Galakside Son Bir Kez Otostop Çekmek

Kuşkucu Somon

Douglas Adams

Kuşkucu Somon Gönderileri

Kuşkucu Somon kitaplarını, Kuşkucu Somon sözleri ve alıntılarını, Kuşkucu Somon yazarlarını, Kuşkucu Somon yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Öğretici tecrübenin ne olduğunu bilir misiniz? Öğretici tecrübe, 'Az önce yaptığın şu şey var ya? Onu yapma' diyen şeylerden biridir.“ Bütün bu 'elinden her iş gelen adam olmaya azmetme’ durumu sonucunda, oturup sanırım yüz binlerce sözcüğü ustaca düzene sokmanın benim için daha uygun bir iş olduğu ortaya çıktı. “İnsanlar, derin düşüncelere dalmış bir halde odada oturduğunuzu ve önemli fikirler yazdığınızı varsayarlar," diyor. “Oysa çoğunlukla, paniğe kapılmış bir halde odada oturur ve kapınıza bir nöbetçi dikmemiş olmalarını umarak yazarsınız.”
Dirk, doğrudan sorular sormanın insanları temkinli olmaya ittiğini düşünürdü. Tamamen ipe sapa gelmez konuşup onların sizi düzeltmesine izin vermek daha etkili bir yoldu.
Sayfa 428 - undefinedKitabı okudu
Reklam
İçinde yaşamaya çok iyi uyum sağladığımız için evrenin tanrı tarafından, bizim için bir şekilde hazırlandığı şeklindeki kibirli inancın boşluğunu şöyle göstermişti: Çamurlu bir su birikintisinin, her nasılsa kendisiyle tıpatıp aynı biçime sahip bir çukura rahat ve güvenli bir şekilde sığınışının, muhteşem komiklikte bir taklidini yapmıştı. Büyük bir zevkle anlattığı bir başka şey de mesajını açıklamaya gerek olmayan şu kısa öyküdür: Bir adam televizyonun nasıl çalıştığını bilmiyormuş ve kutunun içinde, görüntüleri büyük bir hızla elle hareket ettiren bir sürü adam olması gerektiğine kendisini inandırmış. Bir mühendis ona elektromanyetik spektrumun yüksek frekans modülasyonlarını, vericileri, alıcıları, yükselticileri, katot ışın tüplerini, fosforlu ekranda bir yandan öbür yana ve aşağıdan yukarıya hareket eden tarama çizgilerini anlatmış. Adam, mühendisi dikkatli bir ilgiyle, anlattıklarının her aşamasında başını sallayıp onaylayarak dinlemiş. Sonunda ikna olduğunu bildirmiş. Artık bir televizyonun nasıl çalıştığını gerçekten biliyormuş. Emin olmak için sormuş: “Ama umarım, içeride o küçük adamlardan hiç olmazsa birkaç tane kalmıştır, di mi?
Sayfa 441Kitabı okudu
“Özel dedektif olmanın tuhaf tarafı da bu. Diğer insanlar hakkında başka kimsenin bilmediği ufak tefek şeyler öğrenmek için zaman harcıyorsun, ama sonra bir bakıyorsun, kendin hakkında herkesin bildiği, ama senin bilmediğin bir sürü şey var. Örneğin. benim tuhaf bir tarzda yürüdüğümü biliyor muydun? Kasılarak paytak paytak bir yürüyüş, demişti biri.” “Evet, elbette biliyorum. Seni tanıyan herkes biliyor bunu." “Ben hariç, görüyorsun ya," dedi Dirk. “Öğrendiğimden beri, dükkân vitrinlerinde kendimi böyle yürürken yakalamaya çalışıyorum. İşe yaramıyor, tabii. Bütün görebildiğim uzun bir adım atarken havada donmuş halim...
224 öğeden 231 ile 224 arasındakiler gösteriliyor.