Mağlubiyet İdeolojisinin Sonu

D. Mehmet Doğan

Mağlubiyet İdeolojisinin Sonu Sözleri ve Alıntıları

Mağlubiyet İdeolojisinin Sonu sözleri ve alıntılarını, Mağlubiyet İdeolojisinin Sonu kitap alıntılarını, Mağlubiyet İdeolojisinin Sonu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne kadar manidar
Senusi Büyük Şeyhi hem Türkiye dışından bir şahsiyet olarak, hem de kesin dini-tasavvufi hüviyetiden ötürü o günlerde baş üstünde taşınırken, bizzat Mustafa Kemal paşa tarafından "Afrika kıta-i mühimmesinde milyonlarca evladı maneviyesi an celilü'l kadr (degeri, itibarı, şerefi ulu, yüksek) Ahmed Şerif Senüsi hazretleri olarak tanımlanırken bugün Milli Mücadele tarihinin kapsama alanı dışında kalmaktadır."
Sayfa 163 - Ebabil YayınlarıKitabı okudu
Şair ve eğitimci olarak tanınan merhum Akif İnan , batı zihni ile ilgili olarak başka fikir adamları tarafından dikkat çekilmeyen veya dile getirilmeyen bazı tesbitler yapmaktadır . Ona göre , rönesans , hıristiyanlığın İslâm karşısında mağlubiyetinden doğmuştur . " Eğer bu kavga iki dinin mücadelesi olarak devam etseydi , hıristiyanlıkla İslâm'ın bu karşı karşıya çarpışması ; halklar arasında bu iki dinin gerçekliği konu sunda bir muhakeme ve mukayesenin doğmasına sebep olurdu . Birbiriyle savaşan toplulukların , yekdiğerini tanıma fırsatı bulduklarına ve zamanla bir değişme geçir diklerine dair tarihte birçok örnekler vardır . " Kilisenin İslâm'a karşı başarısızlığından sonra , rönesans batının İslâm'a karşı başarılı bir hamlesi olmuştur . " Rönesans , İslâm düşmanlığını kilisenin elinden alarak ; bunu yalnız bir din düşmanlığı değil , aynı zamanda bir uygarlık kavgası haline getirdi . Yani , rönesans , İslâm'ı yenebilmek için hıristiyanlığın kâfi gelmediğini görmenin ve bütün batılı güçleri bu kavga için im dada çağırmanın adıdır ... Rönesansla birlikte batı , islâmla köklü bir mücadele için , kendi uygarlığının köklerini dirilterek devreye sokuyordu . Buna ek olarak bir de İslâm'ın o devirde ulaştığı teknik ve ilmi seviyeyi batılılaştırarak alıp kendi yapısına adapte ediyordu . " ( M. Âkif İnan : Din ve Uygarlık , Ankara 1985 )
Sayfa 65
Reklam
Şekilci devrim'ler
Batılılaşma yolunda en sert adımlar Birinci Dünya Savaşı'nın son yıllarında İttihatçılar tarafından ve Cumhuriyetten sonra atıldı. Hedef Avrupa'nın ilmi, iktisadi ve askeri gücüne ulaşmak olarak gösterilmesine rağmen, batılılaşma zora dayanan şekilci "devrim'ler" yaptılar.
Sayfa 15 - Ebabil YayınlarıKitabı okudu
İlk Darbe
1876'da Midhat-Rüştü-Hüseyin Avni ve Süleyman Paşalar ve şeyhülislâmın ittifakıyla bir darbe gerçekleştirildi. Sultan Aziz Tahran indirildi. Böylece ordu siyasi hayatta ilk defa kesin şekilde rol aldı.
Sayfa 7 - Ebabil YayınlarıKitabı okudu
Sultan Mahmud Osmanlı idarî sisteminde ağırlığı olan , siyasî ve sosyal dengeleri oluşturan kurumları ya ortadan kaldırdı ya da güçsüz hâle dü şürdü . Bu cümleden olmak üzere Yeniçeri ocağını tamamen orta dan kaldırdı , ilmiye sınıfını etkisiz hâle getirdi . İktisadî gerileme sonucu esnaf ve tüccar da güç kaybetti . 2. Mahmud döneminden itibaren batı eğitimli ve eğilimli bürokrasi güç kazandı . Sultan Mahmud , Osmanlı ülkesinde siyasete ağırlık koyabilecek kuvvetlerin dengesini değiştirirken hâsıl olan boşlukları doldurarak geçmiş padişahlara oranla çok despot bir idare tesis etti . Sonraki devrelerde de tayin edici olacak batılılaşmacılığın cebrilik , zorla yıcılık yönünü bu padişahın uygulamaları belirlemiştir . 2. Mahmud'un Osmanlı toplumunun sosyal ve kültürel bünyesinin gerçeklerini hiçe sayan kurum yok edici tahripkâr uygulamaları sosyal boşluklar doğurdu . Ondan yaklaşık yüz yıl sonra Cumhuriyet batılılaşması da aynı zemin üzerinde yürütüldü .
Sayfa 20
Reklam
70 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.