Geçmiş sıkıntılı yüz günün şimdi sürurlu yüz gün hükmündedir. Onları düşünüp şekva etme, onlara bakıp şükret. Gelecek günler ise madem daha gelmemişler. Rabb'in olan Rahmanu'r-Rahîm'in rahmetine itimat edip dövülmeden ağlama, hiçten korkma, ademe vücud rengi verme. Bu saati düşün, sendeki sabır kuvveti bu saate kâfi gelir.
Meşhur bir söz var ki: "Musibet zamanı uzundur." Evet, musibet zamanı uzundur. Fakat örf-ü nâsta zannedildiği gibi sıkıntılı olduğundan uzun değil belki uzun bir ömür gibi hayatî neticeler verdiği için uzundur.
Nur talebelerinden, bu yirmi senede alâkadar üç dört mahkeme ve on vilayetin zabıtaları, emniyeti ihlâle dair bir vukuatlarını bulmamış ve kaydetmemiş. Ve üç vilayetin insaflı bir kısım zabıtaları demişler:
"Nur talebeleri manevî bir zabıtadır. Asayişi muhafazada bize yardım ediyorlar. İman-ı tahkikî ile Nur'u okuyan her adamın kafasında bir yasakçıyı bırakıyorlar, emniyeti temine çalışıyorlar."
Ey insan! Aklını başına al. Hiç mümkün müdür ki, bütün enva-ı mahlukatı sana müteveccihen muavenet ellerini uzattıran ve senin hacetlerini "Lebbeyk" dedirten Zat-ı Zülcelal seni bilmesin, tanımasın görmesin?