Bu kitap yurtdışında ilk çıktığından beri merakla bekliyordum bizde de çevrilmesini. Yazarın daha önce Birimiz Yaşan Söylüyor serisini okumuş ve çok sevmiştim, bu kitabı da seveceğime emindim. Tam olarak öyle de oldu.
Kitabın dili oldukça akıcıydı. Okuduğum dönem fazlasıyla yoğun olmama rağmen 3 gün içerisinde bitirdim kitabı. Dilinin akıcılığının yanında olaylar da tam kararındaydı bence. Sadece sonu bir tık aceleye getirilmiş gibiydi, kitabın tek sorunu buydu benim açımdan.
Karakterlere gelecek olursak hepsine ayrı ayrı bayıldım! Aubrey’in inatçılığı, Milly’nin nahifliği, Jonah’ın gariplikleri ve hepsinin aile geçmişine olan merakı kitabı oldukça renklendirmişti. Birbirleriyle ve çevreyle ilişkilerini okumak oldukça keyifliydi.
Yazardan daha önce kitap okuduysanız sizi her zaman şaşırtacak bir nokta bulabileceğini bilirsiniz. Bu kitapta da sizi küçük süprizler bekliyor. Böyle şeyler beklediğim için okurken fazla dikkatli davranmıştım ve birisini fark ettim ancak birisi bana da şok oldu. Yazar gayet iyi gizlemişti, belki de ben ipuçlarını yakalayamadım.
Gizemli, genç kurgu türünde bir kitap arıyorsanız bu kitabı seveceğinize eminim. Hatta sadece bu kitabı değil, yazarın diğer kitaplarını seveceğinize de inanıyorum.