Masa Dergisi - Sayı 39 (Nisan 2020) Sözleri ve Alıntıları
Masa Dergisi - Sayı 39 (Nisan 2020) sözleri ve alıntılarını, Masa Dergisi - Sayı 39 (Nisan 2020) kitap alıntılarını, Masa Dergisi - Sayı 39 (Nisan 2020) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendini aşağılanmış hisseden, ömrünü tamamlamaktan bile vazgeçmiş insan sürüleri var artık. Bir dilim ekmek için birbirini parçalayan, kumaşı yırtılmış bir iktidar şemsiyesi altında ıslanmaktan ve üşümekten beter olmuş halklar var.
Din değil, kader değil, inanç değil, inançsızlık değil, Tao değil, Mao değil... Insanın zulmü ve vicdansızlığı var... Sığınmaktan vazgeçmeyen onanması mümkün olmayan bir akıl ve akılsızlık var. Ama yine de bildiğinden susmayıp, açlıkla kendi yarattığı adaletsizlikte "adalet için" diyen güçler, sinmekten başka imkanı olmayıp yine de sabır taşına dönmüş "tevekkül" diye bağıran sineler var.
Doğdum. Kızdım.
Bu dünyaya hiç gelmemiş saydılar
İlk avazda beşik kertip kaderimi yazdılar
Bez bebekle oynatmadan otlaklara saldılar Mahsul biçtim, hayvan güttüm
Yeşermeden büyüdüm
İlk kanı gördüğümde kocaya sattılar Gerdanıma birkaç altın taktılar
Gençliğime iki koçu bedel biçtiler
Üçüncüyü benim için kurban ettiler
Amanın beni başlık için yaktılar.
Sürme gözlü koç mu, ben miyim kurban?
Düğünde elime kına yakıldı
Kanlı çarşafım ipe serildi
Marur kocam horoz gibi gezdi, gerindi
On dördüme varamadan döllendim
Üzerime kuma geldi delendim
Kumanın da benimde elimiz bağlı
Yüreğimizde yangın, gözümüz dağlı.
Baş kaldırdım, namluya kurşun sürdüler
İnfaz için ailenin en gencini seçtiler
Durma kardaş, sık kurşunu alnıma Yaşanmamış gençliğim çeyiz bohçamda durur Bu töreye doğan kadın ancak ölüm ile kurtulur.
Teoman yine kitabında güzel bir detaydan söz ediyor. İkinci albümünü yaparken Ahmet Erhan'ın "Oğul" şiirine aşık oluyor. Her okuduğunda gözünün önüne annesiyle olan ilişkisi geliyor ve şiiri hayli benimseyerek en sonunda besteliyor. Ahmet Erhan'ın telefonunu bulup, izin almak için aradığında heyecandan kalbi küt küt atıyor. Ahmet Erhan çok büyük sevgiyle karşılıyor durumu. "Kullan tabi," diyor. "Ama Söz: Ahmet Erhan yazma sakın albümde, 'Şiir: Ahmet Erhan' yazılsın e mi?"
Bugün, toplumun içinde var olabilmeye çalışırken, "Derin olan kuyu değil, kısa olan iptir!"* hâlâ. Hep tutarım bu yüzden Konfüçyüs'ün elini o karanlık kuyuda ve hatırlarım: "Mutluluk; insanın boyu hizasında."*