Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Martin Eden
Jack LondonMartin Eden Yorumları ve İncelemeleri
Martin Eden yorumları ve incelemelerini, Martin Eden kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Martin Eden puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Martın Eden Kitap İncelemesi
Aşk insanı değiştirir derler. Kesinlikle doğrudur bu. Bazen yerden yere vurur, bazen de yerdeki ruhunuzu alır göğe çıkarır. Ana karakterimiz olan Martın de tam olarak ruhunu göğe çıkarıp sonra yaşadığı hayal kırıklığı ile bir başına kalışının öyküsüdür bu. Hayır hayır spoiler değil bu, hemen arka kapakta görebileceğiniz bir bilgi, aslında bu sefer
tek kelime ile harikaydı! bazı günler sadece martin eden'ı okumak istedim, hep yanımda olmasını istedim. kitabın her kısmını soluksuz okudum, çok iyiydi. martin eden, jack london'ın yari otobiyografik romanı. kendini martin eden karakteri üzerinden anlatıyor olduğunu hissettim.
●Jack London ve Martin Eden. Bu yazarı ilk okuyorum. Kızım okumuş, mutlaka okumam gerektiğini söyledi ve okudum.
●Martin Eden tesadüfen Ruth ile tanışır ve ona aşık olur. Böylece Ruth'un ailesine ve ona yakın olmak için yapacağı tek şey kendini geliştirmekti. Tahsili yoktu, ama okumayı seviyordu. Halk kütüphanesindeki binlerce kitabı ilk gördüğünde ağzı açık kalan ama sonrasında onların efendisi olandı; onun doymak bilmeyen bir beyni ve zekası vardı. İlk önce sadece o aşıktı, ama zamanla Ruth da ona aşık oldu ve aralarında gizli nişan yaptılar. Martin Eden'in içindeki yazma içgüdüsü onu rahat bırakmadı, beyninde dans eden fikirleri, hikayeleri kağıda dökmeye başladı. Hatta bir çoğunu Ruth'a da okudu. Ama onun pek beğendiği söylenemezdi. Aradan epey zaman geçti Martin Eden devamlı yazıyordu. Yemeden içmeden, uyumadan yazıyordu. Zor şartlarda yapıyordu bunları. Ya elbisesini, ya daktilosunu,
ya da bisikletini rehin verip onlardan gelen parayla karnını doyurabiliyordu. Ama yılmadı yazdı yazdı. Bir yandan da yazdıklarını yayınevlerine göndermeye başladı ama bütün zarflar geri geldi, hiç kabul gören olmamıştı. Yine de devamlı okuyordu, devamlı yazıyordu. Ruth ona gelirinin olmasını, bir iş bulmasını dayatıyordu.
●Martin de bekle gör diyordu....
●Ama kimse onu beklemedi, görmedi, inanmadı. Kendi sonunu tek başına kendi hazırladı...
●Daha fazlası kitapda. Tavsiye olunur.
Jack London'ın Martin Eden'i şimdiye kadar okuduğum en büyüleyici romanlardan biri. Ana karakterle yakından özdeşleşebileceğim ender romanlardan biridir. Martin mutlu mu? Hayır; açlıktan ölürken olduğundan daha sefil durumda. İnsanlar onu ya da işini umursamıyor, zenginliğine ve başarısına önem veriyorlar. Gerçek hayatta da böyle süregelmekte değil mi? Bu tür kitaplar bize hayatı, insanların ruhlarını ve farklılıklarını öğretir. Bu yüzden okumayı seviyorum, asla yaşayamayacağınız hayatları öğreniyorsunuz, belki de hiç bir zaman tanımayacağınız insanları tanıma fırsatı buluyorsunuz. Bu kitabı okumak, geçmişi yeniden gözden geçirmek gibi. Jack Londun'nın Beyaz Diş gibi macera romanlarına bir çocukluk bağım vardı, çünkü bana gerçekten hayatın zorluklarını okurken hissettiren birinin kaleminden çıkma bu eserleri sevmemek mümkün değil. Bunu okuduğuma kesinlikle memnunum ve başkalarına da tavsiye ediyorum.
Martin Eden yazarın diğer kitaplarında da olduğu gibi kendi hayatından izler taşıyor. Önce yazarın hayatına kısaca göz atıp sonra kitabı okursanız aradaki farkları gözlemlemeniz daha kolay olabilir.
1919 yılında yazılan Martin Eden,1800’lü yılların Amerikası’nda geçiyor ve burjuva sınıfıyla alt tabakanın arasında yaşanan sosyal
Jack London - Martin Eden
“Ya sen naptın Martin ” diye bitiriyoruz kitabı. Dayanamadım sondan başlamak istedim
#jacklondon’un kaleme almış olduğu #martineden kesinlikle ölmeden önce okunması gereken müthiş klasiklerden biri
Toplumsal sınıf farklılıklarını eleştiren ve bu sınıf farklılıkları arasında sıkışan bir genci, hayatını,
| martin eden / kitap yorumu (5/5)
ilk aşkımın, insan elinden çıkmış bir karakter olacağını hiç düşünmemiştim.
