Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Nilay

Öyle de insan, eğer kesrete dalıp kâinat içinde boğulup dünyanın muhabbetiyle sersem olarak fânilerin tebessümlerine aldansa, onların kucaklarına atılsa elbette nihayetsiz bir hasarete düşer. Hem fena hem fâni hem ademe düşer. Hem manen kendini idam eder. Eğer lisan-ı Kur'an'dan kalp kulağıyla iman derslerini işitip başını kaldırsa, vahdete müteveccih olsa ubudiyetin mi'racıyla arş-ı kemalâta çıkabilir. Bâki bir insan olur.
Reklam
Sünnet-i seniyeye tatbik-i amel etmekle bu fâni ömür, bâki meyveler verecek ve bir hayat-ı ebediyeye medar olacak olan faydalar elde edilir.
Nilay
Bir kitabı okumaya başladı
İman ve Küfür Muvazeneleri
İman ve Küfür MuvazeneleriBediüzzaman Said Nursî
9.7/10 · 4.937 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Değerlerimiz, tercih ettiğimiz istikamete uygun yol alma konusunda başarısız olduğumuzda bunu görmemizi sağlarlar. Yoldaki tabelalar yanlış sapaklara gitmemiz için bizi kışkırtsa da ya da biz akılsızca bir başka yola sürsek de değerler, tıpkı yoldaki parlak bir ışık gibi bizi tekrar yolumuza getirir. Başarısızlığın acısı, bizi yeniden başlamamız için destekler.
Değerlerimiz içinde de acımızı buluruz. Yaralanabilir olmaksızın herhangi bir şeye değer veremezsiniz.
Reklam
Hakâik-i mahza ve mücerredat-ı sırfeden olan maneviyatta, maddiyyunun hükümlerine müracaat ve fikirleriyle istişare etmek, âdeta latife-i Rabbâniye denilen kalbin sektetini ve cevher-i nuranî olan aklın sekeratını ilân etmek demektir. Evet herşeyi maddiyatta arayanların akılları gözlerindedir. Göz ise maneviyatı göremez...
Kim bir şeyde çok tevaggul etse (meşgul olsa); gàliben başkasında gabîleşmesine (anlayışsızlaşmasına) sebebiyet verir. Bu sırra binâendir ki; maddiyatta tevaggul eden, mâneviyatta gabileşir ve sathî olur.
Hak neşv ü nema bulacaktır, eğer çendan toprakta gizlense… Ve taraftar ve mültezimleri muzaffer olacaklardır, eğer çendan zaman ve zeminin merhametsizliğinden az ve zayıf olsalar…
Sayfa 7
229 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Sikke-i Tasdik-ı Gaybi
Sikke-i Tasdik-ı GaybiBediüzzaman Said Nursî
9.7/10 · 1.378 okunma
"Bütün ilimlerin ve marifetlerin ve kemalât-ı insaniyenin en büyüğü imandır ve iman-ı tahkikîden gelen tafsilli ve bürhanlı marifet-i kudsiyedir."
Sayfa 184Kitabı okudu
Reklam
Cündüb b. Abdullah'tan rivayet edildiğine göre Peygamberimiz buyuruyor ki:
-"Adamın biri 'Vallahi, Allah falancayı affetmez!' dedi. Bunun üzerine Allah Teâlâ (c.c) 'Falancayı affetmeyeceğim diye kim yemin edebilir? Ben onun günahlarını bağışladım ve senin amellerini siliverdim.' buyurmuştur."
Sayfa 273 - MüslimKitabı okuyor
"Güneş gibi hakikat-i imaniye ve Kur'aniye, yerdeki muvakkat ışıkların cazibesine tabi ve âlet olmadığı gibi o hakikati cidden tanıyan, değil küre-i arzdaki hâdisata belki kâinata da âlet edemez."
Sayfa 161Kitabı okudu
Evet, bu küre-i arza memuriyetle gönderilen her insan, burada misafir ve fâni olduğu ve mahiyeti bir hayat-ı bâkiyeye müteveccih bulunduğu kat'iyen tahakkuk etmiştir. O her insan, bu zamanda hayat-ı ebediyesini kurtaracak olan istinad noktaları sarsıldığından bu dünyasını ve içinde bütün alâkadar ahbabını ebedî terk etmekle beraber, bu dünyadan binler derece daha mükemmel bir bâki mülkü de kaybetmek veya kazanmak davası başına açılmış. Eğer iman vesikası olmazsa ve beratı ve senedi olan itikadı sağlam bir surette elde etmezse o davayı kaybeder. Acaba bu kaybettiği şeyin yerini hangi şey doldurabilir?
Sayfa 160Kitabı okudu
Hem Risaletü'n-Nur, sair ulemanın eserleri gibi yalnız aklın ayağı ve nazarıyla ders vermiyor ve evliya misillü yalnız kalbin keşif ve zevkiyle hareket etmiyor; belki aklın ve kalbin ittihat ve imtizacı ve ruh vesair letaifin teavünü ayağıyla hareket ederek evc-i a'lâya uçar; taarruz eden felsefenin değil ayağı, belki gözü yetişemediği yerlere çıkar; hakaik-i imaniyeyi kör gözüne de gösterir.
Sayfa 158Kitabı okudu
320 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.