Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tanzimat'tan Cumhuriyet'e Eğitim Düşüncesinde Dönüşüm

Maariften Eğitime

Mustafa Gündüz

Maariften Eğitime Sözleri ve Alıntıları

Maariften Eğitime sözleri ve alıntılarını, Maariften Eğitime kitap alıntılarını, Maariften Eğitime en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendini de, Batı'yı da anlayamamak, asli düşünceye ulaşamadan "asırların" seyircisi olarak dünyanın ve tarihin dışında yaşamaktır. Yön verme gücü olmayanlar, biçilen rolü oynarlar, biçilen rolü oynayanlar sürüklenirler; iradeleriyle değişmezler, zorla değiştirilirler. Bunun tabii sonucu, şahsiyetini kaybetmektir. Şahsiyetini kaybedenler, hafızalarını da kaybederler ve kimlik bunalımına düşmekten kurtulamazlar.
Sayfa 25
Reklam
Düşünebilmeyi öğrenmek
Şüra'nın kapanış konuşmasını yapan Ahmet İnam'ın "her toplumun, medeniyetin, geleneğin bir hikayesi vardır. Hikayesi olmakla, o hikayeyi anlatabilmek arasında da bir mesafe vardır. Bizim de bir hikayemizin olduğundan kimsenin kuşkusu yok ama bu hikayeyi bırakın anlatabilmeyi henüz bildiğimizi söylemek bile zordur" derken vurguladığı tam da bizim bir şeyler aradığımızı ama ne aradığımızı bile bilmediğimizin anlatımından başka bir şey değil. Aranan şeylerden birinin maarif olduğundan şüphemiz yok, ancak nereye defnedildiğini bilen yok! Öne çıkarılan öncelikli meselenin kendini/kendimizi, haddini bilen, sınırlarının farkına vararak umranı keşfetmek olduğu kesindir. Kendimizi bilmek ancak, kendi tarih ve kültür coğrafyamızda yatay ve dikey seyahate çıkabilmek ve başka kültür ve coğrafyalarla ünsiyetle ilişkilidir. Hikmet ve irfan yolculuğunun manivelası ise düşünebilmeyi öğrenmektir. Düşünmeyi teşvik ve talep ederek mensuplarına öğretebilen ve onları kendisi kılabilen bir eğitim sistemi, kendi hikayesini bulmanın ve onu cihanşümul seviyeye çıkarmanın yolculuğuna çıkmış demektir.
Sayfa 16
Modern Eğitim
Hepsi bir tarafa; modern eğitim, "nesillerin idrakten mahrum edildiği, şuurdan iğdiş edildiği bir ameliyathane.
Sayfa 12
Maârif
Maarif bir 18. yüzyıl mefhumu. Geniş kanatlarıyla talim, terbiye, tahsil, tedris, mekteb, medrese, edeb gibi bir insanın yetişmesi için çok önemli olan unsurları tümüyle kuşatıyor. Eğitim kelimesi bütün bunların yerine "öldürücü başarı" olarak tanımlanacak lisan ameliyatının evvelinde aceleyle hazırlanan Türkçeden Osmanlıcaya Cep Kılavuzu'nda ilk defa 1935'te görüldü. Divan_ı Lügati't Türk'ten anlam, imla ve telaffuz bakımından üç yanlışın biraraya getirilmesi üretildi. Böylece maarif bütün mana derinliğiyle bu ülkenin yitik hazinelerinden biri haline geldi.
Sayfa 11
Reklam
Modern eğitime biçilen rol sadece ulusal bilinci oluşturmak değil modern hayatın öznesi olan insan oluşturmaktır. Bu anlamda modern eğitimin amacı toplumun üyesini topluma hakim sınıfların belirledikleri ölçülere göre hazırlar. Bunun gayesi oldukça açıktır tabiata yani dış dünyaya hükmetmektir. Bu amaca ulaşmak için okul yeni medeniyetin olmazsa olmaz bir parçası olarak düşünülmüştür
Yüz elli yıllık modernleşme tecrübesine karşın, Türkiye'deki eğitim kurumlarının hemen hiçbiri evrensel standartları tam anlamıyla yakalamış ve bunu kurumsallaştırmış değildir, gene bir taraftan uluslararasılaşırken, diğer taraftan kendine özgü felsefi birikim, kültürel bellek ve kimlik inşa etmiş de değildir. Aksine maziyi inkar, kimi çevrelerce bir maharetmiş gibi sürdürülmektedir. Özellikle üniversitelerin kendi değer ve norm dünyasına dair kurumsal hafıza üretiminden bahsetmek güçtür.
Sayfa 14
Kendimiz Olmak
Bu ülke son yüz elli yıldır Batıcı bir zihniyetin toplum ve insan tasavvuru altında ezilmiş, kendi doğal ve gerçek kimliğinden taviz vermek durumunda kalmış ve tabiri caizse 'kurumuştur'... Çözüm 'kendimiz' olmakta ama aynı zamanda evrensel kültüre katkı yapabilecek seviyeye gelebilmektedir ve eğitim burada temel role sahip olacaktır.
Sayfa 15
İrfan ve Arif
Maarif köken itibariyle "yarı ilham ve sezişle karanlıkları ışığa boğan bir şimşek" olarak tarif edilen irfanla birleşiyor. İrfan, önyargıların köleliğinden kurtulmak ve sahih hürriyet demek. Olgunluğun nihai noktası, insanı insan yapan hassaların yekunu. İrfan Arif'i kendine özne seçmiş. Arif, kendini bilen, tanıyan demek. Önce kendini, yani sınırlarını, haddini, vazifesini, yeteneklerini bilen sonra da dairesel genişlemeyle alemleri, ilimleri ve nihayetinde yaratıcısını tanıyan demek.
Sayfa 12
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.