Mekke'ye Giden Yol

Muhammed Esed

Mekke'ye Giden Yol Sözleri ve Alıntıları

Mekke'ye Giden Yol sözleri ve alıntılarını, Mekke'ye Giden Yol kitap alıntılarını, Mekke'ye Giden Yol en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İnançsızlık ya da daha doğrusu iman kabiliyetinden yoksun olmak çağımızın asıl hastalığı. Birçokları gibi siz de binlerce yıldır süregelen bir illüzyon, bir aldanma içinde yaşıyorsunuz. İnsanın mücadelesinde sadece aklın yön gösterici olabileceği yanılgısı bu. Ne var ki akıl, manevi hakikatlere kendi kendine ulaşamaz, çünkü akıl ziyadesiyle maddi amaçlara dalmıştır. Onu daldığı bu gafletten çıkaracak olan ise ancak ve yalnızca imandır."
Güce ve hazza karşı tatmin olmaz ihtiras; tepeden tırnağa silahlı ve menfaatleri çatıştığı anda yekdiğerini yok etmeye kararlı düşman gruplara bölünmesine sebeb olmuştu. Kültür sahasında ki sonuçta ahlaki değerleri sadece pratik fayda fikrinden ibaret, doğruyu ve yanlışı birbirinden ayırd etme konusunda kriteri maddi üstünlük olan bir insan tipinin yaratılması olmuştu.
İnsan yayınevi
Reklam
...döner kapıdan henüz içeriye girmiş olan bir hanımı işaret ediyordu. 40'lı yaşlarının ortalarında ufak tefek zarif bir kadındı bu, üzerinde son derece iyi kesilmiş siyah bir elbise ve etekleri zemine okşuyan ipek siyah bir pelerin vardı. Öylesine aristokratik bir edası vardı ki onu emekçilerin şairinin karısı olarak hayal etmek gerçekten güçtü, hele Sovyetler birliği vatandaşı olduğunu düşünmek daha da zordu. Yolunu keserek referans verdim ve en alımlı ses tonumla ona seslendim: - " Madam Gorki "
İnsan yayınevi
…Tam demini almak üzereyken birkaç kakule tohumu ekliyor ki daha da acılaşsın. Zira Arabistan’da derler ki kahvenin iyi olması için “ölüm gibi acı ve aşk gibi sıcak” olması gerekirmiş.
1. Dünya Savaşını takip eden yerleşik sosyal örflerin genel olarak tasfiye edilmesi sürecinde cinsler arası kısıtlamaların çoğunda bir gevşeme olmuştu.Bence burda asıl olan şey 19.yyl. 'in bağnazlığına karşı bir başkaldırıdan ziyade belirli ahlaki standartların ebedi ve sorgulanamaz kabul edildiği bir gidişattan her şeyin sorgulanabilir olduğu bir ortama geçerken meydana gelen basit bir geri tekme haliydi, tıpkı bir sarkacın salınımı gibi. Düne kadar insanlığın sürekli daha iyiye doğru ilerlediğine inanmakla huzur bulurken şimdi ise; Spengler'in o acı düş kırıklığıyla Nietzchenin ahlaki rölativizmiyle ve psikanalizin besleyip büyüttüğü manevi nihilizm ile karşı karşıya kalmıştık.
İnsan yayınevi
Zira kalbin iyiliği bazen basit bir şey olabilir.
Reklam
Batının gerçek tanrısı artık manevi bir Tanrı değildi. Yeni tanrı Konfordu. Şüphesiz tanrıyı hala dindarane şekilde düşünüp hisseden ve çaresizce ahlaki değerlerini medeniyetlerin ruhu ile ulaştırmaya çalışan bir çok insan vardı ancak bunlar istisnaydılar. İster demokrat olsun ister kominist ister işçi olsun ister entelektüel ortalama avrupalı sadece tek bir şeye inanmış görünüyordu ; maddi ilerleme yani hayatta, hayatı kolaylaştırır rahata kavuşmadan başka bir gaye olmadığı yahut bu günlerde çok kullanılan ifadesiyle hayatı doğadan bağımsız kılmak gerektiği inancı. Bu inancın mabetleri ; dev fabrikalar, sinemalar, kimya laboratuvarları, dans pistleri, hidro elektrik santralleriydi. Rahipleri ise bankacılar, mühendisler, siyasetçiler, film yıldızları, istatikçilet, işadamlar, pilotlar ve bürokratlardı. Ahlaki bozgun iyi ve kötünün anlamları üzerinde uzlaşılamamasında ve tüm sosyal ve ekonomik meselelerin işine geldiği gibi düştüğünde ele alınmasında kendini gösteriyordu.
Aradan on üç asır geçtiği halde onun manevi varlığı burada, neredeyse o günkü kadar canlı bir şekilde hâlâ hissediliyor. Bir zamanlar bölük pörçük köylerden ibaret olan Yesrib bölgesinin bütün müslümanlar tarafından, dünya tarihinde hiçbir şehre nasip olmayan derin bir sevgiyle sevilmesi de ancak ve ancak Hz. Muhammed (sav) sayesinde olmuştur.
İnsan yayınlarıKitabı okudu
... Ama bütün bu kalabalığa ve caddenin darlığına rağmen etrafta hiç telaş ve izdiham yok, kimse kimseyi itip kakmıyor; çünkü Medine'de zaman , acele işlerin ve koşuşturmacaların temposuna ayak uydurmaz .
İnsan yayınlarıKitabı okudu
Ahlakın bütün dayanağı da iyiyle kötü, doğruyla yanlış arasında durmadan tekrar tekrar seçim yapmak zarûreti değil midir?
Sayfa 196 - İnsanKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.