Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Medeniyetin Batışı

Cevat Rıfat Atilhan

Medeniyetin Batışı Sözleri ve Alıntıları

Medeniyetin Batışı sözleri ve alıntılarını, Medeniyetin Batışı kitap alıntılarını, Medeniyetin Batışı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Altın Standartına Geçse İrredentist İlhaklarını Yapamazdı
Almanya o vakitler mühim miktarda altın ihtiyatlarına sahip olmadığı için, eğer İngiliz teklifini kabul etmiş olsa idi, o zaman uzun vadeli kredilerle, Yahudiler elinde bulunan dünya bankalarından büyük miktarda altın satınalmaya mecbur kalacaktı. Bunun mânası, Almanya'nın kendi arzusu ile ve gönüllü olarak koparmış olduğu altın kelepçeleri tekrar ellerine takmak ve faiz esaretine girmek demekti. O zaman Almanya'nın iktisadî kazancının mühim bir kısmı faiz olarak beynelmilel yüksek Yahudi maliyesinin hazinelerine akacaktı. Bu ise, Alman milletinin yaşama tarzının müthiş bir sukutu olacaktı. Alman devlet adamları bu sahada zengin tecrübelere sahiptiler. Zira Versay muahedesini takip eden seneler kendileri için çok çetin bir ders olmuştu ve bir daha Yahudi yüksek maliyesinin ve haydutlarının ellerine düşmek istemiyordu.
Sayfa 61 - 1. baskı - Ağustos 1995
Soykırımcı Hitler'i Dahi Savunacak Kadar Zavallılaşmak Çok Garip
Hitler, dünyadan göçmüş olmakla beraber Yahudilik hâlâ bu insan hakkındaki gayzını, kinini ve düşmanlığını yenememiş, hırsını teskin edememiştir. Kur'an-ı Kerim bunlar için: "Gayzleriyle gebereceklerdir..." buyuruyor.
Sayfa 60 - 1. baskı - Ağustos 1995
Reklam
Rothschild'e Dair Şehir Efsaneleriyle Büyüyen Nesillerin Yarattığı Buhran
Bugün Türkiye'nin içinde yüzdüğü iktisadî buhran ve malî güçlüklerde, aynı Yahudilerin tesir ve müdahalesini görmek mümkündür. Parti kavgaları ve post didişmeleri içinde kendilerini kaybetmiş olan insanlar, geçen sene, tenezzülen İstanbul'a gelmiş olan dünya hükümdarlarından Rothschild'in bu zahmeti niçin ihtiyar ettiğini araştırmak lüzumunu bile hissetmediler. Halbuki bu, son derece mühimdir; iktisadî muslukların birdenbire kapanmasında, bizim idaresizliğimiz kadar başka unsurların da mevcut olduğunu kimse hesaba katmadı. Bazı yabancı milliyetçi neşriyat Rothschild'in Yahudilere yaptığı bir milyon İngiliz liralık bir kredi ile bu buhranı körüklediğini ifşa ettiler.
Sayfa 50 - 1. baskı - Ağustos 1995
Nazilerin İktisat Anlayışı Dış ticarete gelince; bankaların mühim bir kısmını bertaraf etmek suretiyle ve malları ucuzlatmak yoluyla, iş/ tabiî bir mal mübadelesine döküldü ve bütün münasebette bulunduklarına vermiş olduğu avantajlar ve sağladığı menfaatler sayesinde tekmil Avrupa pazarlarını kazanmaya muvaffak oldular. Böylece Avrupa yeni bir iktisadî gelişme devresine girmiş oldu. Bu hadiseden tek zarar gören, Beynelmilel yüksek maliye, yani Yahudi oldu. O Yahudiler ki, o güne kadar bütün dünya üzerinde kurdukları dev tröstler sayesinde, istikraz ve Borsa sermayeleri ile dünya iktisadiyatına hâkim bulunuyor ve bütün milletlerin istikballerini tayin ediyorlardı. Bu Yahudiler en iyi kazançlarının kaybolduğunu ve istinad ettikleri temellerin ayaklarının altında sallandığını hissetmeğe başladılar.
Sayfa 49 - 1. baskı - Ağustos 1995
Yazar; Faşistler ve Naziler Yetmemiş Üzerine Falanjistleri de Savunmuş
Şâyan-ı hayrettir ki dünya vicdanı, yeryüzünün her hangi bir yerinde, beğenmediği en ufak bir harekete karşı binlerce gazetesiyle hücuma kalktığı halde İspanya dahilî harbinde kızılların işlemiş olduğu en büyük alçaklık, vahşet ve canavarlığı —bilerek— görmemezlikten gelmiştir. ... Çünkü dünya Masonluğu bunu böyle istiyordu. Bundan ötürü de İspanya iç harbinde canavarca öldürülen milyonlarca insanın hesabını suçludan soran olmadı. Bütün dünyanın sağ duyulu insanları, milliyetçileri, muhafazakârları ve temiz evlatları daima gericilik, mürtecilik ve faşistlikle itham ediliyorlar.
