Küvette Bulunan Günce

Stanislaw Lem

Öne Çıkan Küvette Bulunan Günce Gönderileri

Öne Çıkan Küvette Bulunan Günce kitaplarını, öne çıkan Küvette Bulunan Günce sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Küvette Bulunan Günce yazarlarını, öne çıkan Küvette Bulunan Günce yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
222 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
İnsanoğlu, pek çok gezegene yayılmıştır ancak papiraliz adındaki bir salgın yüzünden Neotik çağ sona ermiş ve Kaotik çağ başlamıştır. Bu dönemde bir araştırmacı Ammer-Ka adında bir yerde 3 adet Pentagon olduğunu iddia eder ve yıllar sonra bu ispatlanır. Kazı esnasında bir küvette bir günce bulunur. Burada anlatılanlar oldukça ilginçtir. Bir adama Başkomutan tarafından bir görev verilir. Adam ajan olmuştur ancak Bina'da yaşadıkları oldukça gariptir. Binbaşı Erms, Rahip Örfini, Nuhtufanı, Mankafa vb pek çok adam ile tanışır. Artık iyice kafayı yemek üzeredir. Kime güveneceğini bilemez. Pek çok intihar ve cinayet olmuştur. Ve banyoda kendisini bir ustura beklemektedir. Acaba bu ajan görevini tamamlayabilecek midir? Sonu nasıl olacaktır? Keyifle okunan bir roman.
Küvette Bulunan Günce
Küvette Bulunan GünceStanislaw Lem · İletişim Yayınları · 199837 okunma
Reklam
"Düşünceler kısır döngüsü; düşünceyi hırsla yutan başka düşünceler."
Yeniden ve yeniden, gerçekte benden hiçbir şey beklenmediği kafama kakılıyordu. Bu da tek kabul edemeyeceğim şeydi; zira hiçbir anlamı yoktu.    
Bina’da kaos yalnızca sıradan değildi, aslında normdu -daha çok, ciddi bir çabanın, boyuna devam eden bir sebatın sonucuydu. Bu yapay bir kaostu; Nihaî Giz’i meraklı gözlerden uzak tutmak için işlenen bir kaos.
Talimatım da dahil her şeyim elimden alınmış, gaspedilmişti; hatta talimatımın varlığına dair umudum bile. Bense olanları açıklamaya, kendimi doğrulamaya çalışmıştım -ama kimse beni dinlemediği için, hatta yalanlarımla bile ilgilenmedikleri için, işlememiş olduğum suçların ağırlığı o kadar fazlasıyla üstüme çökmeye başlamıştı ki, şu suçlu rolünü kabul etmeye hazırdım; yalnızca bir gerçeklik olsun yeterdi; yargım ve cezam belli olsun ve uygulansındı.
Reklam
Kendimi doğrulamayı o kadar umutsuzca istiyordum ki -aklıma bir fikir geldi, umutsuzca saf ama cczbedici bir fikir- bunlar bir düş olabilir miydi, olağandışı bir şekilde ısrarcı ve sapkın bir düş?
Garip, neredeyse yeterince karışık herhangi bir fikir nasıl da Bina’ya uyuyor gibi duruyordu, onu açıklıyor gibi... Garip ve biraz da korkutucu.
EVET... Kendimi evrenin merkezi, tabiri caizse Bina’nm attığı tüm taşların, tüm okların hedefi zannetmiştim, oysa öteden beri ben bir hiçtim; benden önce gelen tüm atalarım ne yaptılarsa aynı durumlarda aynı şeyleri yapan; bir kasetten tamamıyla aynı kelimeleri, duyguları, düşünceleri tekrarlayan bir serinin bir parçası, ötekiler gibi bir kopya, kalıptan çıkmış bir örnektim. Melodra-matik hareketlerim, anlık güdülerim, yanlış başlangıçlarım, şaşırmalarım, esin anlarım, birbiri ardısıra gelen herbir keşfim -her şey, noktasına virgülüne kadar, tam şu an da dahil olmak üzere talimatımda yazılıydı -tabii onlara artık benim talimatım denemezdi;...
Yavaş yavaş kendime geldim. Sanki kocaman olmuştum; kendim fiziksel olarak devleşmemiştim; gövdem büyümemişti de, Ben, düşünmekte olan Ben, etrafımı saran hacme eşit bir boşluk kaplıyordum sanki. Bir kasımı bile hareket ettirmemiştim; yine de içsel varlığım beyaz labirentin sonsuz sayıda seviyelerini içine almıştı. Kendimin ılık derinliklerinde, güçlü duvarlarım arasında rahatça yerleşmiş olarak son zamanlardaki çabalarımı, başıma gelen musibetleri, sonsuz bir sabır ve acımayla düşündüm.
42 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.