkırtan dış mihraklar elbette vardır; ama onlar sorunun kaynağı değildir. Sorun, şu ya da bu 'dış mihrak' var olduğu için değil, Kürtler var olduğu için vardır. Kürtler Ortadoğu'nun eski halklarından biridir. Ancak bir devletleri yoktur. 'Sorun', şu sorulardan doğar: Kürtler, içinde bulundukları ülkelerde yaşamaya devam edecekler midir? Edeceklerse, o ülkenin siyasi ve toplumsal sistemlerine nasıl entegre olacaklardır? Ya da Kürt milliyetçilerinin iddia ettiği gibi, Türkiye, Irak, İran ve Suriye'deki 'parçaları' birleş­ tirerek bir Pankürt devlet, bir 'Bağımsız Birleşik Kürdistan' mı kurulmalıdır?"
Reklam
Kürtlerin kökeniyle ilgili diğer bir rivayet de Dehak mitolojisidir. Mitolojiye göre Dehak adında zalim bir hükümdar vardır. Bu zalim hükümdarın omuzlarında iki yılan türer. Bu yılanlara her gün, biri erkek, diğeri kız olmak üzere iki çocuk beyni yedirilir. Bu durum yıllarca böyle sürüp giderken, Dehak'ın bu işlerle ilgili iki vezirinden biri, insancıl olduğu için, kendi nöbetinde yılanlara insan beyni yerine koyun beyni verir ve ölümden kurtardığı çocukları dağlara salıverir. Bu çocukların zamanla ço­ğalarak Kürt soyunu oluşturdukları rivayet edilmektedir. Bu anlatıma göre Kürtler İrani' dir.
432 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.