Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Laiklik ve Sivil Toplum

Raşid El Gannuşi

Laiklik ve Sivil Toplum Gönderileri

Laiklik ve Sivil Toplum kitaplarını, Laiklik ve Sivil Toplum sözleri ve alıntılarını, Laiklik ve Sivil Toplum yazarlarını, Laiklik ve Sivil Toplum yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Müslüman entelektüellerin çoğu iki şekilde gruplandırılıyor: Birinci kısım; İslam ve İslam tarihi alanında iyi bir bilgi birikimine sahipken diğer yandan yaşadığımız çağdan kopuk bir şekilde, kendi dünyalarında yaşayan İslamcılar. Bundan dolayı onların yazdıkları da geçmiş dönemde yaşamış âlimlerimizin yazdıklarının tekrarı, detayı, özeti ya da bu kitapların farklı başlıklar halinde düzenlenmiş şeklidir. İkinci kısım; deyim yerindeyse modernistlerden oluşuyor. Bu kişiler ise genel olarak kültürü iyi biliyor, fakat gerçek İslam kültüründen uzaklaşmış ve bu kültürün sabiteleriyle değişkenlerini birbirinden ayırt edemez olmuşlar. Gannuşi sadece teorisyen değil, ümmetin siyasal ve toplumsal açıdan uyanışı için çalışan bir mücahittir. Gannuşi siyaset ya da parti çalışmasını çağdaş İslam kültürüyle şekillendirir, kültürel çalışmayı da salt teorik çerçeveden çıkarıp ümmetin daha güzel yarınlara doğru yaptığı yürüyüşte önemli bir unsur ve rehber olmasını sağlar. Böylece siyaset ve kültür arasındaki bütünlük sağlanmış olur. Aydınlanmış İslam düşüncesi de her kalkınma hareketinin ekseni olur." s.7-8
Sayfa 8 - Mana Yayınları
Gannuşi sadece teorisyen değil, ümmetin si8yasal ve toplumsal açıdan uyanışı için çalışan bir mücahittir. Gannuşi siyaset ya da parti çalışmasını çağdaş İslam kültürüyle şekillendirir, kültürel çalışmayı da salt teorik çerçeveden çıkarıp ümmetin daha güzel yarınlara doğru yaptığı yürüyüşte önemli bir unsur ve rehber olmasını sağlar. Böylece siyaset ve kültür arasındaki bütünlük sağlanmış olur. Aydınlanmış İslam düşüncesi de her kalkınma hareketinin ekseni olur.
Sayfa 8 - Mana Yayınları
Reklam
167 syf.
·
Puan vermedi
Layiklik ve Demokrasi İlkesi
Afrika’nın önlü düşünürü ve devlet adamı Raşid el Ganuşi İslam ve batı demokrasi ve insan hakları bazında yeniden birlikte yaşama ve insani ölçü değerinde tanımladığı laiklik ilkisinde bir Afrika tanımı yapmak istemektedir...
Laiklik ve Sivil Toplum
Laiklik ve Sivil ToplumRaşid El Gannuşi · Mana Yayınları · 201219 okunma
167 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Yazar kitabının birçok yerinde, İslam da da demokrasi vardır anlayışını ispat etmeye çalışmış ve düşüncesini "vahye bağlı ümmetin otoritesi " şeklinde dile getirmiş. Bu savunma kokuşmuş batıya, kendini ispat etmeye ve tatlı göstermeye çalışıyor izlenimi vermiş. Bu izlenimi yazarın "İslami reform, şekli formlarında  Batı sömürgesini kovmayı başarmıştır." İfadesinde de  görebiliriz. Zira İslam' ı ılımlılaştırmanın ve yeniden düzeltme arzusuna kapılmanın altında iyi niyet bulunmamaktadır. Bir şey düzeltilip yenilenecekse o şeyin bozulması, işlerligini kaybetmesi gerekir ki İslam bundan münezzehtir. Bütün zamana hitap eden İslam dininde yeni bir durum olacaksa bu içtihad yoluyla olur.
Laiklik ve Sivil Toplum
Laiklik ve Sivil ToplumRaşid El Gannuşi · Mana Yayınları · 201219 okunma
Putlar, insanlar onların heybetini yok etmeden önce yıkılırlar.
Tarihçi Toynbee'nin ifadesiyle; İslam'ın insanlığa hediyesi olan bu coşkun kaynak, Batı ırkçılığının aksine yükselmeye açık bir İslam toplumunun kurulmasını sağlayan tevhid ilkesinden doğmaktadır.
Sayfa 59 - manaKitabı okudu
Reklam
Kültür, otorite ve insan hakları
Resulullah (S.a.v) şöyle buyuruyor: " Sultanların kapısından ayrılmayan âlim gördüğünüzde dininden şüphe edin."
Sayfa 109Kitabı okudu
İslami yapıdaki ağırlık merkezi fikir yani ideolojidir. Ümmet, varlığının ve mesajının kaynağını bu fikre sarılmaktan alır. Devlet, ümmetin mesajını yerine getiren araçlardan sadece biridir. Ve bu araçta kutsal olan bir şey yoktur. Kutsal olan ideoloji ve ümmettir.
Sayfa 107Kitabı okudu
.....John Keane' nin yaptığı bir araştırmada , " batı toplumunda medenilik değil çokça vahşilik duygusu vardır."
Reklam
Şeriat Müslüman'a sadece izin vermekle kalmaz diktatörlüğe karşı isyan etmeyi ve her vesileyle ona karşı direnmeyi emreder .
İslami düşüncede devlet; milliyetçilik, ırk, dil yada tarih üzerine kurulmaz. Çünkü bu karınca ve arı topluluklarına benzemek demektir ve böylece topluluğa aidiyet ırka aidiyetle sınırlandırılmış olur.
Batılı halkların mücadelesi insanı,toplumu ve devleti, ezici kutsalın hakimiyetinden kurtarmaya yönelirken Müslüman halklar da çağdaş mücadelesinde insanı, toplumu ve dini, toplumu ezen modern devletin hegomanyasından kurtarmaya yönelmiştir.
Sayfa 148Kitabı okudu
Sivil toplum; adalet,gönüllü aidiyet,eşitlik ve insana her şeyden önce insan olması itibarıyla değer verme üzerine kurulur.
İslami davetin yeşermesi için en uygun ortam özgürlük ortamıdır. Alimlerin ağzından, dikta rejimleriyle yaşanılan acı tecrübelerin doğurduğu şu hikmetli söz nakledilir: "Allah, kafir bile olsa adil devletten yanadır, Müslüman bile olsa zalim devlete zafer ihsan etmez."
Sayfa 19