Sayfa 55 - 1. baskı - Ağustos 1995
"Birleşmiş Milletler Anayasasının 19. maddesi şöyle der: Her şahıs, düşünmek ve düşündüğünü açıklamak hakkına sahiptir. Bu hak, herkese tanınmıştır. Hiç kimseye imtiyaz verilmeksizin ve resmî makamların müdahalesi olmaksızın her doktrini ileri sürmek serbestisi ve tefekkürü izhar, memleket hudutları nazarı itibara alınmaksızın her nevi ifade vasıtasiyle neşriyat yapmak serbesttir."
Sayfa 14 - 1. baskı - Ağustos 1995
Reklam
1. Paylaşım Savaşında Osmanlı Hanedanlığının Almanyayla İttifakı
Ayşe Sultan Osmanoğlu o sıralarda Paris'te ikamet ediyordu. Kendilerinden, Alman işgal kuvvetlerinden nasıl muamele gördüklerini sordum. Aldığım cevabı, tarihî kıymeti haiz olduğu için aşağıya alıyorum: "Almanlar Paris'i işgal ettikleri zaman biz, gayet haşin muamele göreceğimizi ve hatta kasden aç bırakılacağımızı düşünerek büyük endişelere kapıldık. Zira yahudi propaganda teşkilatı; barbar Almanların taş üstüne taş bırakmadıkları, kadın, çocuk, genç, ihtiyar tanımaksızın ırz, namus, can ve mala saldırdıklarını kulaktan kulağa yaymışlardı. Bütün Fransa bu propagandaların tesiri altında iliklerine kadar titriyordu. Paris işgal edildiği vakit hepimiz bu tesir altında idik. Fakat işittiklerimizin tamamiyle aksine şahit olduk. Kibarlık, nezaket, âlicenaplık... ve bir işgalin mevcudiyetini hissettirecek hiçbir şey... Bir gün bir Alman albayı oturduğum eve geldi. İhtiyacımızı sordu ve dedi ki: "Türkler büyük ve âlicenap bir millettir. Bizim dostumuz ve kara günlerimizin tesellicisi ve müttefikimizdir. Bir şeye ihtiyacınız varsa memnunlukla onu temin etmekten şeref duyarız" dedi ve koca bir kutu çukulata bırakıp gitti." Zalim dedikleri Hitler ve onun Almanyası mağluplarına, rakiplerine böyle efendice muamelede bulunmuştur. Şu var ki bu zat bütün bu asil ve şövalyece hareketten nadim ve pişman olacağını hiç düşünememişti.
Sayfa 99 - 1. baskı - Ağustos 1995
Siyasal İslamcılığın Türkiye Kurucusu
"Dünya milliyetçileri birleşiniz ve müşterek mücadeleye katılınız!" Efkâr-ı umumiye yaratıcılarının yarattığı kış uykusundan uyanınız. Pısırıklığı bırakmak lâzımdır. Ve yalan dolu dağın altında bulunan hakikatleri arayınız. Kötüyü iyiden ayırmayı, hakikatleri yazan kitapları okumayı vazife biliniz. Kitle propaganda vasıtalarının (radyo, gazete, sinema) yalan dolu neşriyatını şifahî veya yazılı olarak protesto ediniz. Tarihî hakikatleri bîtaraf ilim adamlarının yazdığı kitaplardan gün ışığına çıkarınız.
Sayfa 183 - 1. baskı - Ağustos 1995
Politik Ekonomi Bilmeden Kafasındaki Hezeyanları Anlatmış Durmuş
Altın buzağı'nın ölümden kurtarılması ve diğer memleketlerin «Altınsız» iktisadî sisteme yakalanmamaları için İngiltere gayretlerini bu nokta üzerinde toplamıştı. İnsan hak ve hürriyetleri vesâir boş laflar sadece birer maskeden ibaretti. Altın meselesinde tehlike gizli ve ziyadesiyle mühimdi. Eğer bütün devletler, Almanya'nın «Altınsız» iktisat sistemine dönerlerse o zaman İngiltere, müstemlekelerinde bulunan ve kendisine muazzam kazançlar getiren altın madenlerinde, en asgarî gündelikle çalışan yüzbin işçinin kendisine sağladığı kârlardan mahrum kalacaktı. Ya Amerika! Fort Knox'un derinliklerinde istif edilmiş olan altınlarının vaziyeti ne olacaktı? Eğer böylece altın'ın iktisadî hayatta bir rolü olmadığı hakikati kafalara yerleşirse ve altının yerine başka bir şey ikame edilemez faraziyesinin boş bir vehimden ibaret olduğu anlaşılır korkusu için mamur Avrupa'nın büyük kısımları taş üstünde taş kalmamak üzere tahrip ve yok edildi.
