Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cinsiyetsiz Toplum - Yeni Normal Dayatması

Lacivert Dergi - Sayı 69

Lacivert Dergi

En Eski Lacivert Dergi - Sayı 69 Sözleri ve Alıntıları

En Eski Lacivert Dergi - Sayı 69 sözleri ve alıntılarını, en eski Lacivert Dergi - Sayı 69 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dijital dünyadaki tuzak
Ebeveynlerin daimî olarak çocuklarının cinsel kimlik gelişimlerini dikkatli bir gözle takip etmeleri gerekiyor; özellikle ön ergenlik ve ergenlik dönemlerinde. Çünkü şu an dünyanın birçok medya ve ticaret devlerinin hedefinde gençlerimizin cinsel kimlikleri var. Gençlerin en çok kullandığı dijital platformlardan biri olan Netflix'in neredeyse her yapımında transseksüalite ya da eşcinsel yönelimli kahramanların artık karikatürlere ve internet geyiklerine konu olacak seviyede propagandası yapılıyor. Wattpad uygulamasında okudukları, yazdıkları kitap içerikleri yetişkinlerin bile düşünemeyecekleri şeyler. Sosyal medyada son 4-5 yılda ön plana çıkan, bugünlerde yine gündemde olan baktığınız zaman erkek mi yoksa kadın mı olduğunu anlayamadığınız cinsiyetsiz profillerin gençlerimize verdiği zararı hangi güç telafi edebilir? Sadece sosyal medyada, basında ya da dinledikleri müzik gruplarında değil gençlerin oynadıkları oyunlarda da cinsel kimlik karmaşası yaşayan ve cinsiyetsiz karakterler sıklıkla kullanılmakta. Çok basit bir örnek vereyim; yıllardır oynadığım Football Manager isimli bir oyun var. Oyunda bir futbol takımının başına menajer olarak geçip çeşitli futbolcu transferleri yapıyor ve kurduğunuz takımla şampiyon olmaya çalışıyorsunuz. 2018 yılında oyuna yeni bir özellik geldi ve oyundaki genç futbolcular "gey" olduklarını kamuoyuna açıklamaya başladılar. Buna ek olarak 2019 yılında gelen yeni bir özellikte ise artık tüm stadyumlarda LGBTI bayrağı yer almaya başladı. .
Gökhan ErgürKitabı okudu
Terapist Josep Nicolosi şöyle söylüyor: "Anneler erkek çocukları doğurur; babalarsa onları erkek yapar." Anlatmaya çalıştığı şey aslında şu: Bebeklik döneminde kızlar ve erkekler anneye sıkı sıkıya bağlıdır ve anne ilk sevgi objesidir. Kızlar kendi feminen (kadınsı) kimliklerini anneleriyle olan ilişkilerini koruyarak ve annelerinden
Gökhan ErgürKitabı okudu
Reklam
..Yusuf Atılgan'ın, tarihini silip atan ilk dönem aydınlarını temsilen yazdığı Zebercet, şimdilerde bana içinde yaşadığımız postmodern sürecin anlamsızlaşma, görecelileşme ve kimliksizleşme atmosferi içinde, rüzgarın önünde savrulan yapraklar misali bizleri hatırlatıyor bana. Bir arkadaşım çok yaşlı bir ağaçla çekindiği fotoğrafının altına şöyle yazmıştı: "Onun kökleri sağlam, benimse ayaklarım her an kayabilir..." Geçmişi, geleneği, kültürel formları, ritüelleri canavar ilan ettikten sonra yerine ikame edecek herhangi bir şeyi olmayan tüm bu ideolojiler aslında bize böyle hissettiriyor, bir nevi Zebercetleştiriyor. Sırtını kökleri derin bir ağaca yaslamak değersizleştiriliyor. O ağacın kurumuş dallarını budayıp o ağaçla birlikte yaşamak anlamsızlaştırılıyor. Ağacı kökünden kesmek ise yüceltiliyor. Herkes "farklı olan, sıradan olmayan" olmak isterken aslında farkında olmadan kültürel bir narsizmin taşıyıcıları oluyor. .
Nazlı Nur BaykanKitabı okudu
Her şeyden önce toplumsal cinsiyet kavramını doğru anlamamız gerekiyor. Başladığı yerle şu an kullanıldığı şekli biraz farklı. "Gender" (toplumsal cinsiyet) başlangıçta biyolojik cinsiyetle ona yüklenen toplumsal rolleri ayırt etmek ve toplumsal kültürün kadın ve erkek rollerine etkisini analiz etmekte kullanılıyordu. Bu ifade 90'lı yıllardan beri sadece kadın ve erkek rollerinin kültürel olduğunu değil, biyolojik manada da kadın ve erkek cinsinin olmadığı; birer kültürel kurgu olduğu tezini savunuyor. Dışarıdan kavramları ithal ediyoruz ancak bunun arkasında yatan felsefeyi tanımıyoruz. Sorunları Batı gözü ve ölçüsüyle değerlendiremeyiz. Bizim kadınımızın sorunuyla Amerika'daki kadının, bizim erkeğimizin sorunuyla Avrupa'daki erkeğin sorunu bir değil. Batı'daki hâkim paradigmanın kendi tarihi, felsefi ve toplumsal gerçekliklerinin ve kurgularının bir sonucu olarak ortaya çıkan hiçbir kavram bizim dertlerimize çare olamayacaktır. "Gender" tartışmaları doğuştan gelen cinsiyeti tartışmaya açar. Simon de Beauvoir ve Judith Butler teorik olarak; John Money de deneysel olarak bunu yapmıştır. Temel kabul şudur: Kadın doğulmaz, kadın olunur; erkek doğulmaz, erkek olunur. Dolayısı ile kadın ve erkek cinsiyetine bir fıtrat değil, bir süreç gibi bakarlar. .
Zeliha EliacıkKitabı okudu
..Bununla birlikte en başta aktivizm olarak LGBTI'yi doğru anlamak gerek. LGBTI Avrupa'da yeni bir aktivizm değil; 68'lerin tabuları yıkan söylemi eşliğinde kendine yer buldu. Biyolojik cinsiyetin sorgulanmasına kadar giden tezlerle paralel olarak yürüdü ve ideolojik alt yapısı oluşturuldu. Zaman içinde giderek aynı bir sopa gibi çok kullanışlı ve işlevsel bir araca dönüştü. LGBTI aktivizmi önce tahammül, sonra hoşgörü talep etti toplumlardan. Sonrasındaysa ayrımcılığa karşı olma iddiası taşırken kendisi bir dayatmaya evrildi. Bu ve diğer pek çok gelişmeyle birlikte, toplumların, kadim değerlerin, dinlerin sabitelerinin hedef alındığını ve cinsiyetsiz bir topluma doğru gidilmek istenildiğini düşünüyorum..
Zeliha EliacıkKitabı okudu
LGBTI meselesinin heteroseksüelliği, iki cinsliliği ve erkekleri hedef alan yönüne dikkat kesilmek gerekir. Amerika Psikoloji Derneği yenilerde erkekliği toksik bir hastalık olarak tanımladı. Şu an LGBTI jargonuna bakarsanız erkekliğin kötülendiğini görürsünüz. Bu oldukça tehlikeli çünkü erkekliği ötekileştiren zihniyet elbette kadını nihayetinde insanı da ötekileştirecek, onu bir kurguya indirgeyecektir çünkü hedef fıtratın ve aile yapısının tasfiyesi. .
Zeliha EliacıkKitabı okudu
47 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.