Let Us Be Not Slaves But Masters
Samiha AyverdiEn Eski Let Us Be Not Slaves But Masters Sözleri ve Alıntıları
En Eski Let Us Be Not Slaves But Masters sözleri ve alıntılarını, en eski Let Us Be Not Slaves But Masters kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir milleti, ekmeksizlik değil gayesizlik öldürür.
Sayfa 83Kitabı okudu
Garp Şark ve İslam Dünyası
Acısı şu ki Avrupa, insanlaşmadan evvel sanayileştiği için katı ve merhametsiz kalmış ve materyalizm hegemonyasının pençesinden yakasını kurtaramamış ve işte kurtaramamakta olmasının acısını çekmekte bulunmuştur. Onun için de, yumuşatıcı bir iman ve samimiyetle beraber örf ve adetlerin yardım etmediği nizamların tek ayakla seke seke yürümeye çalışması gibi, tek taraflı kalmış dünya görüşüne çakılmış bulunmaktadır.
Sayfa 55Kitabı okudu
Kendinde olan sermedî sırrı etrafına sirayet ettirebilmek gücünde bulunan müstesna kimseler ne bahtiyardır.
Sayfa 106Kitabı okudu
"Müslüman aleminin hatası çoktur. Cehalete kapılarını açmakla hatalıdır. Taassuba düşmekle hatalıdır. Düşmanlarını tanımamakla hatalıdır. Bilhassa ve bilhassa Kur'an Ahlakından uzaklaşmak ve böylece kendinden, kendi manevi değerlerinden kopmakla hatalıdır."
Kubbealtı NeşriyatKitabı okudu
"İslam, dünyanın direğidir. Onun için müslüman dünyanın sâlâhı ve uyanışı kargaşalığı ve felâhı ise kainatın kargaşalığı ve fesâdıdır. Yeterki evvela İslam Alemi yattığı gaflet döşeğinden fırlayıp kalksın,ondan sonra da imdat bekleyen dünyaya el uzatsın."
Diyar-ı küfrü gezdim beldeler kâşâneler gördüm
Dolaştım mülk-i İslam'ı bütün viraneler gördüm.
Semiha Ayverdi
“Bir milleti,ekmeksizlik değil gâyesizlik öldürür.”
Dünya, İslâmiyet'in efendilik devrini tanımış, yaşamış, mesut olmuş, yüzü gülmüştür. Bugün de ona hasrettir.
İslâm dünyânın direğidir. Onun için müslüman dünyâsının salâhı ve uyanışı, kâinatın salâhı ve uyanışı; kargaşalığı ve fesâdı ise kâinatın kargaşalığı ve fesâdıdır.
Kanı canı çekilip kaskatı kesilmiş olan dünya, yeniden İslâm güneşi ile ısınıp kendine geleceği o latif devirleri hasretle bekliyor.
Kim olduğumu söyledim. Müslüman ve Türküm elhamdülillah. Sıfatımında sıfatsızlık olduğunu tekrar edebilirim. Esasen cesaretim de, yokluğun verdiği bu huzurlu varlıktan ileri gelmektedir vesselam.
O devirler Avrupa'sının medenî seviyesini tâyin etmek için tâ Haçlı Seferlerine kadar gitmeye de lüzum olmasa gerek. Garp aleminin birkaç yüz sene evvelki hali ile aynı devirlerin Osmanlı Medeniyeti kıyaslanacak olursa, karşımıza, Avrupa'nın aleyhine, tiksinilecek bir tablo çıkar.
Meselâ, Brandebourg Prensi'nin 1624 senesinde verdiği bir ziyafetin davetiyesine misafirlerin riayet etmeleri gereken hususları kaydettirmiş olması, asillerin ve yüksek tabakadan Avrupalının terbiye, görgü ve muâşeret seviyesini belirtmesi bakımından üstünde durulmaya değer bir keyfiyettir.
Davetiyeye ilave edilen notlar şu tavsiye ve tenbihleri ihtiva etmektedir: " Sahanlara, dirseklerine kadar ellerini sokmak, yaladıkları kemikleri tekrar sahana koymak veya fırlatıp arkaya atmak, tabaklara tükürmek, örtü kenarlarına burun silmek yasaktır."
Sayfa 49Kitabı okudu
"İslam Birliği, siyaset mazgalında közlendiği müddetçe, ulaşması temenni olunan hedefe vâsıl olması düşünülemez"
Sayfa 14Kitabı okudu
"Her yer Allah'ın huzurudur."
Sayfa 15Kitabı okudu