Kürt Tarihi ve Siyasetinden Portreler

Yalçın Çakmak

En Beğenilen Kürt Tarihi ve Siyasetinden Portreler Gönderileri

En Beğenilen Kürt Tarihi ve Siyasetinden Portreler kitaplarını, en beğenilen Kürt Tarihi ve Siyasetinden Portreler sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Kürt Tarihi ve Siyasetinden Portreler yazarlarını, en beğenilen Kürt Tarihi ve Siyasetinden Portreler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Ulusal başkaldırı, kültürel gövde gösterisi ile başlar.”
Sayfa 414 - Mehmed Uzun dosyasıKitabı okudu
Kemal Burkay
”İsyan boyun eğişe Ağır aksak düşünceye Duvarların suskunluğuna Zindanın yüzüne ve karanlığa Demir ökçeye Ve kelepçeye isyan”
Sayfa 285Kitabı okudu
Reklam
Seyid Rıza
“Evlad-ı Kerbelayız, bihatayız, ayıptır, zulümdür, cinayettir.”
Sayfa 188 - Iletişim yayınlarıKitabı okudu
İdris-i Bidlîsi'den Şah İsmail'e mektup;
1503 - 1504 yıllarında 2.Beyazid'in himayesi altında Farsça Osmanlı Hanedan tarihini kaleme almaya başlayan Bitlid'i bu eserinde kullandığı çok geniş meşhuriyet araçları ve Osmanlı padişahlarının Müslüman dünyanın liderliği vasfı'na sahip aynı zamanda İslam dünyasının yegane temsilcileri olarak takdim etmek için çok çaba sarf etti. Aynı Bitlis'i 1511 yılında Osmanlı patronajından çıkıp Mekke'ye geldiğinde burada Şah İsmail'in himayesine girmek için birtakım görüşmelere başladı. Bu, Osmanlı hanedanı için oluşturmaya çalıştığı imajla büyük çelişki gösteriyordu Mekke'de iken Şah İsmail'e yazdığı parça mektubunda onun himayesine girmeyen hazır olduğunu belirtiyordu uzun mektubunu dikkatli okuyan birisi Bitlisi'yi mutaassıp bir Şii olarak olarak tasavvur edebilir. Şah İsmail'e örgülerle başlayan methiyelerle dolu bir bu mektubunda Bitlis'i, Şah İsmail'i Hazreti Ali gibi civanmert, onun sıfatlarına sahip, Zülfikar kılıcı ile ehlibeytin hakkını Mervan'dan alan sınırsız cömertliği sahip bir kişi olarak nitelerken; adına hutbe okutturup para bastırmasından bahsederken de “İslam'ın minberi Şah'ın adına okunan hutbe ile süslendi” ifadeleri ile adeta onu İslam'ın koruyucusu ve yegane temsilcisi olarak gösterip, hükümdarlığının meşru bir zeminde dayandığı mesajını verecektir.
Sayfa 33 - Iletişim yayınlarıKitabı okudu
Mehmed Uzun mahkemede
Çaresizdir. Hiçbir şey yapamamaktadır. Israrla “Bu halk da, dili de vardır. Ben evimde anamla babamla, etrafındakilerle bu dille, Kürtçe ile konuşup anlaşıyorum. Eğer bu dil yoksa o halde benim konuştuğum nedir?” dese de, sonuç değişmemektedir.
Sayfa 408 - Iletişim yayınlarıKitabı okudu
Mehmed Uzun
Mehmed Uzun'un bir sürgün yazarı olduğunu ifade etmek yeni bir şey olmasa gerek. Bu zaten biliniyor. Ama sürgünlükten şehirli ve modern bir edebiyat, aynı zamanda da neredeyse Cumhuriyet boyunca doğrudan ya da yasaklı dil olan Kürtçe'nin edebiyatını “yarattığını” söylemek, bir miktar provokatif ifadeler çağrıştırsa da önemli olsa gerek.
Sayfa 407 - Iletişim yayınlarıKitabı okudu
Reklam
28 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.