Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Stefan Zweig

Masa Dergisi - Sayı 13 (Şubat 2018)

Masa Dergisi

Masa Dergisi - Sayı 13 (Şubat 2018) Gönderileri

Masa Dergisi - Sayı 13 (Şubat 2018) kitaplarını, Masa Dergisi - Sayı 13 (Şubat 2018) sözleri ve alıntılarını, Masa Dergisi - Sayı 13 (Şubat 2018) yazarlarını, Masa Dergisi - Sayı 13 (Şubat 2018) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yine de umut insanı terk etmiyor ve "bir yıldız kaysa" diye bekliyor içimde masum bir dilek. Ama bazen, her şey tersinden gitmeye meyillidir ya, işte, tüm yıldızlar da çiviyle sabitleniyor sanki bu gece gökyüzüne, dileğim umudumla birlikte, perdesi kapalı yüreğimin önünde soğuktan soluyor.
Agora filmi
Bunları yapanlara,Tanrı,sevgi ve dindarlık nedir bilmeyenlere ağlayın.Onlar bir şey bilmezler çünkü onlar kutsal kitaplardaki kelimeleri hiç anlamadan tekrar edenlerdir.
Reklam
Meğer kimseye hesap vermek zorunda olmadığında,pişmanlık olmuyormuş.
Sizin günah dediğiniz kendinize eziyet,başkasına değil.Kendinizle ödeşememişsiniz siz.
Birilerine yük oluyor muyum,diye düşünmekten yorgun, ayıp mı olur,diye endişe etmekten gergin, yanlış mı diye algılanmaktan doğrusuz, mutsuz,umutsuz,nefessizmişiz.
Reklam
"Ne kadar çok insan,sırf mutlu olmaları gerektiğine inandıkları için mutsuz oluyordur acaba?"
Ne olursa olsun, hayat yine de güzel! Daha yapacak,okunacak, öğrenecek ne çok şey var...
Asırlardır hükmetme hırsıyla aynı oyunları kurup insanları birbirlerine düşman ediyorlar. Bizse bu oyunlara alet olmamayı bir türlü öğrenemedik. Bir türlü "senin canın benimkinden daha az değerli değil" diyemedik. “Gebersin” dedik birilerine sırf inandığı Tanrı bizimkiyle aynı değil ya da Tanrısı yok diye "yazık" dedik, “şerefsiz” olmasına rağmen. Tanrılarımız aynı diye bir diğerine hak verdik belki. Bu yaptığımızla tanrıya yaklaştığımızı sandık ama sadece insanlıktan uzaklaştık. Oysa bizi birleştiren en büyük benzerlik insanlığımız olmalıydı; yüzyıllar geçti hâlâ anlayamadık.
"İnsan büyüdükçe "onsuz da olurum"lar mareşal unvanı gibi gözünde büyüyor; kendisi gibi. Oysa ne büyük yalan. Ellerim soğuksa, ellerini tutamadığımdan, hepsi bu."
Reklam
"İnsan büyüdükçe her yoktan var olurum sanıyor. Oysa ruh yalnızlaştıkça güçlenmiyor; yalnızca pelerini kalınlaşıyor, hepsi bu."
"Sensizliğin olduğu bir yatakta uyku, huzuruma batıyor. Göbeğinden vurulmuş bir sal gibi batıyor hayal ettiklerim ve adım attığım yerde; dizlerim, bacaklarım, bedenim batıyor toprağa. Olsun. Bir böcek asla mahal vermez böyle yenilişlere. Yürüyorum. Nereye gel dediysen, aksi yöne."
"Mümkün mü, bilmem. Senin için senden uzağa, seni kıra kıra yürüyorum. Bazen de kırarcasına tüm kemiklerimi, girdiğim her yol durmaksızın sana çıkıyor. Bazen kendime dair bir sırrı kilometrelerce uzayıp giden bir aynanın içinde sonsuz hırsla arıyorum. Bazen de kendime benzeyen bir yüz gördüğümde hemen dönüveriyorum ilk köşe başından. Ne fark eder? Her ne varsa heybemde yük, aklımda daima aynı soru: Bu yol nereye gider?"
Sen ve ben. Kalmanın ve gitmenin bahsinin bile geçmediği bir yerdeyiz.
Hâkim olamadıkça dizginime, hâkim yaka gömlekler giyiyorum
Sayfa 42
297 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.