Çünkü İbrahim, iki kelimecik olsun söylemek üzere bir defa dudaklarını aralarsa, artık hiç susmayacak; sinemayı, filmi, piyano aydınlıklarını bir tarafa kovalayıp konuşacakmış. Ne konuşacakmış? Hani yan yana oldukları zamanlar içinde bir med dalgası gibi kabardığını duyduğu 'bir şeyler başarmak' tutkusu var ya, işte onu! Büyük belalara uğramak, büyük fedakarlıklara katlanmak, yine de bir Tevrat adamı gibi zaferle dönmek hayallerini!