Madam Bovary
Aşk , aniden büyük gürültüler, ışıklar ve şimşeklerle gelen bir şey olmalıydı. Hayatın üstüne düşüp onu alt üst eden, her yüreği uçuruma sürükleyen bir gök gürültüsü gibi bi şeydi.
Üzgün, küskün, kaderi suçlar, dünyayı kıskanır, insanlardan tiksinir bir halde, daha yirmi ikisinde bir köşeye çekildi, huzur içinde yaşamaya karar verdi.
Bir erkeğin her şeyi bilmesi, birçok sahalarda elinden iş gelmesi, kadına zerafeti içinde yaşamayı, bütün sırların inceliklerini öğretmesi lazım değil mi?
...mutluluk, sevgi, sarhoşluk gibi sözlerin hayatta tam olarak ne anlama geldiğini bulmaya çalışıyordu: Kitaplarda bu sözler ona o kadar hoş görünmüştü ki!
Yalnız, sonunda gevşedi elbet, gevşeyince de önceden kendi kendine verdiği bütün kararları unuttu. Bir seferinde viziteye yetişemedi, ertesi gün derse gitmedi; tembelliğin tadını alınca da artık hiç okula gitmez oldu.