Öne Çıkan Kurtlar kitaplarını, öne çıkan Kurtlar sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Kurtlar yazarlarını, öne çıkan Kurtlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Odadan içeri giriyorsun. Seni görünce gülen genç yüzlü, Küçük Patron D.'nin karşısında dökülmüş bir adam oturuyor. Görünüşü yüz yaşında. Kısılmış tatlı bakışlarında belli belirsiz bir hüzün bulutu dolaşıyor. Pencereden akşam güneşinin sarı ışıkları akıyor D.'nin yarı karanlık odasına. Adam, yakandaki yapma, küçük güllere bakarak gülümsüyor ve mırıldanıyor yavaşça:
'Güllü dîbâ giydin ammâ korkarım âzâr eder
Nâzenînim sâye-i hâr-ı gül-i dîbâ seni'
Şaşkın ve suskun kalıyorsun 'gül' ve 'Dîbâ'dan söz eden adamın karşısında.
Şiir bittiğinde tanıştırıyor D., 'Hamdi Tanpınar!' Oturuyorsun koltuklardan birine. Utancından öleceksin neredeyse."
"Kafka'nın sanat gücünü, yalnızca dünyanın ve düzenin saçmalığını ustaca ve simgelerle anlatmasına bağlamak, biraz yanlış olur sanıyorum. Baskıcı bir babanın yaşamındaki olumsuz etkisini unutmamak gerek. İnsanlığın absurde, acı yanlarını işlediği yapıtlarında belki babasının da etkisi var. Çünkü babası da karmaşanın içinde kaybolmuş biriydi. Sevgiden, insanlıktan yoksun bir adamdı. Oğlunu sevmesini bilmemiş, anlamamıştı. Toplumsal cehennem, anlaşmazlıklar, insan trajedisini yaratan uygunsuzluklar ve saçmalıklar. Değişimin böcekleşen kahramanı Gregor Samsa gibi, Kafka da köşesinden korkuyla, zaman zaman alayla seyrediyordu olup bitenleri. Bizi şaşırtan gerçekleri, gözümüze sokarak... Yaşamakta olduğu karabasanı gülünç ve acı yanlarıyla bütün insanlarla paylaşmaya çabalıyordu. Birçoğumuzla da başardı bunu sanırım."
"Durmadan insanı araştırmaya çabalamam yanlış belki de. Eski romanlardan, yazdıklarımdan büsbütün kurtaramıyorum kendimi. Yazdıklarımın çoğu, birbirinin sürüp gitmesi sanki. Yeni bir biçem, yeni bir dünya görüşü, çağımın yeni insanları... Bütün bunların peşinde koşmaya çabalarken kendimle yüz yüze geliyorum. Oysa çabam, kendimden kurtulmak. Dışında kalabilirim birkaç satırın karşısında havalara uçuyorum sevinçten. Sonra yeniden kuşku başlıyor ve tepetaklak düşüyorum çıktığım çukura."