Ah bee, ne desem bilmiyorum... Kitap bitmesin diye o kadar çırpındım, o kadar zorladım ki. Kitaplıktan uzak durmak için mücadele ettiğim süre bana bir ay gibi gelmişti, on yedi gün sabredebilmişim...
Gözlerim yaşlı, hüzünlüyüm şu an. Bu dünyadan kopmak zor olacak. Season of Storms var gerçi geride ama keser mi bizi? Sanmam. Şöyle 20 kitaplık bir seri olsaydı da doya doya okusaydık...
Seriye söyleyecek sözüm yok. Lütfen ama saçma sapan ergen kitaplarına bile 10-10 puan basıyorlar. Keşke bu güzel serilere ayrı bir değerlendirme şekli, ölçütü gelse. Çer çöple aynı puan üzerinden mukayese edilmese... Her neyse.
Final beni pek tatmin etmedi, her şey aşırı hızlı gelişti, bir anda ne oluyor diye bakakaldım kitaba. Daha iyisi olabilirdi ama yine de güzel bir finaldi. Öyle bir son olmasaydı Yen ve Ciri konseyle uğraşmaya devam edecekti, itiraf edelim Geralt da bu dünyaya asla uyum sağlayamayacaktı. Bir kitaplık daha olay çıkardı ama o kitap boş bir kitap olur, seriye yakışmazdı. Yazarımız da işi kolayladı kimsenin başı ağrımadı. (Ne kendinin, ne karakterlerin. Bu kadar çile yeter demiş olmalı.) Bizim iki çınar huzurla kenarda dursun, Ciri’mizin yolu daha uzun. Keşke dünya gözüyle şu kızın da bir rahata erdiğini görseydik. Ama en azından son cümle umut vaat etti.
İyi ki tanışma fırsatı buldum, bu dünyaya dahil oldum. Her kitabı ayrı keyifliydi. Kesinlikle fantezi edebiyatının mücevherlerinden biri. Kıymetlimiss.