Sayfa 59 - 1. baskı - Ağustos 1995
Nazilerin İrredentist Politikalarını Savunacak Denli Gözünü Karartmış
Nazi Almanyası, komşu memleketlerdeki kendi azınlıklarını imparatorluğuna ilhak ettikten sonra bütün komşulariyle iyi geçinmek için onlara uzun vadeli «adem-i tecavüz» paktları ve müsait ticaret anlaşmaları teklif etti. Bundan başka İngiltere ve Fransa ile olan eski gerginlikleri ve menfi hisleri ortadan kaldırmak için her fedakârlığı yaptı. Fakat bu iki memlekette mühim mevkileri ellerinde tutan Yahudi ekalliyeti buna mani olmaya ve Nazi Almanyası aleyhine soğuk bir hava yaratmaya muvaffak oldular.
Sayfa 56 - 1. baskı - Ağustos 1995
Reklam
Meşru Cumhuriyetçi Hükümete Darbe Yapan Falanjistleri Desteklemiş
İspanya'da uzun süren bir mücadeleden sonra kızıl barikat muharipleri savaşı kaybettiler. Ananesine bağlı İspânya ordusu, hariçten idare edilen bu anarşist, kızıl terörü yok etmesini bilmiş ve İspanyol halkını sulha kavuşturmuştur.
Sayfa 56 - 1. baskı - Ağustos 1995
Amerika'nın meşhur Wall Street'i yani Newyork'taki dünya Yahudi iktisadiyatının merkezindeki sanayi ve ticaret kralları müthiş bir iktisadî buhranla sarsıldılar. 1930 senesinde başlayıp gittikçe genişleyen kriz ortalığı kasıp kavuruyordu. O zamanki büyük krizde dört bin banka iflas etmişti. Bu hadiselerden sonra Amerikan iktisadiyatı kıyamet kopmuş gibi süratle uçuruma sürüklenmekte idi. Dünyanın bu en zengin memleketinde birkaç bereketli yıldan sonra korkunç bir kıtlık kendini göstermişti, İşsizlik, açlık, ümitsizlik ve bir intihar salgını birbirini takip ediyordu. Amerika o devirde içtimaî bakımdan geride idi ve bu ihtiyaç ve zaruret devrini ne şekilde olursa olsun ıslah için bir çare bulunamıyordu. Ebedî refah ve inkişafın yerini hudutsuz bir ümitsizlik almış ve iktisadiyat bir şeytan çemberine girmişti. Orta sınıf halkın satınalma gücü o ana kadar misli görülmemiş bir dereceye düşmüştü. Sanayi ve ticaret de aynı ölçüde gerilemiş ve bunun neticesinde fabrikalar bir biri ardı sıra kapanıp imalat son derece tahdit edilmişti.
Sayfa 48 - 1. baskı - Ağustos 1995
Altın Standartı
İngiliz yarbay Creagh Scott'un; Chelsea belediyesinde 11 Ağustos 1947'de vermiş olduğu nutuk ve uzun tafsilat İngilizce Tomerrow mecmuasının 1947 tarih ve 6 sayılı nüshasında aynen ve tamamen şöyle neşredildi: "1939-40 senesi devamınca cereyan eden telefon harbi esnasında İngiliz ve Alman hariciye vekâletleri arasında uzun görüşmeler yapılmıştır. Bu zaman zarfında biz, (yani İngilizler) Almanlara; Almanya altın standartına döndüğü takdirde harpten vazgeçmeğe hazır olduğumuzu bildirdik. Bundan sonra Atlantik karta toplantısı yapıldı. O toplantıya İngiliz imparatorluk bankasının şefi Montagü Norman iştirak etmişti. Bu içtimada Churchill, Hitler imha edildikten sonra Almanya'nın tekrar altın standartına dönmeğe mecbur tutulması lâzım geldiğini söyledi."
Sayfa 58 - 1. baskı - Ağustos 1995
Altın anahtarın, açamıyacağı kapı yoktur. Zayıf karakterli, haris ve menfaat düşkünü insanlar az veyahut çok para ile satın alınabilirler. Böylelerine ayrıca mevki, rütbe ve büyük menfaat gösterildiği takdirde mesele daha da kolay olur. Dünyanın bütün istihbarat ve casusluk teşekkülleri bir nevi imtiyaz sahibi olduklarından ve bu gibilerin hareket ve faaliyetleri büyük bir gizlilik taşıdığından, oynayacakları roller de bu nisbette gayet büyük olabilir.
Sayfa 70 - 1. baskı - Ağustos 1995
a - Tabiat, b - Çalışmak. Nasyonalist Almanlar bu iki unsurun tamamen maksada kâfi olduğunu ve bunların kapital yaratmaya yeter olduğunu ilan ettiler. Bu yeni buluşa göre, mesaî ve muayyen emtia miktarının altın ve para kıymetini haiz olduğunu ve altınla paranın bir devletin iktisadiyatı üzerinde müessir olamıyacağını ilan ettiler. ... Kendi buluşlarının ve ideallerinin doğruluğunu ve gerçekleştiğini gören Alman iktisatçıları, tamamen altınsız ve istikrazsız bir şekilde ve kısa bir zaman içinde en yüksek bir seviyeye ulaştırdılar, Alman markının karşılığı bu defa altın yerine çalışma, imalat ve istihsal teşkil ediyordu.
Sayfa 48 - 1. baskı - Ağustos 1995
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.