Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kurtlar Sofrası

Attila İlhan

Kurtlar Sofrası Sözleri ve Alıntıları

Kurtlar Sofrası sözleri ve alıntılarını, Kurtlar Sofrası kitap alıntılarını, Kurtlar Sofrası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Siz bir insanın başka bir insanı anlayabileceğine inanıyor musunuz?
Sayfa 548 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Yalnızlığın saadeti diye bir şey yoktur. Olamaz. Saadet bir dengedir. Onun için kalabalığa ihtiyacı vardır.
Sayfa 554 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
.... basını diyor, parayla soysuzlaştırmak istiyorlar. Çünkü yalnız paranın kuvvetine inanıyorlar. Ahlak ölçülerini de yapan bu, saadet ölçülerini de. Daha çok kazanmak, daha kolay zengin olmak için iktidara gelmediler mi? Bunu açıklamaya kalkışanı, ya besleyip evcilleştirecekler ya da kaba kuvvete başvurup, dize getirmeye çalışacaklar.
Sayfa 672 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
50'li Yıllar
Basına yönelmiş baskı, durmaksızın artıyor. Yeniden cezaevlerinde gazeteciler. İspat hakkı üzerindeki tartışmalar. Niye? Çünkü rejim, adını kullanıp kirlettiği halk yığınlarını, tekrar gerici eğilimlerini uyararak avutuyor; gerçekte bu azınlığın, hem de çok küçük bir iş adamı, toprak ağası ve politikacı azınlığının çıkarına işliyor.
Sayfa 457 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"İnsana zati iki şeyden hayır gelmez: Haram paradan bir, akrabadan iki."
Ölmek bir şeyi halletmez...Dünya, her şeye rağmen güzel. Birkaç ay sonra bahar gelecek. Mor salkım kokuları, ayaklanacaklar. Parklara çocuklar dolacak. Şarkılar ve kuşlar. Ölümü düşünmek budalalık. Günah da. İnsan neyini kaybederse kaybetsin, yaşamasına her an sıfırdan başlayabilir.
Sayfa 656 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
... insan hayatını beşeri şeyler üzerine kumaşı, çünkü gerçekte bize tesir eden onlar. Beşeri şeyler üzerine kurulmamış bir hayat, ne kadar büyük, ne kadar başarılı olursa olsun, akla hayale gelmedik bir sebepten, ama beşeri bir sebepten çökebilir.
Sayfa 488 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Osmanlı aydınları, hem şaşılacak bir çalışkanlıkla kurtarıcı ideolojik terkipler aramışlar; hem de pek büyük riskleri göze alıp, bu terkipleri aksiyon planına intikal ettirmişler. Kuva-yı Milliye ve Müdafaa-i Hukuk şuurunun ve teşkilatlanmasının bile bu gelenek sayesinde gerçekleştiği söylenebilir sanırım. Arkasından Mahmud'un bir sözü: - ..işte tek Parti diktası, Cumhuriyeti korumak isterken, bu geleneği de yıktı. Mustafa Kemal ve hareketi bile, asıl mahiyet ve muhtevasından koparılarak pohpohçu bir övgücülüğün yorumlamasına bırakıldı. Yenilerde Mustafa Kemal konusunda rastlayacağınız, her küçümsemenin ve umursamamanın kökünde bu yanlışlıklar var.
Sayfa 416 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
... hayattan ne koparabilirsek, yanımıza kalan o. Hiçbir şeye fazla kıymet vermemeli. Günde en az on kere kendimizi herkes tarafından terkedilmiş hissetmiyor muyuz, kaderiyle başbaşa bırakılmış, yapayalnız? Eee!
Sayfa 84 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
"Biz mahvolmuş bir nesiliz, anlıyor musun, mahvolmuş! Bize batılı olun dediler, olduk; onlar doğulu kaldı! Bize öğrenin dediler, büyük fikirlere heveslendik, kitaplarımızı yasak ettiler, okutmadılar. Şaka maka otuz yıldır faşizm yaşadığımızın farkında mısın sen? Üstelik hiçbir direnme imkanının da bulunmadığının. Onun için şiddete başvuracaksın. O kadar. Göze göz, dişe diş."
Reklam
"Bütün maddi ve manevi kabiliyetlerinle bir işe yaramak istemen, buna fırsat ve imkan bulamaman... Öldürücü bir şeydir bu."
Önemli Bir Yaşam Öğüdü
Herkes nasıl, yaşamasının bir yerinde, olup bitmiş mutlak bir mutluluk umuyor ve ulaşamadan ölüyorsa, ben de öyle ümitler besliyordum. Şu kadar yıl ıstırap, şu kadar yıl zahmet çekeceğim; sonra mesut olacağım. Artık hep mesut. Devamlı ve sürekli olarak. Kesintisiz. Bu yanlış tutum, insanı çürütüyor. Dayanıksızlığın nedeni bu. Istırap uzuyor, genişliyor, yayılıyor; zahmetler oraya buraya yapışıyor. Saadet bir türlü gelmiyor. Kurulmuyor. Kurulamıyor. Halbuki insan hayal imkanlarını, direnme gücü ve yaşama sevinciyle orantılı olarak ayarlamalı. Yaşamasını bir mücadele dengesi haline getirmeli. O zaman yenilmek yok. Hiç olmazsa yenilginin bir bozguna, kan kusturucu bir paniğe dönmesi yok.
Sayfa 403 - iş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bazı insanlar boşlukta, eklenecek vücut bulamamış bir sancı gibi yaşar. Kör ve yalnız, bir sancı gibi.
Sayfa 422 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İstanbul
"İstanbul sana ağır ve başa çıkılmaz bir vazife gibi geliyor. İçine bir türlü giremediğin, temas kuramadığın bir gerçekler düzenini, küçümsemek kolay, yaşamak zordur."
Siz değil, dedi, kendimle konuşuyorum. Bir ressam var, bir de gazeteci: Üçümüz konuşuyoruz. Siz yoksunuz. Hayır varsınız, varsınız ama ses ve fikir olarak değil, boşlukta kapladığınız yer olarak varsınız: Ağaçlar gibi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.