Matematik ve Korku
Ali NesinEn Eski Matematik ve Korku Sözleri ve Alıntıları
En Eski Matematik ve Korku sözleri ve alıntılarını, en eski Matematik ve Korku kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yine de aileye karşı değilim. Benim karşı olduğum,
erkeğin kadından imza istemesi, bir çeşit güvence. Çünkü evlenme denilen adeti erkeğin çıkardığı, biraz aile hukuku okuyunca apaçık ...
Aile hukuku, evdeki iş bölümünden yatak odasına kadar herşeyi belirliyor. Kadın ev işleri ile ilgilenecek, ailenin şefi erkek . .. Kadın erkekle yatmak istemese bile, erkeğin kadını zorlamaya hatta ırza geçmeye hakkı var; üstelik kadının böyle bir durum karşısında hiçbir hukuksal hakkı yok. Evliliğin daha temeli eşitsizliğe dayanıyor. Erkeğin üstünlüğü böylece en küçük sosyal birimde kendini gösteriyor. Ben
kağıt imzalama töreninin başka bir rolünü göremiyorum. (... )
Dostoyevski
hiç acı çekmeseydi, mutsuz olmasaydı, hasta olmasaydı, bu eserleri
yazabilir miydi? Hatta sanatın nedeni insanların mutsuzluğu; insanlar mutlu olsaydı, sanata da gerek kalmazdı.
Özet olarak teknoloji üretilmediği, yalnızca tüketildiği sürece kişiye bir üstünlük sağlamaz. Teknolojiyle büyüyen çocuk her zaman daha zeki değildir. Hatta teknolojiyi üretebilecek biçimde yetiştirilmemişse hasta. bir insan olmaya adaydır.
Bilinse ne olur bilinmese ne olur? demeyin. Yanıtı bilinmeyen her soru ilginçtir, üzerinde düşünmeye değer. İnsan yalnızca "düşünen hayvan" değildir, nedenli nedensiz düşünen hayvandır.
Sayfa 145Kitabı okudu
Birinci olacak kadar çok çalışmamın nedeni hocamın gururumla oynamasıydı.
Acı insanı nasıl sanata sürükler?
Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sını yutarcasına okudum. Bir defa daha hayran kaldım. Hiç kuşkum yok ki ondokuzuncu yüzyılın en büyük dahisi. Başka bir emin olduğum nokta; bir insanın böyle büyük eserler verebilmesi için çok, çok acı çekmesi lazım. Dostoyevski hiç acı çekmeseydi, mutsuz olmasaydı, hasta olmasaydı bu eserleri yazabilir miydi? Hatta sanatın nedeni insanların mutsuzluğu; insanlar mutlu olsaydı sanata da gerek kalmazdı. Bu yazdıklarım belki ressam, müzisyen,... için doğru olmayabilir ama bir edebiyatçı için mutlaka doğru. Anlamadığım nokta, bu çekilen acı nasıl oluyor da insanı sanata itiyor?
Ne bela şeymiş şu ajanda!...Onun yüzünden çalışmaya, kitap okumaya vaktim kalmıyor. Eskiden ne güzel unuturdum randevuları. Halbuki şimdi her şey yazılı... Çalışmaya vaktim kalmıyor, ajandayı atacağım.
Acaba dedim kendi kendime, çok şey yapmak isterken, hiçbir şey yapamayacak mıyım?
Matematik, felsefe, mantık, politika, edebiyat ve yeni yeni tarih ve ekonomi ilgilendiğim, çok sevdiğim dallar... Ne yapmalı, hangisine önem vermeli, matematik dışında... Bu saydığım dallarda bir tanesini çalışmasam doyumsuz hissediyorum kendimi.
Dünyanın en basit bilimi matematik. Matematik kendi kendine yetebilen bir bilim. Tarih için sosyoloji, ekonomi, felsefe bilmek gerekiyorsa matematik için matematikten başka bir şey bilmek gerekmiyor.