Milli Kurtuluş Savaşının Gerçek Hikayesi 2. Kitap

Kutsal İsyan - 2

Hasan İzzettin Dinamo

Kutsal İsyan - 2 Sözleri ve Alıntıları

Kutsal İsyan - 2 sözleri ve alıntılarını, Kutsal İsyan - 2 kitap alıntılarını, Kutsal İsyan - 2 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
— Ha bu işler galiba düzleceğe benzer! Diye söylendi. Sonra Giresunlu hemşehrisinin omuzuna bir şaplak indirdi: — Senin gâvurcuklar ne âlemde? — Bildiğin gibi Ağa, hepimizi kesmeğe hazırlanıyorlar. — Sen onlara benden selâm et, şimdiden başların çaresine baksınlar, onların sonlarını iyi görmüyorum ben. Osman Ağa’nın(Topal) yüzü gülüyordu: — Mustafa Kemal Paşa! Mustafa Kemal Paşa! diye birkaç kez söylendi.
Sayfa 361 - May Yayınları.
Conkbayırı kurtarılmıştı. Elbette Mustafa Kemal, bu saldırıda Yeni Zelandalıların yalnız kayalık çıkıntıda iki bin ölü bıraktıklarını bi­lemezdi. Siperlerden ve sığınaklardan da bin kadar düş­man ölüsü çıkarılmıştı. Bütün cephede İngilizler üç yüz yetmiş subayla on bine yakın asker yitirmişlerdi. 28 Tem­muzda meydana gelmiş olan Conkbayırı savaşı, Anafartalar başarısının en şanlı parçasıydı.
Sayfa 144 - May Yayınları.
Reklam
İttihat ve Terâkki gizli kuruluşunun ilk temeli 1889 mayısının 21 inci günü İstanbul’da Tıbbiyenin bahçesinde atılmıştı. İlk adı da «İttihadı Osmani Cemiyeti» idi. Dok­tor Abdullah Cevdet, Kafkasyalı Mehmet Reşit, Bakûlu Hüseyin Zade Ali, Diyarbakır’lı İshak Sükuti, Doktor Nâzım ve daha birkaç genç tıbbiyeli kurucu arasında bulunu­yordu. Ne var ki bu kuruluş, henüz romantik günlerini yaşarken yine 1889’da Bursa Ziraat Mektebi Müdürü Ah­met Rıza bey, Paris’e bîr görevle gitmiş, orda kalmış ve yurt dışında gerçek İttihat ve Terâkki kurumunu kurarak eyleme geçmişti...
Sayfa 31 - May Yayınları.
Topal Osman.
Kara gözlü Karadenizin dalgaları üzerinde Giresun’da yetişen fındıklardan birinin kabuğu gibi oynayan kü­çük kayığının içinde çılgınca ve hırslı saatlar geçirdiğini görenlerin yüreği ağzına gelirdi. Deniz, onun boğuşacağı en yakın devdi.
Sayfa 351 - May Yayınları.
Evet, sel gider, kum kalırdı. O da gitmiş, arkada anı diye bir avuç bulanık tortu bırakmıştı.
Sayfa 6 - May Yayınları.
Topal Osman.
Ça­talca müstahkem mevkiine doğru ilerleyen Bulgar ordu­sunu durdurmak üzere Karadeniz kıyılarından ivedi olarak toplanıp cepheye sürülen «Trabzon Taburları»na ka­tılmakta gecikmedi. İsteğince, dileğince ve sağ bacağının diz kapağını bir şarapnel parçalaymcaya dek vuruştu, on beş yerinden yaralandı. Ağır yaralı olarak İstanbul’a geti­rilip Şişli Etfal hastahanesine yatırıldı. Burda dokuz ay yattı. Bir ara sağ bacağının kesilmesi tehlikesi başgösterdi. Bacağını kesmek için doktorların kendisine yaptığı öneriyi şiddetle reddetti, yeryüzünde bacaksız gezip dolaşmaktansa öbür dünyaya iki bacakla gitmeyi yeğ bul­duğunu söyledi. Böylece büyük bir kangren ve ölüm teh­likesiyle baş başa kaldı. En sonra, yalnız dizindeki şarapnel parçasının çıkarılmasına razı oldu, o da bayıltılmasına müsaade etmeyerek. Ameliyat olup bittiğinde Osman’ın bu demirden dayanma gücüne bütün doktorlar şaştı.
Sayfa 354 - May Yayınları.
Reklam
120 öğeden 121 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.