Nina hayatı boyunca kabullenmeye programlanmıştı. Babanın gittiğini kabullen. Annenin öldüğünü kabullen. Kardeşlerine bakman gerektiğini kabullen. Dünyanın sana şehvet duymak istediğini kabullen.
Kabullen kabullen kabullen. Nina o kadar uzun zamandır bunun en büyük gücü olduğuna inanmıştı ki... Direnebilmesinin, katlanabilmesinin, her şeyi kabullenip devam edebilmesinin. Bir şeyin kabul edilemez olduğunu beyan etme fikri ona çok yabancıydı.