okuduğunuz tüm romanları unutun, martin eden’i alın elinize, kalbinize yer açın onun için.
ne desem basit, yetersiz kalacakmış ve kelimelerim martin’in değerini azaltacakmış gibi hissediyorum. oysa onun değerini hiçbir şeyin azaltamayacağına da inancım tam.
bu zamana kadar okuduğum, hatta okumak değil; yaşadığım, tanık olduğum en güzel hikayeydi bu. hiçbir zaman bu kadar çok satır, sözcük, paragraf çizdiğimi hatırlamıyorum. üstelik öyle özümseyerek, tekrar tekrar okuyarak çizdiğimi, hiç hatırlamıyorum.
diyecek çok şeyim var ama her biri ağzımdan çıktığı an basmakalıp olacak, biliyorum.
kalbim buruk ama zihnim olgunlaşmış ve ilerlemiş hissediyor.
yaşamınızın bir kısmında kendinize martin eden’le tanışma fırsatı vermezseniz, yazık edersiniz...
Martin Eden üzerine
İyi ki okudum, iyi ki tanıdım Martin Eden'i..
...
Tek bir solukta bir kitap okumak istiyorsanız, okuyun Martin Eden. Klasik eserleri okumakta zorlanıyorum diyorsanız, buyurun bir de Martin Eden'i deneyin. Yazar olmak istiyorum, şair olmak istiyorum diyorsanız, buyurun bu kitaptan ilham alın. Ama yine de biraz olsun okuma kültürünüz varsa bu kitap
**Spoiler İçerir**
Toplumun alt tabakasında yaşayan bir denizci Martin Eden. Bir gün tesadüfen bulunduğu ( burjuva sınıfından) bir evde aşık olur. Son derece kaba, eğitimsiz ve kötü alışkanlıkları olan Martin gittiği evde adeta büyülenir. Sınıf atlamayı kafasına koyan Martin aşkı için ve bu hırsı için kendini geliştirmeye karar verir. Bir yandan ağır işlerde çalışır bir yandan kütüphaneye gider sürekli araştırır okur ve yazma sevdası ruhunu büsbütün ele geçirir. Ruth da dahil olmak üzere hiç kimse Martin’in yazdıklarını beğenmez. Zaman içinde Ruth’a aşkını itiraf eden Martin maalesef kızın ailesi tarafından istenmez. Fakat yine de Ruth’un kendi isteğiyle bu aşktan vazgeçmesi için hayır demezler ve sonunda çift nişanlanır. Nişanı gizli tutarlar. Ruth iyi eğitimli görgülü bir genç kızdır lakin ailesinin özellikle de annesinin kuklası olmaktan öteye gidemez. Kitaplar; hayatı,sistemi sorgulamak için bambaşka kapılar açar Martin’e. Yazma tutkusu iyice körüklenir. Yazdıkları dergilerden geri döner. Yayınlananlarsa çok azdır, parasını bile zorla alır. Ruth’un ailesi doğru dürüst bir iş sahibi olması konusunda baskı yapar. Ancak Martin kabul etmez. Onun için yazmak büyük bir tutkudur ve asla boyun eğmez bu uğurda terkedilse bile... Yıllar sonra hayalini kurduğu şan ve şöhrete dolayısıyla paraya kavuşur lakin her şey anlamını yitirmiştir.
İncelemelerimi okuyan arkadaşlarım bilir ki; bu yazara aşığım. Okuduğum her kitabını ayrı ayrı çok severim. Jack London'ı ne zaman okusam uzaklaşırım yaşadığım hayattan. Martin Eden'ı okurken yine aynı şeyleri hissettim. Diğer kitaplarından farklı olarak; bu kitap Jack London'ın kendi hayatına olan benzerliği ile daha da güzelleşmiş. Martin Eden ile iyi ki tanıştım, iyi ki bu kitabı okudum. Şimdi kısaca konusuna değineceğim;
.
Martin denizcilik yaparak hayatını kazanmaya çalışan ana karakterimiz. Bir kavga vesilesi ile Ruth adında bir kızla tanışıyor ve ona aşık oluyor. Aralarındaki sınıf farkından çok rahatsız oluyor ve adeta tanrılaştırdığı Ruth'un sınıfına ulaşabilmek için gece gündüz çalışıyor. Halk kütüphanesinde okuduğu kitaplar, yaptığı araştırmalar ile dilini geliştiriyor ve yazar olmaya karar veriyor. Fakat kendi gözünde abarttığı bu burjuva sınıfının içi boş gerçek yüzünü görünce büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor ve kendini o acı sona doğru sürüklüyor.
.
.
Sınıf farkı, dolu dolu aşk ve bir insanın kendini geliştirme süreci ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Martin Eden; her düşüncesini savunuşu ve dimdik duruşu ile harika bir karakterdi. Hem çok düşünceli hem çok saygılı hem de gerçek bir aşıktı.
.
.
Kitap hakkında diyeceklerim bunlar. Bugüne kadar okuduğum en güzel kitaplardan biriydi, okumayan herkese kesinlikle öneririm. Jack Londan kalemine bir başlayınca zaten ayrılmak imkansız, geç kalmadan onunla tanışın derim :)