Belki de mesele, bir zamanlar bunların bir anlamı olduğuna inanmış olmasıydı. Belki de hatası, yıllar akıp giderken, bu hayatta vuku bulan ya da bulmayan şeylerin hiçbir önemi olmadığına kendini inandırmak olmuştu.
“Haset, günahların en kötüsüydü. Yüreğinde kalan ne varsa yiyip bitirir, içini kapkara, kötücül düşüncelerle doldurur ve tüm hayatını bir hiçe çevirirdi.”